Aslan Dövmesi


Şimdi kıssadan hisse...
Allah selamet versin, bu konuyu iyi bilir, Mazhar’ın anlattığı bir hikaye var...Mevlana’dan naklen anlatır.

Adamın biri görmüş sırtına dövme yaptırmışları, heveslenmiş, aslan dövmesi yaptırmaya gitmiş...

-Bana da, demiş, aslan dövmesi yap!..

-Peki, demiş dövmeci; benim mesleğim dövme yapmaktır...  Gel, otur dövmeyi yapayım..

Dövmeci başlamış iğneyi batırmaya..

-Ayy! Ayy! Diye başlamış bağırmaya adam...

-Ne yapıyorsun arkadaş canım çok yanıyor!..

_Aslanın yelesini yapıyorum demiş.

Ama,demiş, yelesini yapma başka yerini yap!..

Dövmeci başlamış bu sefer sırtının başka yerlerine iğneleri batırmaya... Adam yine bağırmaya başlamış:

-Aman, dur! Yapma, çok acıyor, neresini yapıyorsun?

-Aslanın pençesini yapıyorum...

-Aman pençesini de bırak, başka yerini yap!..

Dövmeci yine başlamış iğneleri batırmaya ..

Bu defa yine bağırmış adam:

-Gene neresini yapıyorsun aslanın?.. demiş.

-Kuyruğunu!..

“Ben vaz geçtim kardeşim, katlanamam bu aslanın acısına “
 demiş. “Aslandan da vazgeçtim, dövmesinden de...”
Adam çekmiş gitmiş!..

Şimdi o hesap, Mazhar’ın da dediği gibi, “vahdet” dövmesinin lafını çok eder, sohbetlerini yaparız da; iğneler batmaya başladımı, kaçımız dövmecide kalır, o meçhuldür!..

Onun için, biz bugün ne yapıyorsak, ona bakalım... Canımız gibi bağlandığımız, tapındığımız nesnelerden ne kadarcık kendimizi kurtarmaya çalışırsak, cehennemdeki alevimizi, ateşimizi de o kadarcık azaltmış oluruz.

Bugün bize azap veren her olay, gelecekte çok çok büyük boyutlarıyla bize daha fazlasıyla azap verecek

 

Not : Üstad Ahmed Hulûsi'nin "Kendini Tanı" isimli kitabından alınmıştır..
 


İstanbul - 27.
01.2004
http://gulizk.com


Üst Ana sayfa e-mail