1- Aydın; evvela, bir fikir, amaç (ülkü) ve karakter sahibi olacaktır. Amaç, ya da ülkü bir inanıştır. Bu inanılışa ise ihanet edemez.

2- Aydın, kandırmaz. Fakat inandırır. İnandırma yolunda ise, ancak bilime ve müspet bilgilere yer verir. Kafasında dokunulmaz "tabu"ların yeri yoktur.

3- Aydın cesurdur. Medeni cesaret sahibidir. Medeni cesaret ise, aydın için kahramanlık değil, doğal vasıftır.

4- Aydın hakikat bildiği, gerçek bildiği şeyi kendisine saklamaz. Onu yaymayı da vazife bilir.

5- Aydın, toplumun hayrını ve çıkarlarını, kendi hayrının ve çıkarlarının üstünde tutar. Topluma verir, ama toplumdan karşılığını beklemez.

6- Aydın, bağlandığı ilkelere uygun bir yaşam sürdüren, dürüst ve feragatli bir insandır. Onun yaşamı ile prensipleri arasında çelişme yoktur.

7- Nihayet aydın, mazbut insandır. Metodlu ve muntazam çalışır. İhmal, dağınıklık ve avarelik aydın insana yakışmaz. Aydın, bu tür zaaflardan kendini kurtaran insandır.

HASAN PULUR

11.05.2001 Milliyet Gazetesi’ndeki yazısından alıntıdır.

İstanbul - 20.08.2002
 http://sufizmveinsan.com

 


Üst Ana sayfa e-mail