Aşkın Gözü Körmüş

Merhabalar...

Uzun bir aradan sonra tekrar birlikte olmanın gururunu yaşıyorum.Vatan görevim dolayısıyla sizlerden bir müddet uzak kaldım. İnşaallah,bundan sonra imkan nispetinde bilgimi sizlerle paylaşacağım.Bu haftaki yazım Sabah Gazetesi’nde yayımlanan bir yazıdan alıntıdır. Takdir her zamanki gibi sizlerin. "Meğer aşkın gözü körmüş. Prof. Semir Zeki'nin araştırmasına göre, gönlümüzü çalan kişiye o kadar çok bağlanıyoruz ki onun negatif yanlarını görecek beynimizin ilgili bölümü devre dışı kalıyor...Ve tutku aklı yeniyor. Hayal kırıklıklarıyla biten ilişkilerin ardından daha çok hayıflanmak için kullandığımız "aşkın gözü kördür" deyişi meğer bilimsel bir gerçeği yansıtıyormuş. Artık aşkınızın viraneye dönmüş yıkıntıları arasında dolaşırken "Ben bunu nasıl göremedim" diyerek yüreğinize serzenişte bulunmayı bırakın.Çünkü bütün sorumluluk,aşkın direktiflerine boyun eğen beyinde. Bunu kanıtlayan kişi de İngiltere’de yaşayan bir Türk Profesörü.Londra Üniversitesi Nörobiyoloji proflarından Semir Zeki.

BEYİN DEVRE DIŞI

Dünyada bir ilke imza atan profesör Semir ZEKİ ve ekibi, aşkın İnsanlar üzerindeki etkisini araştırmak için bazı beyin fonksiyonlarını İncelemeye başladı.Araştırma için 20 kadın seçildi ve deneklere eşlerinin Fotoğrafları gösterildi.İncelemeler sonucu fotoğrafları gören kadınların karşısındaki kişinin negatif yanlarını görmesine yardımcı olan beyinlerindeki ilgili bölümlerin devre dışı kaldığı tespit edildi.

Bunun nedeni ise beyinde bulunan ve karşımızdaki kişinin negatif yanlarını değerlendirmeye yarayan bölümlerin aşık olduğumuzda kapanması, adeta kör olması.Yani kadınlar "aşık oldukları" için eşlerinin kötü yanlarını görmek istemiyor ve onları sadece olmasını istedikleri şekilde algılıyor.

İngiltere başta olmak üzere Fransa ve İtalya gibi birçok ülkede haberlere konu olan Zeki ve ekibi ulaştıkları sonucu şöyle anlatıyor: "Kadınlar eşlerini gördüklerinde beyin fonksiyonları özel bir gidişat izlemeye başlıyor. Beyin hücreleri salgılanan oksitosin hormonu yüzünden neşeye ve aşka daha duyarlı bir hale geliyor.Kötü yanları algılamamıza yarayan bölüm devre dışı kalıyor. Bu tamamen aşkın gücünden kaynaklanıyor.Bu aşkın altında türünü devam ettirme ve sevgisini ölümsüzleştirme isteği var. Bunu değiştirmeniz çok zor.

Bu tespit Zeki'nin dünya çapındaki ilk araştırması değil. Zeki daha önce de yine bir ilke imza atarak insan beyninin hareketlerini izlemeyi başarmıştı.

ISTIRABI DA VURUYOR

Ve bu araştırma sonucunda,aşkın beyni dört yerden vurarak,gerçekten de insana fiziksel acı kadar acı verdiğini ortaya çıkarmıştı.

Zeki ve ekibi bu araştırmada, 17 kişiden geçmişte yaşadıkları aşkları ve o anda neler hissettiklerini anlatmasını istedi. Bu sırada deneklerin beyinlerindeki hareketler bir tarayıcı sayesinde kağıda döküldü. Sonucunda beynin dört bölgesinde acı hissetmemize neden olan bölümlerin harekete geçtiği görüldü. Yani beyindeki bu bölgeler, birini sevdiğimizde veya ayrıldığımızda harekete geçerek mutluluğa ya da üzüntüye neden oluyor.

27.04.2004
http://gulizk.com


Üst Ana sayfa e-mail