ayatının
son yıllarında üç kedisiyle yaşayan gönüllü hayvan
hakları eylemcisi, çevreci ve yazar William S.Burroughs,
lemurlara ( bir tür madagaskar maymunudur) bayılırdı.Onlardan
geriye kalan yirmi türün örneklerini görmek için
Madagaskar’a gitmeye niyetlenmişti.
Lemurları yaşatmayı
amaçlayan Duke Üniversitesi vakfını destekleyen Burroughs,
ölümünden önce şunları söylemişti.
“İnsan kötü bir hayvan. Önce insanları yok ediyor, sonra
da hayvanları...”
Bu söz büyük ölçüde doğruluk payı taşısa da insan türü
ile hayvan arasındaki bağı inkâr etmek mümkün değil.
Zira, insan sınıfında yer alan Homo Sapiens, insan ile hayvan
arasında bir köprü görevini üstlenmiş.
Şempanzelerle
genlerimizin yüzde 98'inin aynı olduğunu gösteren son
veriler de Darwin’in evrim teorisinin geçerli olduğunu
kabul ettiriyor.
Belki de bu doğal
gelişim nedeniyle insanlar aradığı sevgiyi bulamayınca o
duyguyu hayvanlara yansıtarak tatmin olma yoluna gidiyor.
Hayvan, yalnız
kalan insanın dostu, yoldaşı, arkadaşı...
Aradaki bağ git gide artarak hayvanları koruma derneklerinin
kurulmasına vesile oluyor.
Hatta onlarla bir anlamda biyolojik bağ bile kurabiliyoruz.
Domuzlardan kalbimize yedek parça takıyoruz,
Kuzulardan insülin alıyor, farelere yumurtalarımızı yerleştiriyoruz.
Pavlov'un
köpeği davranışlarımızın, Drospholia adlı sinek kalıtım
araştırmalarımızın modeli olabiliyor.
İnsanlarda
olduğu gibi hayvanlar aleminde de garip davranışlara tanık
olabiliyoruz.
Alet yapabilen şempanzeler, yalan söyleyen goriller, dillerini
çözemediğimiz ve olup olmadık yerde öldüresiye savaşan
yunuslar, bunlardan bazıları...
Sapık ilişkiler
içinde hayvanlara yönelen türümüzün dişisi, köpekle,
erkeği de ne yazık ki eşekle cinsel ilişki kurabiliyor.
Hayvan nesli ise sadece, kendi türleri içinde çiftleşmeyle
devam edebiliyor.
Doğaya uyum sağlayamayanlar yok olup gidiyor. Nesli tükeniyor.
Çiftleşme
konusu da ilginç sahnelerle dolu...
Örneğin,
erkek örümcek dişisine spermini boşaltırken dişi de
erkeğin karnını yiyor. Boşalma sırasında midesinden olan
erkek, işi bittiğinde geri çekiliyor. Ama bir süre sonra
tekrar aynı ihtiyacı hissedince, kendini gene dişinin zehirli
pençelerinde buluyor. Artık bu çekimin sonu ölümdür. Dişi,
erkeğin etrafına ağını örüp onu yemeye koyuluyor.
Uzmanlar, erkeğin kendini ölümün kollarına atmasını,
neslinin sürekliliğini sağlama dürtüsünün yaşamına ağır
basmasına bağlıyor. Kendisine eş bulamayıp cinsel ilişkiye
hiç girmeyen erkek örümcek, günün birinde zaten ölecektir.
Çiftleşerek neslini sürdürme başarısını gösterense
bunun bedelini hayatıyla ödüyor.
Kurtlarda
da sürünün önderi olan güçlü erkek, daha zayıf kurtların
dişilerle ilişkisine izin vermiyor. Onları uzaklaştırıp
cinsel ilişkiye hazır olan dişilerle kendisi ilgileniyor.
Diğer
hayvanlara göre birbirinden oldukça farklı
cinsel tarzı olan insan türü içinse bir genelleme
yapabilmek mümkün değil. Çok daha karmaşık yapıların ve
sosyal düzenlerin biçimlendirdiği davranışlar görülüyor
genellikle...
Kur’an, birçok
Âyet’te, insan ile hayvan arasındaki ilişkiden bahseder.
Kehf Sûresi’nin yirmi ikinci Âyetinde
“Onlar üç kişidir, dördüncüleri köpekleridir”
“Beş kişidir, altıncıları köpekleridir”
“Onlar yedi kişidir, sekizincisi köpekleridir” diyerek bu
konuya atıfta bulunuyor.
Aynı Sûrenin on sekizinci
Âyetinde “Köpekleri de mağaranın girişinde ön
ayaklarını uzatmış yatmakta idi” demektedir.
Muhyiddin Arabi,
Füsûs’ul-Hikem tercüme ve şerhinde, “dünyada insana
hangi sıfat galip ise, alem-i berzahta o sıfata münasip bir
suret peyda olur ve senin vücudun üzerine galip olan bir
siretin tasviri ile haşrolacaktır.
Mesela; kibir
galip olursa kaplan,
Gazap ve haset galip ise kurt,
Şehvet galip ise hımar (eşek)
ve hınzır(domuz),
Hırs ile emel galip ise, fare ve karınca suretleri peyda
olur” demektedir.
Arabi, ayrıca “ yılan ve akrep gibi olan sözlerin, yılan
ve akrep olup insanın kuyruğunu tutacağını” ifade
etmektedir.
Burada anlatılmak istenen, hayvan suretlerinin oluşması değil,insanda
o hayvanlara mahsus huyların açık seçik görülebilmesidir.
Hz. Resulullah
(s.a.v.) “Horoz öttüğü zaman Allah’a dua edin. O bir
melek görmüştür” derken, bir başka Hadisinde “Eşek anırdığı
zaman şeytan görmüştür Allah’ a sığının” diye
buyurmaktadır.
Bu
iki Hadis, insanlarla hayvanlar arasındaki bağlantının ne
kadar önemli olduğunu vurgulayan örneklerdir.
İstanbul
- 12.12.2000
http://afyuksel.com
Not:
12/12/2000
Akşam Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
|