Kuş Gribi : Avian Virüsü

Geçen hafta gündemimize giren kuş gribi vakası, eleştirileri sorumlulara yani devletin ilgili kurumlarına yöneltti. Toplum ve bireylerin de sorumluluk sahibi olması gerektiğinden ise hiç bahsedilmedi. Takınılan cahilane tavır eleştiriyi hak ediyordu. Bir anda bir panik havası sardı ortalığı. Maalesef, verdiğimiz tepki, korkulandan uzaklaşan ilkel insan tepkisi idi. Tavuk eti tüketimi durdu. Tavuk üreticileri ise korkunç zararda. Bundan sonra ne olacaktır? Belki bir iki kuş gribi vakası daha ortaya çıkacak ve mevsimsel olarak gündemde olan bu vakalardan birkaç ay sonra herkes  hiçbir şey olmamış gibi tavuk tüketimine devam edecektir. Aslında, burada bizi bir tehlike beklemektedir. Bayat tavuk etlerinin ucuz piyasaya sürülmesi.

Ülkemizde bir an panik havasına yol açan bu vakanın benzeri, geçen sene üstün teknolojisi ile tanıdığımız Japonya’da da yaşanmıştı. Devletin ve halkın olay karşısındaki tavrı ise oldukça sağduyulu idi. Japonya’nın Kyoto kentinde bir çiftlikte meydana gelen kuş gribi vakasında üretici firma olayı örtbas etmek istemiş ve kuş gribi geçiren tavukları keserek piyasaya sürmeye kalkışmıştı. Olayın tespit edilmesi sonucu bu üreticinin ürünleri bütün ülkede raflardan kaldırılmıştı. Firma sahibi ile karısı, küçük bir kümesten bu günlere getirdikleri çiftliklerinin böyle bir duruma düşmesi sonucu alışılmış bir Japon tavrı sergilemişlerdir: İntihar. Üretici firmaya bir sene üretimden men cezası verilmiştir. Ancak, diğer tavuk üreticileri ve sektör, olaydan Türkiye’deki oranda etkilenmemiştir. Çünkü bu virüs dünyada ilk defa tespit edilmemektedir. Halk bilgilendirilmiş ve medyada panik havası yaratmak yerine, doğru bilgilerle halkı bilinçlendirme yoluna gitmişlerdir. Doğru bilgi, tedbir ve sağduyu, toplumda paniğin önüne geçmiştir.

Kuş gribi virüsünün varlığı çok eskiden beri bilinmektedir, ancak ilk defa 1997 yılında Hong Kong’ta insana geçebildiği tespit edilmiştir. Bu zamana kadar sadece kanatlı hayvanları etkilediği düşünüldüğünden insan için bir tehlike olarak görülmemiştir. Bu vakadan sonra özellikle Güney Asya’da değişik yerlerde de virüs tespit edilmiştir. Edinilen tecrübeler neticesinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yayılmayı önlemek ve insana geçişini engellemek için tavsiyeler belirlemiştir. Bunlar, vakaların tespit edildiği bölgelerin karantinaya alınmasından etin hangi koşullarda yenebileceğine kadar uzanmaktadır.

Gelelim, bu konuda sıkça sorulan sorulara. (BBC’den faydalanılmıştır.)

Soru : Kuş gribi nedir?

İnsanlar gibi kanatlı hayvanlar da grip olabilmektedirler. On beş çeşit kuş gribi, diğer adıyla avian virüsü mevcuttur. Kanatlı hayvanlar için ölümcül olan virüs türleri H5 ve  H7’dir. Şu an endişe duyulan ve ölümle sonuçlanan virüs türü H5N1’dir. H5N1 tür virüste vakaların tespit edildiği farklı ülkelerde değişik varyasyonlar göstermektedir. Göçmen kuşlar, özellikle yaban ördekleri, virüsün doğal taşıyıcılarıdır; ne var ki kendileri bu virüsü taşımalarına karşın, grip olmamaktadırlar. Evcil kanatlı hayvanlarda, tavuk, hindi vs gibi salgın hastalığa dönüşmektedir. İşte bu salgın tehlikesi, H5N1 virüs türünün Türkiye ve Romanya’da görülmesiyle Avrupa ülkelerini de endişelendirmektedir. Pakistan’daki kümeslerde H7 ve H9 tespit edilmiştir, fakat insanlara bulaşmamıştır.

Soru: Bir ülkeye kuş gribinin girmesini engellemek mümkün müdür?

Virüs kuşlarla yayıldığı için yayılmasını önlemek mümkün değildir. Ancak, evcil hayvanlara geçişi engellenebilir. Konunun uzmanları, kanatlı hayvan çiftliklerinin ve kümeslerin kontrol altında tutulması ile, örneğin göçmen kuşlarla temasının engellenmesi, alınacak önlemlerin başında gelmektedir. Ayrıca göçmen kuşların göç yollarının gözlemlenmesi erken uyarı sağlayabilir.

Soru: İnsanlar kuş gribine nasıl yakalanır?

Kuş gribi, çok eskiden beri bilinmektedir, ancak ilk defa 1997 yılında Hong Kong’ta insana geçebildiği tespit edilmiştir. Gribe  yakalanmış canlı hayvanlarla temas, virüsün insana bulaşmasına yol açmaktadır. Kuşlar virüsü salyalarında taşımaktadırlar. Salyalar kuruyunca toz haline gelir ve tenefüs edilebilir. Belirtiler diğer gripler gibi ateş, vücut kırgınlığı, boğaz kuruluğu ve öksürüktür. Konjonktiv iltihabı da görülebilir. Vietnam’da görülen vakada virüsün sadece ciğerleri değil, bütün vücudu etkilebileceği tespit edilmiştir. Bu şu anlama da gelmektedir: Bazı ölümlerde şimdiye kadar başka sebep aranırken belki de asıl sebebin kuş gribi olabileceği…

Soru: Kaç insan kuş gribine yakalandı?

10 Ekim 2005 itibariyle Güney Asyada 117 vakanın 60’ı ölümle sonuçlanmıştır. Kuş gribine yakalanan kişilerde ölüm oranı yüksektir. Sars ile karşılaştırıldığında, Sars’a yakalanan 8400 kişiden yaklaşık 800’ü hayatını kaybetmiştir.

Soru: Kuş gribi insandan insana geçer mi?

Geçebileceği yönünde belirtiler vardır, fakat salgın hastalık boyutuna ulaşacak şekilde bir mutasyonu henüz tespit edilmemiştir. Tayland’da bir kız çocuğu  annesine bulaştırmış ve ikisi de ölmüştür. Teyzesi de kuş gribine yakalanmasına karşın, hayatta kalmıştır. 2004 yılında da nedeni tespit edilemeyen  solunum yetmezliğinden ölen Vietnamlı adamın iki kız kardeşine ölümle sonuçlanan kuş gribi bulaştırdığı tahmin edilmektedir. 1997 Hong Kong vakasındada ispatlanamamasına rağmen, bir doktorun hastasından H5N1 virüsünü kaptığı sanılmaktadır.

Soru: Kuş gribi salgını muhtemel mi?

Uzmanlara göre bu mümkün. Ancak, Tayland örneğinde sadece yakınlarına bulaştırmıştır ve daha fazla yayılmamıştır. Ayrıca insandaki grip virüsü ile birleşmemiştir. Uzmanlara göre eğer bir kişi zaten gripse ve kuş gribi virüsüne yakalanırsa bu iki virüsün gen alışverişinde bulunabileceği. Asıl korku burada yatmaktadır. Eğer böyle bir şey gerçekleşirse yeni bir virüsün meydana gelebilecek ve insanlar arasında salgına sebebiyet verme ihtimali yükselecektir.  Bir araştırmaya göre 1918 yılındaki salgında da bir avian virüsü sebep olmuştur.

Soru: Eğer bu meydana gelirse ne sonuçlar doğurabilir?

Eğer virus insanlar arasında salgın hastalık halini alırsa sonuç felaket olabilir. Tahminlere göre böyle bir durumda bütün dünyada 2-50 milyon insan ölebilir.

Soru: Aşısı var mı?

H5N1 virüsüne karşı henüz kesin bir aşısı olmamasına rağmen prototipler üretim aşamasındadır. Fakat Tamiflu gibi antiviral ilaçlar mevcuttur ve belli bir ölçüde etkili olabilmektedir. Vietnam’dan gelen bir haberde ise bir hastada virüs kısmen Tamiflu’ya direnç göstermiştir. 

Soru: Tavuk eti yemeye devam edebilir miyiz?

Evet. Uzmanlar, kuş gribinin yiyecek kaynaklı bir virus olmadığını ve tavuk yemenin güvenli olduğunu söylüyorlar. Risk altında olanlar, sadece kesim ve etin hazırlanılışında çalışanlardır. Dünya Sağlık Örgütü etlerin 70 derece üstünde pişirilmesini ve yumurtaların pişirilerek yenmesi tavsiye etmektedir.

Turhan Doğan
turhandogan@yahoo.com

Tokyo -
18.10.2005
http://sufizmveinsan
.com

 


Üst Ana sayfa e-mail