1 — AKIL
2 — FİKİR
AKIL : Kur'an-ı Kerim’de Allah akla hitap eder. Aklı olmayanın dini de olamayacağı dinde bir düsturdur. İşte Kur' an-ı Kerim’den bir müeyyide :
(3 - Ali İmran - 7) : «Kur'an-ı Kerim’den ancak kâmil akıl sahipleri nasihat alırlar. »
(12 - Yusuf - 2): «Biz onu (Kur'an-ı Kerim’i) anlayıp akletmeniz için Arapça Kur'an olarak indirdik. »
(53 - Necim -2) : «O (Hazreti Muhammet) Kâmil akıl sahibi ve müstakimdir.»
(40 . Mü'mir. - 67) : «Lazımdır ki (Aılah’ın) Kudret ve vahdaniyetini akledersiniz.»
(2 - Bakara - 269) : «Allah dilediğine hikmeti ihsan eder. Kendisine hikmet verilen kimseye azîm hayırlar verilmiş demektir. Bunu ancak akıl erbabı anlar ve tezekkür eder.»

Netice :
Din; insana, aklını kullanmayı her şeyde esas tutar. Hayatın batıni, zahiri hiçbir safhasında hiç bir işinde, şuursuz, körü körüne uymayı tecviz etmez. Yani şuursuz bir hareketin neticesi bir tesadüf eseri iyi bile çıksa, fena neticeli, fakat şuurlu hareketin daha doğru olduğunu öğretir.
2 — FİKİR : Aklı olanın mertebesi fikirle yükselir. Hakikâtlere fikirle nüfuz edilir, hakka fikirle erilir.

Peygamberimiz Efendimiz bir saat tefekkür yetmiş yıl (fikirsiz ) ibadetten hayırlıdır buyurur. İnsan ilahiyatta, hayatta, ahlakta düşünce kabiliyetini kullanması ve aklını tefekkürde çalıştırması nisbetinde tekamül eder. Münevver (aydın) denilen İnsan tabakası işte fikir adamlarıdır.

Bu esasta Kur'an-ı Kerim’den bazı ayetler:
(38 - sat - 29): «Ayetlerini düşünüp mülahaza etmeleri ve onun muhtevi olduğu vaizlar ve nasihatlar ile kâmil akıl sahiplerinin mütenebihih olmaları için sana mübarek bir kitap indirdik.>>
(59 - haşr - 21) : «Allahuteala belki tefekkür edip düşünürler diye bu meselleri insanlar için darb ve irad eder.»
(2 . Bakara - 221); «Tezekkür ve tefekkür etmeleri için de ayetlerini insanlara beyan ve aşikâr eyler.»
(3 - Ali ümran - 191) : «Öyle kâmil akıl sahipleri ki Allah’ı ayakta, oturarak, yattıkları halde (bile) anarlar. Göklerin ve yerin yaradılışı tefekkür edip düşünürler.»

Dinin istinat ettiği esaslar :
ŞUUR--MATIK --BEYYİNE ( DeIil )

ŞUUR : İşlek bir aklın kavrayış kabiliyetidir. Şuur, tefekkürün neticesi tefekkürün semeresidir. Din şuurlu bir başta sağlam bir yer bulur. Ve sarsıntısız durur. Şuurlu adam manevi bir rüşt sahibi, doğruyu eğriyi seçen demektir. Fikrine hakim insan demektir.

MANTIK : Şuurlu adamın bir şeyi kabul veya red hususunda kullandığı akıl ölçüleridir.

BEYYİNE : (Deli!) Kur'an-ı Kerim; insana o derece aklını, fikrini, muhakemesini kullanmakta serbesti verir ve kanaat getirmesi için o derece ictihat hakkı verir ki, “kurtulacaksan da kendi kanaatin ile kurtul (Zira o sana mal olur) mahv olacaksan bile kendi kanaatınla inanıp seçtiğin yolda mahvol. (Çünkü o sana sonu düzelen bir ders olur)” fikrini, hürriyetini telkin buyurur. işte müeyyidesi:
(8 - Enfal - 42) : «Helak mi olacak, delil ile helak olsun, hayat mı bulacak, delil ile hayat bulsun.»

mehmetdeveci@hotmail.com
Bodrum - 14.01.2003
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail