u hafta da  lig ilginç müsabakalara sahne oldu.

Fenerbahçe’nin ligin sonlarına doğru karşılaştığı Göztepe’ye yarım düzine gol atması işten bile değildi. Attığı ilk gol Göztepeli Cumhur’un hediyesiydi denebilir.. Revivo’ya  “al da at” cinsinden ikramda bulundu. Fenerbahçe’nin kazandığı penaltı ise hak edilmemişti. Skora yansımadı ve adalet yerini buldu.

Ben, öncelikle Fenerbahçe’de neden  Simao gibi devrini doldurmuş futbolculardan faydalanılıyor diye düşünüyorum. Bu işin sırrını anlamış değilim. Aklımın ermediği ikinci husus da, bu yıl futbolu bırakacağını zarif bir üslupla açıklayan Anderson’da niçin bu kadar ısrar edildiği. Onun tılsımlı tarafını çözemedim. Şayet konunun teknik bir yanı varsa,  bilenler  lütfen beni bilgilendirsin; kendilerine minnettar kalacağım. Bu sarışın yakışıklı, oynadığı bütün maçlarda pozisyon yetersizliği içinde. Rakiple mücadeleye gücü kalmamış. Açık pozisyonlarda bile kaleye gitme cesareti yok. Pardon, enerjisi  bitmiş... Öyleyse bu ısrar neden? Hangi maçta olduğunu hatırlayamadığım bir kafa gölü vardı; kaleyi görmeden tepesi ile vurmuştu. Bu hafta da yine kaleye dönük bir şekilde, yağmurun rahmetiyle Göztepe’ye topuğuyla bir gol attı. Gerçi şık bir goldü; ama buna kendi de şaşırdı.

Fenerbahçe, kaleye direkt giden Ceyhun’u oynatmakta ısrar ederse her zaman kazanır. Ceyhun, Lorant’a İstikbal reklamında aşık olduğu kıza gitar çalan yakışıklı delikanlı gibi “artık beni gör” diyor. Lorant, bakalım buna nasıl cevap verecek.

 

Galatasaray’ın deplasman sendromu bitti. Samsun deplasmanını da kazanınca şampiyonluğun rengi kızardı.. Çok büyük bir aksilik olmazsa, bu işi böyle bitirecek gibi görünüyor. Samsun kazanmak için ortaya  bir şey koymadı. Buna ne gücü ne de futbol mantalitesi müsaitti. Bence düşmeyi hak ettiler. Beşiktaş’ın Malatya karşısında elde ettiği parlak galibiyet, ancak ikincilik için bir değer olabilir. Sözün kısası bu.

İtalya’da  Hakan Şükür bu hafta gol atarak bir nebze olsun rahat  nefes aldı diyebiliriz. Inter ise Emre’nin cezalı olduğu, Okan’ın oynamadığı maçta Atalanta karşısında tepe taklak oldu. Bu maçın en ilginç yanı, hakemin tespit edemediği bir pozisyonda Atalanta kalecisine danışarak verdiği karardır.  Kalecinin verdiği dürüst yanıt takdirle karşılandı.O, Muhammed  Callo’nun şutunun eline değdiğini ve korner olması gerektiğini söyledi.

Haftaya görüşmek üzere hoşça kalın.

 

İstanbul - 08.04.2002
http://sufizmveinsan.com

 


Üst Ana sayfa e-mail