Diyelim
ki bir fabrikada güvenlik görevlisisiniz. Aniden yangın alarmı çalmaya
başladı. Ne yaparsınız? Elektrikçiyi arayıp alarmı kapatmasını
mı istersiniz, yoksa hemen kazan dairesine inip, alarmın çalış
sebebini araştırmaya mı başlarsınız ? Bu soruya herhalde
hepimizin vereceği cevap aynıdır; Alarmın neden çaldığını araştırmak
gerekir.
Vücudumuz,
saniyenin binde biri kadar kısa bir zamanda,herhangi bir bölümündeki
zihinsel,duygusal yada fiziksel bir dengesiziliği bize bildirebilecek
mükemmel bir alarm sistemine sahiptir.Bizlerse,
çocukluk yıllarımızdan itibaren, günlük hayatın koşuşturması
içinde bu alarmı genellikle kapalı tutarız.Alarm aldığında, vücudumuzun
neresinde problem olduğunu anlamaya çalışmak yerine, alarmı
susturmaya çalışırız.Bu şekilde uzun süre devam ettiğimizde de
de ,bir gün aniden çok ciddi bir hastalık ile karşılaşırız.
Oysa vücudumuz bize problemi çok önceden haber vermeye çalışmış
ancak, biz uyarıları anlamamazlıktan gelmişizdir.
Eğer bugün ciddi bir rahatsızlığınız varsa, bu, biliniz
ki, geçmişteki uyarılara dikkat etmemiş oluşunuzdandır.
Vücudun
normal durumu,mükemmel sağlıktır. Mükemmel sağlıktan her türlü
uzaklaşma ruhumuzun ihtiyaçlarınıza saygı duymamış oluşumuzdan
kaynaklanır.
Eğer fiziksel,duygusal yada zihinsel bir problemimiz varsa bu,
mutlaka ruhsal bir probleminiz de vardır.Eğer yaşamınıza, kişisel
kaderinize uygun yolda devam
ediyorsanız,vücudunuz buna iyi bir sağlık ile cevap verecektir.Tam
tersine içinizden gelen sesi dinlemiyor ve yalnış seçimler yapıyorsanız,vücudunuz
bunu size kendi lisanı ile anlatacaktır.
Sağlıklı
kalabilmeniz için,ruhunuz ve vücudunuz araşındaki iletişim açık
olmalıdır.Vücudunuzla her zaman birlikte olan sizsiniz.Vücudunuzun
verdiği alarmları farketmeye ,tanımaya çalışın. Bir problem
tespit edildiğinde önce hafif alarmlar verilir. Örneğin;Gerginlik,hafif
depresyon,kas ağrıları,uykusuzluk ve başağrıları gibi.Üzerinde
durulmazsa bu belirtiler giderek hafıza problemleri,
yorgunluk,spazmlar gibi daha ciddi problemlere dönüşür.Bunlara da
dikkat edilmezse hastalık hali
ortaya çıkar.Vücudunuz ile olan iletişiminizi kaybettiyeseniz, bu
iletişimi tekrar kurabilmek için vücudunuzun derdini nasıl anlattığını
hatırlamaya çalışın. Bunun için zaman ayırın.Başlangıç
olarak hissettiğiniz ağrı, bulantı, spazmlar, kaşınma gibi ufak
belirtilere ve dengenizi bozan ani zihinsel ve duygusal değişikliklere
dikkat etmeye çalışın.Kendinizde böyle bir değişiklik hissettiğinizde,
sizdeki bu değişikliğin neden kaynaklandığını anlamaya çalışın.
O sırada ne düşünüyordunuz? Yapmak istemediğiniz birşeyi mi
yapmak üzereydiniz? Korkmuşmuydunuz?Bir kızgınlık mı söz
konusuydu? Bir beklentiniz mi vardı? Bir hayal kırıklığına mı uğramıştınız?Rahatsızliğa
neden olan ruhsal problem neydi?
Dengesizliğin
kaynağını bulduğunuz an bu durumu düzeltme çalışmalarına başlayın.Yapmak
istemediğiniz bir iş söz konusu ise "Hayır" demeye çalışın.Üzgünseniz
özür dileyin.Biraz esneme egzersizi yapın,derin nefes alın, yada yürüyüşe
çıkın.Dengenizi yeniden kurabilmeniz için ne yapmanız
gerekiyorsa.. Ne yapılması gerektiğini çıkartamadıysanız
,verilen alarmı tanımaya çalışın ve rahatsızlık duygusunu
hissettiğiniz bölgeye doğru derin,derin nefes alın.Belki problemin
ne olduğunu, bu derin nefes alma işlemi sırasında anlarsınız.Belki
de daha sonra bir zaman. Ama emin olun,problem bölgeye sebatla ilgi göstermeye
devam ederseniz, bir gün bu rahatsızlığınızın neden kaynaklandığını
çözebilirsiniz. Vücut alarmınıa kulak verirseniz pek çok rahatsızlığı
başlamadan çözmek imkanına sahip olabilirsiniz.
N.J.Howell/Themestream
Contributor/ January 19,
2001 'den derleyen
Nilüfer Gökmen
http://afyuksel.com
01.02.2000
|