Coca-Cola
ile amansız rekabet halinde olan Pepsi, bir zamanlar bu yarışta acaip kötü bir duruma düşmüş. O dönemin
ünlü reklam ve pazarlama dehalarından biri Pepsi'ye iş başvurusunda bulunmuş. 'Ben' demiş 'bir kampanya
yaparım, Coca Cola'yı yaya bırakırız'. Ama adam deha ya, çok para istiyormuş. Pepsi yönetimi düşünmüş
taşınmış başka çıkar yol olmadığı için ünlü pazaralamacıyı işe almış.
Adam ekibiyle bir odaya kapanmış ve bir promosyon kampanyası planlamaya başlamış. Bir süre sonra, 10
kapağa bardak, 20 kapağa çanak gibi bildik bir kampanya ile Pepsi yönetiminin karşısına çıkmış. Başlamış
anlatmaya; işte 20 kapağa Pepsi tişortü, 30 kapağa şapkası, 100 kapağa radyo filan diye anlatmış.
Yönetim kurulundakiler hiçbir orijinalitesi olmayan kampanyadan memnun olmamışlar haliyle.
Bizimki; asıl bombasını sona saklıyormuş. Demiş ki: 'Veeee, 1 milyon kapağa bir uçak vereceğiz'. Yönetim
kurulu dumura uğramış tabii. Çıt çıkmıyormuş. Genel Müdür neden sonra kendine gelmiş 'Nasıl yani?
Bildiğimiz gerçek bir uçak mı? Şaka mı yapıyorsunuz?' Bizim pazarlamacı her zamanki gibi kendinden son
derece emin bir biçimde 'Günlerdir ne üzerinde çalıştığımızı sanıyorsunuz. Kampanya süresini öyle bir
ayarladık ki; bir kişinin 1 milyon kapağı toplaması neredeyse imkansız. 1 milyon müşterimiz içinde ancak
bir ya da iki kişi bu kadar kapak toplamaya kalkışabilir. Aklı başında bütün insanlar bunun küçük bir
espri olduğunu anlayacaktır. Ama yaratacağı etkiyi düşünün; herkes kampanyamızdan bahsedecek' demiş.
Bu güzel açıklama sonrasında yönetim kurulu kampanyayı kabul etmiş. Gerçekten de satışlar patlamış.
Pepsi tarihinde ilk kez Coca Cola kadar satış yapmış. Ancak kampanyanın son günü gençten bir çocuk bir
kamyonetin arkasına yüklediği tam 1 milyon kapakla Pepsi'nin kapısına dayanmış. Pepsi merkez binasındaki
promosyon bölümü çalışanları panik içinde sağa sola koşturuyor ve ne yapacaklarını bilemiyorlarmış.
Çünkü, delikanlı kapının önünde 'Uçağımı verin' diye yaygara yapıyormuş. Ama ortada uçak filan yokmuş
tabii. En sonunda genel müdür iki şey yapmış. İlk önce ukela pazarlamacıyı işten kovmuş, ikinci olarak
polis çağırmış. Binanın önünde 'Uçağımı istiyorum diye' çığlıklar atan genç, polis mukavemetiyle
uzaklaştırılmış. Ama 1 milyon kapak biriktirecek kadar takıntılı olduğundan işin peşini bırakmamış.
Pepsi'yi mahkemeye vermiş. Dava dilekçesine de kapaklar için yaklaşık 5 bin dolar harcadığını, kampanya
şartının yerine getirilmesini istediğini yazmış. Ama uçağın değeri 1 milyon pepsiye ödenen paradan kat
ve kat fazla olduğu için mahkeme, davacının talep ettiği malın gerçek değerini ödemediğini öne sürerek
davayı düşürmüş.
Dr.Ahmet
Altıner'den Alıntıdır.
İstanbul
- 19.07.2001
http://sufizmveinsan.com
|