Fırka-i Naci, “kendini kurtaran fırka” demektir. Gerisi, tamamen laftan ibarettir.
Ehli tarikin bazıları, ”Hatemennebi Hazreti Muhammed, hatemüttarik de bizim tarikatımızdır” gibi bir zehaba kapılmıştır.
Bunların hepsi “Fırka-yı Naci biziz” derler ve kendilerinin kurtulmuş olduklarını iddia ederler.
Bunun nedeni Ben’in her zerreye yansıyışını görüp gördüklerine “Biziz” demeleridir.

Bunu gerçekten söylemeye hak kazananlar, Ben’i Hakk’a verip necat bulanlardır. Çünkü, necat bulan Hakk’ın muvahhididir birliğe inananlar. Vehimde kalıp diğerlerini ayrı görenlerin bu sözü söyleme hakkı yoktur.
Bu sebeple kurtuluş gerçek olursa mesele yoktur; ama lafta kalırsa bu sözü söyleyen, sadece kendini aldatmış olur. Ve ufacık bir sıkıntı karşısında, vücuduna dövme yaptırmak için dövmeciye gidip aslan figürünü beğenen, ama dövmeci işe başlayınca canı yandıkça “Aman kuyruğu olmayıversin, kulaksız olsun, yelesi de olmayıversin.” diyen adamın durumuna düşer.

Herkesin esması farklı olacağından, herkes Fırka-yı Naci’nin, yani doğru yolun kendi yolu olduğunu söyleyebilir. Allah da “Ben kulumun hakkımdaki zannı gibiyim.” buyurduğuna göre, hepsinin söylediği doğrudur. Ama bu doğruluk kişi gerçekten fikren, kalben ve ruhen gelişip kendini kurtarmış ise “Gemisini kurtaran kaptandır.” atasözüne uygun olarak kendisi için geçerlidir; yani fırka-yı Naci kendisi olmuştur.

Bu duruma gelen bir kimse, dinin amacı olan “Allah’ın ve Resulullah’ın huylarıyla huylanmayı gerçekleştirmiş olacağı için, artık kimseyi tenkit edemez duruma gelmiş, yani ehl-i tevhit olmuştur. Bunun anlamı, kişinin gerek beşeriyet, gerekse de hayvanat, nebatat ve cemadat âlemlerinde bulunan hiçbir şeyi ayrı görmemesi, her baktığı yerde Hakk’ı görmesi ve her şeye Hakk gözüyle müşahit olması demektir.

İşte kurtulanlar bunlardır ve zaten İslam da “teslim olmuş, selamet bulmuş, kurtulmuş” demektir.

Şunu da asla unutmamamız gerekiyor ki, biz belli sayıda yolları, tarikatları biliyoruz. Halbuki Allah’ın yarattığı insan sayısınca tarik vardır. Ve böyle olduğunu da kendisi “Allah’a yol, canlıların soluğu kadardır.” diyerek bildirmektedir.

mehmetdeveci@hotmail.com
Bodrum - 04.02.2003
http://gulizk.com

Kaynak:
Noktanın Sonsuzluğu –Lütfi Filiz


Üst Ana sayfa e-mail