Öncelikle,
insanlarla uğraşmadığımı, kimsenin yaşamı
ile ilgilenmediğimi belirtmeliyim. Ancak
aşağıdaki satırları okuyup "
yazdıkların bir tenakuz oluşturmuyor
mu?” denmesin. Ben sadece gördüklerim hakkında, yapıcı
eleştiri mahiyetinde birkaç söz söyleyebilirim. Hepsi bu kadar.
Ve izninizle, şimdi Güncel’ deki yazıma başlamak istiyorum:
Bana tevcih edilen
soru, Galatasaray ile ilgili...
Kısaca şöyle;
“Galatasaray’ı nasıl buluyorsun, bu konu hakkındaki
görüşün nedir?”
Gördüğüm kadarı ile,
Ortega’nın maliyetinin biraz üzerinde bir takım,
Galatasaray...
Sizi kızdırmak istemem, ama isterseniz kuruşlandırın,
sonucu göreceksiniz.
Ancak, akıllı bir yönetim Terim’i işin başına getirerek
bu ekonomik açığı kapadı.
Galatasaray,
gerçekten yerinde, akıllı bir transfer politikası izledi
diyebiliriz. İyi ama ucuz futbolculara yatırım yaptı. Özellikle,
Filipe gerçek anlamda bir sihirbaz. Bu Brezilyalıyı
sağa koyuyorsun oynuyor; sola koyuyorsun, rakip takımın sağ
cenahını hallaç pamuğu gibi atıyor. Çocuk, neredeyse sağbek
oynayacak. Daha ne yapsın!
Yenilerden
beğendiğim bir isim daha var: Cihan. Onu Galatasaray’a
gelinceye kadar hiç çıplak gözle seyretmemiştim. Ama, şimdi emin
oldum, istikbal vaat ediyor.
Kalede güven işareti
biraz da, Mondragon'un Cordoba’yla kapışması sonucu
ortaya çıkıyorCordoba “ Ben Kolombiya’nın bir
numaralı kalecisiyim “ dedikten sonra, Mondragon’a
bir şeyler oldu. Gol yememek için aslan kesiliyor..
Aslında iyi bir kaleci, bunu inkâr etmemek lazım.
Galatasaray’ın müdafaasında epey bir sorun var. Geri
dörtlüde anlaşmış bir ekip varken, Terim kalktı,
Emre’yi keserek Sarr’ı monte etmeye çalıştı.
Milan’da yirmi iki arasına giremeyen bu topçunun, bir
anda ilk on birde oynaması şaşırtıcı...
Milan, onu asları dinlendirirken üçüncü- dördüncü sınıf,
gazozuna maçlarda kullanıyordu . Ayrıca, onun Vedat
tutkusu nereden kaynaklanıyor, anlamış değilim!..
Ama Terim bu, bir yerden vuracak ve:
“ Ben İmparatorum arkadaş!..“ diyecek.
Sinyor’ün Emre'ye takması hiç de hoş değil, buradaki
eylemde duygusallık var. Dikkât ederseniz, Terim, Hakan
Şükür’ü de Galatasaray’ın kapısına geldiği halde “ O
bizim evladımız, ama düşünmüyoruz “ diyerek, ince ayarlarla
geri çevirdi. Zavallı Hakan, kulüpsüz kaldı. Burada
Terim’ in düşünsel boyutlarında Hakan ile bir
hesaplaşmasının varlığı besbelli.
Terim
yanlışlarda devam ederse, zararını yine kendisi görecek. Orta
alanda Cihan’ı kesip Ayhan’a yer vermesi ise takım
arayışından ziyade, ikinci bir Lorant örneği sanki...
Solda Ergün biraz daha palazlanmış “ Ben resmen dünya kupası
görmüş, yaşamış bir topçuyum “ diyor. Hakan Ünsal’ ın
gelişiyle birlikte, orta alana kayacağı kesin. Ben,
Galatasaray bu bölgede inanılmaz güç kazanacak,
diyorum. Galatasaray’a yeni gelen Brezilyalı golcü,
tribünde bile Ümit'i tedirgin etmeye yetti.
Başına gelecekleri biliyor basiretli çocuk!..
Arif’i
tarif gerekir mi? Siz söyleyin...
Sinyor Terim’in
de hareketleri hayli abartılı. İtalya’da dua okuyan
dudakları, şimdilerde öfke dolu sözleri sıralamakla meşgul.
Aslında onun yaptığı en büyük hata, Türkiye’ye dönmek
oldu.
İtalya’da kendine bir kulüp bulsaydı - zaten her ay
ona 170 milyar para ödemek zorunda olduğundan Milan, bu işi seve
seve üstlenecekti - en azından kendini aşacak, Avrupa
ahlakı ile ahlaklanıp çıtayı daha da yükseltecekti.
Şimdi onu izliyorum
...
Kendi kendine bir şeyler söylüyor. Yaptığı mimikler anlaşılır
gibi değil . Devamlı başını sallıyor. Sanki teknik direktör
değil, bir Şeyh... Üstelik kameraların her an
kendini izlediğinin de farkında. Önündeki pet şişeye vole
atıyor. Koşacak hali kalmayan Ümit Davala’ ya avazı
çıktığı kadar bağırıyor. Tam bir artist mübarek!..Tevekkelli
değil, Nauma ona “artist” demiş. Bu
Fransız yerden göğe kadar haklı. Sakalın da ona
yakışmadığını söylüyorlar.
Evet Galatasaraylı
dostlarım !.
Bütün bunlara karşın her zaman söylediğim gibi, gizli güçler
devreye girecek, Galatasaray’ı yine takviye edecek, şöyle
veya böyle bu takım başarılı olacaktır. Bundan asla şüpheniz
olmasın.
İstanbul
- 27.08.2002
http://sufizmveinsan.com
|