Önceleri Marksist, sonra “Osmanlı” olan Cemil Meriç “tarih
ideolojidir” diyordu. Yanlış anlaşılmaya yol açmamak için izahta
fayda var: Buradaki merâm tarihin “materyalizm” veya “idealizm”
anlamında bir ideoloji olduğu değil elbette ki; tarihi
gâliplerin ideologlarının yazdığı, yazdırttığı.
Kıbrıs kökenli bir psikiyatri profesörü olan ve Amerikan
Devleti’nin politik danışmanlığını da yaptığı bilinen
psikanalist Vamık Volkan, “yıkıcı narsisistlere” örnek olarak
Hitler’i, “yapıcı narsisisitlere” örnek olarak da Atatürk’ü
verir. Pekâlâ, ABD’nin resmî lisanı İngilizce değil de Almanca
olsaydı (-ki, oylamayı tek farkla kaybetmiştir) ve 2. Cihan
Harbi’ni de Almanya kazansaydı, dünya günümüzde böyle mi
olacaktı? Aynı kişilerden nasıl bahsediliyor olurdu o takdirde?
Geçen gün de “yeni cumhuriyetçi” bir fikir adamımız Atatürk’ü
Saddam’a benzeterek, onun da heykellerinin yıkılmasının
gerektiğini buyurmuş. Diyelim ki bu fikir tuttu, Avrupa Birliği
de zâten Kemalizm’i Türkiye’nin önünü tıkayan bir ideoloji
olarak görmeye başlamış durumda; “Paxa Americana” zâten kuvvetli
ulusal liderler ve devletler değil, kendisine tebaalık edecek
kuklalar aramakta. Şeriatçı ve bölücülerin baş hedefi hâline
gelen Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin kurmayları da pes ettiler
diyelim. Zâten bu memlekette hangi etnik gruptan olursan ol,
onunla övünmek ve bunu “kültür mozaiği” söylemleriyle dayatarak
müstakbel oluşumlara filiz açmak moda olmuş ve ilericilik
addediliyor ama tek bir grup buna istisna teşkil ediyor:
Türk’ten, Türklük’ten bahsedersen ânında çağdışı damgasını
yiyorsun ve paranoyak olarak vasıflandırılıyorsun. “Solcu”
Cumhuriyet gazetesi sektinin elitlerinin ulus severliğine
“komprador statükocu Kemalistler” diye kulp takılıyor,
“sağcıların” ağzını açmaları dahi zâten “kalın kafalı faşistlik”
olarak aşağılanıyor. “Yeni Emperyal’e alışmalıyız” diye yazılar
yazılıyor en çok satan gazetelerin genel yayın yönetmenlerince…
Eh, böyle giderse, çok değil, 75 sene sonrasının tarih
kitaplarında “Anatolia” topraklarından şöyle bahsediliyor
olacak: “Bir zamanlar buralarda Türkler denen câhil ve barbar
bir kavim yaşardı. Orta Asya’dan gelip tâ Avrupa’nın ortalarına
kadar her yeri istilâ etmiş ve uygar dünyaya kan kusturmuşlardı.
Neyse ki, kahraman ve yapıcı Batı Uygarlığı’nın güçleri el ele
vererek onları ortadan kaldırdılar. Şimdi bu insanların
torunları hâlâ Konstantinopolis ve “Central Anatolia” civarında
yaşamakta ve bir zamanlar çok kahraman bir millet oldukları
şeklindeki söylencelerle avunup durmaktadırlar. Orta Asya ve
Çin’deki torunları ise zâten çoktan asimile olmuştur”.
Kim bilir, o zamanın entelleri belki “Türkler” diye bir tarihî
belgesel film dahi çekerler.
Tarih ideolojidir dostlar… Güçlüysen ve adaptasyon yeteneğin
kuvvetli ise zaman arenasında ayakta kalırsın, yoksa doğal
ayıklanmayla ortadan kalkarsın. Gerisi lâf-ı güzâf!
Prof.Dr. M. Kerem Doksat
doksat@superonline.com
İstanbul
- 30.05.2003
http://gulizk.com
|