Her
nerede olursak olalım ;
Allah izimledir. Ve bize şahdamarımızdan yakındır.
Allah’ı
andığımızda Allah da o anda bizi anar; Allah’tan istimdat
ettiğimiz anda Allah, imdada hazırdır.
Allah
her şeyi içten, dıştan ihata etmiş, kavramıştır.
Allah’sız zerre, Allah’sız yer olmadığı gibi, Allah’ın
hükümranlığı, tasarrufu, hâkimiyeti, mürakabesi ve
velayeti dışında hiçbir mahluk da yoktur.
Her
iyi şeyi Allah’tan isteyebiliriz. Allah’a bir şey söyleyelim,
bir şey isteyelim diye, Allah’tan razı olduğumuzu ona
halimizle, sözümüzle gösterelim diye bizi bekler.Üzüldüğümüz
zaman, Allah bizimle üzülür. Sevindiğimiz zaman sevinir. Her
an her halimizle alakalıdır.
Her
ananın kalbindeki muhabbet, her babanın ruhunda yükselen
gayret, her insanın vicdanında beliren fazilet, adalet, insaf
ve merhamet Allah’tan tecelli eder.
Karıncanın
hayat nizamını kuran Allah’tır. Yeryüzünü kaplayan tabiî
güzellikler; ağaçlar, çiçekler, göller, dereler, gökteki,
denizdeki güzel akisler hep ruhumuzda güzelliğe meyli
yaratmak, güzelliğe bizi alıştırmak, candan bağlamak içindir.
Müslümanlık;
Allah’a teslimiyyettir. Allah’a teslim olan, Allah’ın
iradelerine teslim olur. Allah’ın iradelerini kendine hâkim
kılan, bu teslimiyeti her işinde göstermiş olur.
Allah
kurtarıcıdır. Müslüman kurtarıcı olur. Allah’ın insanı
halktaki muradı, imar ve ıslahtır. Kendi kemalatını insanda
yeryüzüne aksettirmektir.
Müslüman yapıcı, islahcı olur. Ve Allah’ın güzelliklerini
fikriyle, yürekteki hissiyle ve elindeki işiyle meydana koyması
gerekir.
Kur’an-ı
Kerim; (Halkı Allah’a çağıran [Hak ve hakikâte davet
eden] ve iyi işler işleyip “ben de Müslümanım” diyenden
daha güzel sözlü kim vardır) buyurur.
Müslüman’ın vazifesi, insanları Allah’a yaklaştırmak
ve güzel işler, iyilikler işleyip emniyet, itimat ve muhabbet
kazanmaktır.
En
şerefli ve mükerrem mahluk insandır. İnsanlık şerefini,
hak ve vecibelerini insana Allah vermiştir. İnsanlık şerefini
muhafaza etmeyen, onu her kaygunun ve tamahın üstünde
tutmayan; Allah’a ve insanlığa hıyanet etmiş olur.
Kur'an-ı
Kerim, insandan; Allah muhabbetini; [batın ve yakınlığı
olan] her insan muhabbetinin üstünde tutmasını, Allah ve
halk hukukuna, her şahsî menfaatinin üstünde riayet etmesini
istemektedir.
Mahlûkunu
inciten, Allah’ı incitir; mahlûkunu hoş tutan, Allah’ı
hoşnut eder.
Allah
cömerttir; cömertlik ister. Allah iyidir, iyilik ister. Allah
affedicidir. Kullarının birbirlerini affetmesini ister.
Allah
yolu; halka hizmet yoludur. Her iyilik sadakadır. Muhtaca bir
şey vermek; onu Allah’a ödünç vermek ve karşılığını
kat kat almak demektir.
Bodrum
- 21.05.2002
http://sufizmveinsan.com
|