-Sık sık
ellerinizi yıkayın.
-Virüsler vücuda
daha ziyade gözlerden ve burundan girerler. O nedenle ellerinizi
yıkamadan gözlerinizi ovuşturmamaya gayret edin.
-El havlunuzu
sık sık değiştirin veya daha da iyisi hastalığınız süresince
kağıt havlu kullanın.
-Hastalığınız
süresince diş fırçanızı bir miktar oksijenli su içinde tutun. Ya da
dişlerinizi fırçalamadan önce diş fırçanızın üstüne bir miktar
oksijenli su dökün. Bu,kendi kendinizi tekrar efekte etme
ihtimalinizi azaltacaktır.
-Daha fazla
temiz hava almaya çalışın. Evinizi sık sık havalandırın. Derin nefes
alma egzersizleri yapın. Patojenler bol oksijenli ortamları
sevmezler.
-İçtiğiniz su
miktarını arttırın.
-Vücudunuza
aldığınız her gıda mümkün olduğunca taze ve hafif olsun. Hazır
gıdadan, fazla pişmiş, katkılı gıdalardan mümkün olduğunca uzak
durun. Mümkünse en az günde bir kez sevdiğiniz sebzelerden sebze
suyu çıkartıp için. Sebze suyunun içine koyacağınız meyve çeşit ve
miktarını şeker hastalığı ile ilgili bir probleminiz olup olmamasına
göre ayarlayın. Probiotikler barsaktaki yararlı bakterilerin
sayısını arttırdığı için faydalıdır. Probiyotik yoğurt
kullanabilirsiniz. Acıkmadığınız sürece kendinizi yemek yemeye
zorlamayın. Çorbaları tercih edin.
-Toksin
atılımında vücudunuza yardımcı olmak için barsaklarıızın özellikle
bu dönmede çok iyi çalıştığından emin olmalısınız. Bu çok önemlidir.
Bunun için ne gerekiyorsa yapınız.
-Terleyebiliyorsanız terleyiniz. Terinizi çekecek çamaşırlar
giyiniz.
-Nezle iseniz
veya bademcikleriniz iltihaplandıysa, bir bardak suyun içine
(kaynatılmış soğutulmuş su veya içme suyu) 1 çay kaşığı kadar tuz
ilavesi ile hazırlayacağınız solüsyonla burnunuzu sabah ve akşam
temizleyiniz, boğazınız için gargara yapınız. Tuz miktarının
dokuları tahriş edecek kadar fazla olmasına gerek yoktur. Bir iki
deneme ile en uygun tuz miktarını kendiniz ayarlayabilirsiniz.
-Ayaklar soğuk
olduğunda burun iç duvarları kasılma, kuruma yaparlar ve toz ve
bakterileri filtreleme işlemini yeterince iyi başaramazlar.
Ayaklarınızı sıcak tutun. Yün çorap giymek faydalı olacaktır.
-Hidrojen
peroksit ilaç sanayii yoğun üretime geçmeden önce soğuk algınlıkları
tedavisinde kullanılıyordu. Grip virüsü kulaklarımızın içinde
yerleşmekte ve orada üremektedir. Soğuk algınlıkları ve gripin
özellikle başlangıç aşamasında aşağıdaki yöntemi kullanmaktan çok
yarar sağlayabilirsiniz. Yalnız bu yöntemi anlatan kaynakların
bazılarında yöntemin kulak zarında deliği olmayan insanlar
tarafından kullanılması önerilmektedir.
İngilizce
kaynak:http://www.mercola.com/2002/mar/13/hydrogen_peroxide.htm
Bir
tarafınıza uzanınız. Yukarıda kalan kulağınızın içine 2 damla
oksijenli su damlatınız. Kulakta bir fışırdama başlayacaktır. Bu
fışırdamanın bitmesini bekleyiniz. Bu mikropların öldüğüne
işarettir. 10 dakika kadar sürebilir. Mikrop yoksa fışırdama da
olmayacaktır. Daha sonra oksijenli suyu damlattığınız kulağınızın
üzerine bir pamuk parçası yada kağıt mendil kapatarak öbür
tarafınıza dönünüz. Oksijenli suyun kulağınızdan akıp çıkmasını
bekleyiniz. Bu arada diğer kulağınıza da aynı işlemi yapınız. Bu
işlemi hastalığınızın başladığı ilk gün sabah ve akşam birer kez
olmak üzere iki kez yapınız. Daha sonra durumunuz düzelince günde
bir defaya indirir ve ihtiyaç kalmadığını hissettiğinizde de
bırakırsınız.
-Bol C vitamini
içeren gıdalardan tüketiniz, Gıdalardan yeterli vitamini
alamıyorsanız C vitamini desteği alınız.
-Ihlamur, kekik,
papatya, oğul otu gibi anti-patojen özellikli bitki çayları özel bir
alerjiniz yoksa size faydalı olacaktır. Zencefil'de
faydalıdır. Sarımsak mikrop öldürücü ve bağışık sistemi
güçlendiricidir. Hastalığınız süresince sık sık çiğ sarımsak
tüketmeye çalışınız.
-Stresten,
yorgunluktan uzak durmaya ve mümkün olduğunca dinlenmeye
çalışarak vücudunuzun toksinleri atabilmesine yardımcı olunuz.
Uykunuza dikkat ediniz. Bu dönemde özellikle erken yatmaya
çalışınız.
Nilüfer Gökmen
İstanbul
-18.01.2006
http://sufizmveinsan.com
|