ildiğiniz
gibi, daha önce de onun için yazdım. Bu kez de değinmek
zorunluluğunu hissettim.
Hagi’den
bahsediyorum!..
Geçtiğimiz
hafta oynanan Galatasaray-Gençlerbirliği maçında, futbol
sahalarında görmek istemediğimiz olaylar yaşandı. Bizler müsabakalarda
suçu hakemlerin üzerine atarak işin içinden sıyrılmakla,
bu sorunu ne kavrayabilir ne de çözebiliriz.
Sahada kendini
kaybeden çok futbolcu / teknik adam gördüm. Fakat, Hagi kadar
olayları dramatize edene doğrusu hiç rastlamadım. Bu defa da
yapacağını yaptı. En sonunda hakemin yüzüne tükürerek
etik anlayışına noktayı koydu. Kendisini yatıştırmak
isteyen antrenörlerine bile vurdu.
Acaba vahşi alemler belgeselini inceledi de mi etkisi altına
girdi diye düşünüyorum.
Hakemin
kararlarına sinirlenip yaptığı itirazları sonucunda kırmızı
kart gören Hagi, sahayı birbirine kattı. Öfkesi dinmek
bilmeyen Rumen futbolcunun hareketleri yüzünden
Ali Sami Yen stadı tam bir tiyatroya döndü.
Bir
kişi sahada çıldırıyor,
tribünlerden yirmi bin , TV’ den milyonlarca izleyici
de onu izliyor. Tam beş dakika...
O ise,
sahada akıl almaz her türlü rezaleti çıkardıktan sonra
tribüne geçip paşa paşa oturuyor.
“Hagi haklıdır” diyenler, toplumu yönlendirme bakımından
sorumludurlar.
Aslında, onu bu
noktaya iten sebep belli. Yaşlandığı için enerjisi tükeniyor
ve sonunda patlamaya gidiyor. Daha önce de aynı konuya değinmiştim.
Dikkât edin, siz de yorgun olduğunuz zamanlarda sinirli
hareketler yaparsınız. Aslında antrenörü, onun yapısını
okumalı ve bu hafta dinlendirmeliydi. Önemli olan, sadece
sahadaki maçları okuyarak tedbir almak değil, saha dışı yaşamı
da aynı şekilde değerlendirip çözmek, bireyin
psikolojisine, anatomik yapısına göre
eyleme girişmektir.
Hagi’ nin bu şekildeki
hareketlerinin kendisine, hatta Galatasaray gibi bir camiaya yakışmadığını
söylemek için taraflı olmak gerekmiyor. İşin enteresan yanı,
“Üzüm üzüme baka baka kararır” misali,
takım arkadaşları da bu etiğe ulaşmış durumda.
Hagi Galatasaray’ın olduğu kadar Türk ulusunun, ayrıca
Romen ulusal takımında
yer aldığı sürece de Romanya’nın derdi olmaya devam
edecektir.
Dileğimiz,
onun bir an önce kendini toparlamasıdır.
İstanbul
- 14.03.2001
http://afyuksel.com
|