istisizmin
şer’i hükümlerini, bir anlamda kabuk kısmını yaşamakta
olan ve avam sayılan ehillerin hayli merak ettikleri bir konu
vardır:
Vahdet-i Vücut...
Yani Teklik anlayışı...
Ne demektir acaba?
Örnekleri var mıdır?
Aslında
bu kavramı
anlatan, açıklayan çok
güzel bir olayı yaşadık,
Ülkemizdeki dinamik güçlerin sahneden çekilmeye yüz tuttuğu
geçtiğimiz günlerde...
Galatasaray’ın UEFA kupası finalinde, Edirne’den Ardahan’a, Avustralya’dan Avusturya’ya, Macaristan’dan, Kore’ye kadar uzanan topraklar üzerinde yaşayan en müşkülpesent, ayrıcalıklı Türkleri dahi tek vücut, tek benlik, tek varlık haline dönüştürdü...
Değişik grupların, bireylerin birer birer kutuplaştığı, düşünce ayrılıklarının yoğunlaştığı ortamdan çok farklı bir konumlama doğrusu.!
Tüm ulusta oluşan ayrı
ayrı düşünceleri,
farklılıkları bir yerde toplayan, insanı keyifli hale
getirecek tek bir istek!..
Tek bir arzu!.
Bir anlamda Vahdet yaşamından örnekler...
Maç
sonrasında en iyi futbolcu seçilen ve hakkettiği parayı
kimsesiz çocuklar yararına bağışlayacağını açıklayan
Taffarel, bakın neler söyledi:
“O topu çıkartan, Allah’ın eliydi”.
Koyu bir
katolik olan Taffarel, ayrıca penaltı atışlarında o an
sadece “Allah’ı” düşünebildiğini de sözlerine
eklemeyi ihmal etmedi.
“Topu
kurtaran Allah’ın eliydi.”
Kulağımıza hiç
de yabancı gelmeyen ve kolayca intibak edilecek bu sözleri
mistik açıdan değerlendirmek istiyorum.
“Ben
onun gören gözü, işten kulağı olurum” mealindeki Kudsi
Hadis,
ünlü futbolcunun anlatmak istediklerine ışık tutuyor.
Zira, onun sözlerinde Hadisle ilgili parelellik var.
Burada, Mutlak Varlığın
“göz, kulak” olmasının dışında
görme ve işitme işlemlerini yapan ana merkez, daha açık
ifadeyle ana idrak noktası olması söz konusudur.
“Hakk’ın elinden ve gözünden” murat budur.
Bu idrak iile bir fiilin işlenişi de başka tabi, onu işleyen Tümel varlık oluyor.
Aslında duyular her an ayrı gibi gözükse de Tek varlığın olgularıdır.
Bizler çokluk alemindeki bu olguyu, duyu organlarımızın kapasitesi dolayısıyla birimlere ait ayrı öğeler, şeklinde yaşamaktayız.
Ancak, tüm
ayrıntılara rağmen, yaşamın her kesitinde Tekin seyri
mevcuttur.
Zira O’nun varlığının dışında başka bir varlık olması
asla düşünülemez.
Hâlâ da öyledir.
Mistisizm,
bu yaşamı “Vahdet Hali” olarak isimlendirmiştir.
İstanbul
- 24.5.2000
http://afyuksel.com
|