skiden
hayvanlara sevgi besleyen, onlarla içli dışlı yaşayan bir
toplum olduğumuzdan, mahlukata sevgi ile bakar, bir bakıma
canlılara karşı daha duyarlı olurduk.
Kimimiz kuşlara, balıklara, kimimiz atlara pek düşkündük.
Evlerde, kafeste beslenen ötücü kuşların yanında, içlerinde
rengarenk balıkların süzüldüğü akvaryumlar da çoğunlukta
idi.
Zaman her şeyi değiştiriyor. Şimdilerde geçim sıkıntısı
ve telaşı içinde hayvanlara olan ilgi de azalma noktasına
geldi.
Artık insanlar, bırakın hayvanları, kendilerini bile
sevmiyorlar.
Hayvanı sevmek, aslında Doğayı sevmektir.
Bu duygu, önce nebatı, ardından hayvanı sevmekle gelişir.
Tasavvuf
bilimine kendi damgasını vuran ve belirleyici rol
oynayanlardan biri Miskin Yunus, derviş Yunus, insanı şaşırtan
yaklaşımını şöyle dile getirmiştir:
"Yaratılmışı severiz,
Yaratan’dan ötürü"
Bir de
avlanmayı hobi olarak seçenleri düşünüyorum, (tabii ihtiyaç
nedeniyle yapılanı aynı kefeye koymak doğru değil...)
Ya da stres atmak için balık tutanları...
Hayvan sevgisi ile bağdaşıyor mu sizce bu zevkler?..
Diğer
taraftan, gözlemlerimize dayanan bir şekilde hayvanlara değişik
vasıflar da yakıştırabiliyoruz. Kedinin nankör, köpeğin
sadık oluşu gibi...
Bazen de saptadığımız o nitelikleri çağrıştıran hayvan
isimleri, küfür yerine geçiyor;
"İt, yılan, eşek, ayı, domuz..." vb.
Bu olumsuz durum çocuklara yansırken, onlarda da hayvanları aşağılama,
küçümseme gibi huyların gelişmesine sebep oluyor. Bu canlıların
küfür malzemesi olduğunu duyan bir çocuğun acaba bir köpeğe
sevecenlik göstermesi, bir canlı olarak onu sevmesi
ve yaşam hakkına saygı duyabilmesi mümkün mü?
Batının
ise hayvanlara bakışı oldukça farklı düzeyde...
Örneğin,
Alman WDR televizyonunda her Pazar günü 18:00 ‘de
hayvanlarla ilgili bir program var. Onların gelişim evrelerine
ve nasıl korunacaklarına dair bilgiler veriliyor; ayrıca
hayvan sevgisinin bireye getireceği olumlu katkılar anlatılıyor.
Ve değişik görüntülerle, konunun estetik yönü işleniyor.
Bizde şartlar çok farklı...
Son zamanlarda sokak köpeklerine karşı yapılan acımasız
davranışlar insanları hayli tedirgin edici seviyede...
Hz.
Resulullah’ın bu konuda uyarıları var:
"Dünya küfr üzerine durur; ama zûlm üzerine
durmaz"
"Öldürmek istediğiniz, kuduz bir köpek dahi olsa ona işkence
yapmayınız." gibi...
İşin
en ilginç yanı ise, istisnalar
dışında her insanın, bir hayvan siretine sahip oluşudur.
İstanbul
- 02.4.2000
http://afyuksel.com
|