Allah Dostlarının Eserlerindeki Hâsiyetler

Sahabeden günümüze değin önde gelen Allah dostlarının eserlerindeki hâsiyet hususunu, müşâhedelerimiz ışığında dile getirmek istiyoruz bu yazımızda. “Hâsiyet” kelimesini, ilgili eserlerin insanın ruh ve gönül dünyasında uyandırdığı tesirler anlamında kullanıyoruz.

Bilaistisna ilhama açık bütün gönüllerde büyük tesirler uyandırdıklarında şüphe yoktur.

Öncelikle, günümüzün İnsan- ı Kâmili diyebileceğimiz Üstad Ahmet Hulusi’nin eserlerini ele aldığımızda, oldukça yoğun etkinlikte olduklarını söyleyebiliriz.Üstadın eserlerini okuduğunuzda,özellikle beyin hücrelerinizde bir tür yoğunlaşma hissedersiniz.Bu yoğunluk, eserlerin sürekli mütalaasıyla gittikçe artmaktadır.Zihnimizde oluşan bu yoğunluğun hazmı gerçekten zordur.Bahsettiğimiz zihinsel yoğunluğun giderilmesi noktasında ise Tespih Namazı tavsiye edilmiştir.Eserler okunurken Üstatla bir tür telepatik iletişime geçeriz.Bu iletişime bir tür enerjik bilgi transferi de diyebiliriz.Bu hususiyet,O’nun mânevi tasarrufuyla yakından ilgilidir.Allah bizlere hazmını kolaylaştırsın diyelim.

Bediüzzaman Hazretlerinin eserlerindeki yoğunlaşma durumunda ise daha çok kalbî bir uyanış sezinlersiniz.Nur Risaleleri kalbimizde iman nurundan kaynaklanan bir rahatlık hissi uyandırmaktadır.Kalbî bir seyri sülûk başlar.Gönül dünyamızda mânevi bir ferahlık ve inşirah hâsıl olmaktadır.Ayrıca değişik latife ve duygularımız da Risalelerden mânevi gıdasını alabilmektedir.Eserlerde Nur isminden feyiz alınarak yazıldığı için özellikle ruh yönümüz, yoğun olarak nurani pozitif enerjiyle beslenmekte ve takviye edilmektedir.Buna mânevi şua tedavisi de diyebilirsiniz. Bediüzzaman’da, Risalet kanalının açık olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Zira eserin orijinal adı Risâletün Nurdur.Yani eserler, Risâlet Boyutu diliyle yazdırılmıştır.Tıpkı Hazreti Mevlana’ya yazdırıldığı gibi. Risâlet makamı,Ricâli Gayb’ın hiyerarşik düzeninde en üst makamı ifade eder.”Üçler, yediler, kırklar…” olarak tâbir olunan makamlar Risâlet makamına göre alt düzeydir.Allah feyzinin devamını nasip etsin.

Aşıkların Üstadı Hazreti Mevlana’nın Mesnevi ve özellikle Divan- ı Kebirinde ise baştan aşağı serapa Vedud isminin mana tecellileri hissedilmektedir.Hazret, bütün eserlerinde İlahi aşkı soluklamakta ve Vedud isminin gölgesinde sınırsız yükselişini elân yerine getirmektedir.

Bizleri bile kendisini görmediğimiz halde kendisine aşık edebilmeyi başarmıştır.Bizleri aşk sarhoşu yapmıştır adeta!!.Burada bahsettiğimiz aşkı, Tasavvuftaki Hayret ve Muhabbet makamları olarak da düşünebilirsiniz.Aşk olsun Ya Hazreti PİR!..

Gavs ı Azam Abdulkadir Geylani Hazretleri de özellikle Mektubat ve Fütuhul Gayb ismi eserleriyle sanki bizlere seslenmekte ve konuşmaktadır.Bu özelliği de tasarrufunun sürekliliğinden kaynaklanmaktadır diyebiliriz.Gavs ı Azam’da Hayy ismi büyük ölçüde açığa çıktığı için eserleriyle bizlere hayat soluklamaktadır.Batıni olarak yaptığı ve kalben hissedilen himmet ve tasarruf tesirlerini eserlerinde de müşâhede edebilmekteyiz.Allah himmetini daim etsin.

Seyyid Ahmet Rufai Hazretleri de keza yazdığı eserlerinin belirli hâsiyet özelliklerinden ilgili kitaplarında beyan buyurmuştur.Allah ondan razı olsun.

Seyyid Abdülaziz Debbağ Hazretlerinin Kitabül İbriz isimli eserinde ise Celal tecellisi yansımaktadır diyebiliyoruz.Allah ondan razı olsun.

Velhasıl, burada ismini zikrettiğimiz ve daha ismini zikredemeyeceğimiz büyük mana büyüklerimizin bizlere bir miras olarak bıraktıkları eserlerinde boyutsallık özelliği söz konusudur.Bir roman ya da benzer bir kitabı en fazla iki kere okursunuz.Ama bu tarz eserler ise her defasında farklı bir forma dönüşmektedir.Eserlerde yoğunlaşma derecemize göre farklı boyutsal açılımlar oluşturmaktadır.Bunca zenginlik ve güzelliklerin kaynağı ne olabilir sizce?

Nazım Akpınar
ahad103@hotmail.com
Samsun-12.09
.2006
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail