ana
dünyada kaç takım, kadrosunda Figo, Makalele ve Roberto
Carlos gibi yıldızları barındıran ve her maçı adeta bir
şov havasında geçen R.Madrid gibi bir dünya devini
durdurabilirdi söylermisiniz.
Bir
tek takım tanıyorum.
Çağdaş
futboldan örnekler veren, ayağa isabetli pas anlayışına
dayalı R.Madrid takımına kontrollü futbolun ne olduğunu gösteren
Galatasaray.
Galatasaray'ın
bu duruma gelmesine her ne kadar “karşısında kim olursa
olsun pes etmeyecek bir psikolojik yapıya ve buna göre hazır
olan fizik ve teknik kapasiteye“ sahip olmasının yanı sıra,
Hagi nin şampiyonlar ligi kitapçığında yer alan roportajda “Biz yıllar
süren ağır çalışmalar sonucunda sadece kazanan bir takım
değil, bir kazanma azmini de oluşturduk” demesinde doğruluk
payı olsa da tamamen buna dayanmadığıdır.
Bence
olay daha farklı, başka bir faktör var.
Görünmeyen
gücün devreye girişi..
Galatasaray'ın
bu son maçını seyrederken daha öncede tesbit ettiğim bu
olguyu yakaladım.
Yanımdaki arkadaşlara bir ara iki farklı yenilgiye karşın “Merak
etmeyin şimdi görünmeyen güçler devreye girecek,
Galatasaray maçı kotaracak” derken, şunları da ilave
etmeyi ihmal etmedim.
"Artık
kaleye de pek yaklaşamayacaklar"
Belirli
bir süre sonra o denli iyi paslaşan Real Madrid gitti, yerine,
mahkum olan bir takım geldi.
Eski bir topçu olarak futboldan anladığımı sanıyorum ve de
bu düşüncelerimin bir abukluk olmadığına inanıyorum.
Aslında
benim gibi düşünenlerde var bunu biliyorum.
Acaba
diyorum bu görünmeyen güç bizim ülke ekonomisine de bir
el atsa. Hiç de fena olmazdı doğrusu.
İspanya
da ne olur düşüncelerine "Bu takımı kolay kolay yalnız bırakmazlar."
şeklinde alternatif görüşlerim var..
Bir
çift sözümde “Jardel futbolcu değil.” diyenlere..
Her
halde yanıtı aldılar...
İstanbul
- 04.4.2001
http://afyuksel.com
|