Dua yüklü bulutlar,
Gönlümü rahmetle yıkadılar…
DUA, nefsinin acz içinde olduğunun itirafı,Cenab-ı Hakk’ın en
yüksek mertebede tazimi,kudretinin tasdikidir. Bütün kainata
hükmettiğini iddia eden insan o kadar acizdir ki, varlığını
ancak mikroskoplar altında binlerce kez büyütmedikçe göremediği bir
mikrobun, bir bakteri veya virüsün vücuda girip de bütün vücudunu
ateşler içinde bırakmasına engel olamaz. Dua, işte bu aczin
ifadesi,ihtiyaçlarının sonsuz olduğunun itirafıdır. Resulullah (sav)
buyuruyor ki: Sofranızdaki tuzu da Allah’tan talep eyleyin, bir
tutam dahi olsa...Arkasından, Cenab-ı Hakk’a dua ettiğiniz zaman
cennetin en yüksek mertebesi olan Firdevs-i Ala’yı da dileyiniz ,
diyor. Bu ifade :
‘ Ya Rabbim ! Ben o mertebede büyük ihtiyaçlara sahibim
ki,ihtiyacım o kadar çok ki, soframdaki bir tutam tuzu bile
elde edemeyecek kadar acizim, sen ihsan etmezsen elde edemem
.Benim ihtiyacım o mertebede büyüktür ki Ya Rabbim ! Cennetteki
Firdevs’e de ihtiyacım vardır. Senin yardımın olmadıkça bunların
hiçbirini elde etme gücüne sahip değilim ‘ idrakinin itirafıdır.
DUA kulluğun alameti,kişinin Rahman’a talep tarzında
müracaatı,namaz, oruç gibi kulluğun icabı,gereğidir. Bir hadisi
şerifte ‘Dua, ibadetin iliğidir, özüdür.’ buyrulmaktadır.
Dua, insanın kulluğunun gereği bir ibadet olduğu için
dualarımızda talep ettiğimiz şeylerin bize ulaşması
endişesi,arzusu,hırs ve ihtirası bulunmamalıdır.Sadece kulluğumuzu
ifa etme, Allah’ın ‘ Dua ediniz ‘ emrini yerine getirme isteği
mevcut olmalıdır.Duada amaç, talep edilen mahiyet değildir,dua
ile ifa edilen kulluktur.Çünkü dua, Allah’ı tazimin bir
yoludur.
DUA , dünyanın haris menfaatleriyle insanın gönlündeki arzuların
ihtiras haline gelmesi ve kişinin bu ihtirasını tatmin etmek
için Allah’ı vasıta kılması değildir.
DUA, ezelde takdir olunan kaderin tahakkuk etmesine sebep
olarak kılınmıştır. Cenab-ı Hakk’ın takdiri iki
türlüdür.Birincisi sebebe bağlı takdir edilmiş kader,ikincisi
ise sebep olmaksızın mutlak takdir edilmiş meselelerdir.İşte
dua bu sebebe bağlı meselelerin sebebidir.Yani kişi dua
ettiğinde bu duası onun kaderinin tahakkuk etmesine sebep
olmuştur oysa bu takdir ezelde Allah tarafından belirlenmiştir
.Rasulullah (sav): ‘Kader,takdir olunmuştur ve kalem
kurumuştur,yeniden takdir olunmaz ‘ buyurmaktadır.Allah’ın
kaderini hiçbir şey değiştiremez. Bazı kimseler ‘Madem kader var,
öyleyse Allah’a dua etmenin manası nedir? ‘yanlışlığına
düşmektedir.Dua ,kaderde sabit olan ve bizim için takdir
edilmiş olan şeyleri reddetmek,değiştirmek veya ona itiraz etmek
için değildir, elbette ki Allah’ın emri ne ise o tahakkuk
edecektir bunda şüphe yoktur. Ancak, bizim mükellefiyetimiz
kulluktur.Dua da kulluğun bir gereği,bizim irademizi ortaya
koymamızın bir yolu ve bir çok Kur’an ayetinde belirtildiği üzere
Allah’ın bir emridir.
‘’ Bana dua ediniz ki size icabet edeyim ‘’ (Mü’min 40/60)
İşte bize kulluğumuzun gereği olarak emre itaatle teslimiyet düşer.
Unutulmamalıdır ki zamandan ve mekandan münezzeh olan Allahu Teala
bizim ne zaman dua edeceğimizi bildiği için kaderde bir
değişikliğe sebep olmaz dua...
Hastalık, kaza, başa gelen sıkıntı ve felaketler dua için sebeplerdir,
dua etmemizin vakitleridir. Bu durumlarla karşılaşınca kulluğumuzu
dua şeklinde tecelli ettirir,dua şeklinde ifa ederiz. Neticesi
ise, Allahu Teala’nın takdirine kalmıştır.
DUA, İlahi huzurda kalmanın bir yoludur, dua süresi uzadıkça
huzurda kalma anları da artacaktır bu ise kalbi doyuran,
mutmain hale getiren bir iksirdir,bir kere gerçekten dua
hazzını yakaladı mı insan, o anların özlemiyle defaatle dua
edecektir artık. Dua edebilme nimetini elde etmek için de dua
edecektir.Çünkü dua eden bir kula rahmet kapıları açılmıştır.
Dua halinde gözden akan birkaç damla gözyaşı kalbi masiva ve
kederlerden arındıran rahmet yağmurudur.
DUA , bir nurdur.Bu nuru ise Rahman ve Rahim olan Allah kalbe
koymaktadır.Dua etme lütfunu bize ihsan eyleyen de şüphesiz
O’dur. İnsanı Rabbine yaklaştırdığı için , insana verilen en
büyük nimettir, dua edebilme nimeti ve bu lütuf şükre
şayandır.Rabbimiz, şükrü eda edilmeyen nimeti elimizde
tutmayacağını söylüyor, bu yüzden canla başla sarılmalıyız
kalbimize Rahman tarafından bahşedilen dua etme isteğine.
Gönüllerimizin dua ile
yıkanması, her işimizin dua yakınlığı ile başlayıp dua rahmetiyle
sonlanması dualarımızla….
Ö.Zeyneb EKİNCİ
muttakisahabe@hotmail.com
Kayseri - 30.12.2003
http://gulizk.com
|