Yıldız
futbolculara olan alerjisi ve takıntısından ötürü gittiği her
takımdan başarısız bir kariyerle ayrılan Çek asıllı İtalyan
teknik direktör Zeman, futbolun en verimli çağındaki bir
delikanlıyı daha tanımadan, yapısını, coşkularını, isteklerini
anlamadan, kişisel zevk ve tercihlerini ilk planda tutarak onun
Fenerbahçe’ den ayrılmasına neden oldu.
Futboldan rant sağlamaya çalışanların daima “sorunlu” bir oyuncu
olarak gördükleri Sergen’ in yapısında haksızlığa tahammül
edememek gibi bir özellik var.
Bu vasıflarını Allah vergisi yeteneği ile birleştirdiğinde,
yöneticileri hep karşısına alan konumda buldu kendini.
Orta sahada serbest oynadığında harikalar yaratan bir futbolcu
iken, uyum sağlamayacağı yerde denenince, suçlanıp bilinçli bir
oyalama taktiği ile “artık ne olduğu anlaşılamayan” bir takımın
geleceğini tehlikeye attığı gerekçesi ile Fenerbahçe’ den adeta
koparıldı.
Yolların ayrılmasına sebep şu idi:
“Kimse Fener’ den büyük değildir.”
Deprem korkusu bahanesiyle yurt dışına yaptığı seyahatleri
sayıca THY’ nin haftalık İsviçre seferlerini bile aşan Murat
Yarkın hadisesi ortada iken ve bu hâli ile dahi kendisiyle
anlaşma zemini aranırken, ani bir kararla Sergen’den kurtulmak
gibi bir sevdaya düşmek, acaba Fenerbahçe semtini mekân edinmiş
hangi aklın eseriydi !?..
Şayet spor meraklısı iseniz, basından takip ettiğiniz için
anlatılanları pek yadırgamayabilirsiniz.
Ama, bana şu soruyu sormadan da edemezsiniz;
“Siteniz tasavvuf felsefesini yansıtırken neden böyle bir yazıya
gerek duydunuz?”
Basite indirgeyerek anlattığım olayın beni asıl ilgilendiren
yanı;
ne Fenerbahçe’nin durumu ne de Sergen’ in kişiliğidir...
Ancak, onun oyun kuruculuğu yanı sıra tekniğini akıl ile
birleştirmesi; dahası, yaratıcılık vasfını ortaya
koyan inanılmaz yeteneklerini öğretici bulurum.
Ayrıca bir olaydaki netliğin edinilmesi, benim için ilk sırada
önem taşır.
Bendenizin seyri budur...
Şayet böyle bir basit alanda dahi pozitif eleştiriyi yapamıyor
isek, tasavvufun getirisini ne şekilde değerlendirebilir,
Sistemi okuyabilir,
En önemlisi Allah’ı nasıl tanıyabiliriz ki!..
Haftaya buluşmak üzere...
İstanbul- 10-12-1999
http://gulizk.com
|