Bir
bilge kişi, çölde öğrencileriyle otururken demiş ki;
"Gece ile gündüzü nasıl ayırt edersiniz?
Tam olarak ne zaman karanlık başlar,
ne zaman ortalık aydınlanır?"
Öğrencilerden
biri;
"Uzaktaki sürüye bakarım," demiş,
"koyunu keçiden ayıramadığım zaman
akşam olmuş demektir."
Başka
bir öğrenci söz almış ve "Hocam" demiş,
"İncir ağacını, zeytin ağacından ayırdığım zaman,
anlarım ki sabah başlamıştır."
Bilge
kişi, uzun süre susmuş. Ögrenciler meraklanmışlar ve
"Siz ne düşünüyorsunuz hocam?" diye sormuşlar.
Bilge
kişi şöyle demiş;
"Yürürken karşıma bir kadın çıktığında,
güzel mi çirkin mi, siyah mı beyaz mı diye ayırmadan
ona "bacım" diyebildiğimde ve yine yürürken
önüme çıkan erkeği, zengin mi yoksul mu diye bakmadan,
milletine, ırkına, dinine aldırmadan, kardeşim sayabildiğimde
anlarım ki; sabah olmuştur, AYDINLIK başlamıştır..."
http://sufizmveinsan.com
İstanbul -
09.10.2001
|