Kuran’da çok
önemli mesajlar var:
Allah’a ve
sözlerine yeterince ve gereğince iman. Kitaba çok sıkı sarılmak
ve bu doğrultuda temizlenmek, paylaşmak.
Önce Kendini
ve sonra çevreni bu mesaj doğrultusunda (yapabildiğince) Islah
etmeye çalışmak.
Kuran’da
"büyük haber" olan Ahiret mesajı vardır.
Haniflik
ise; Hanif - Halis İslamdır. Bilindiği gibi Tevhittir – "dini
rabbe halis kılmaktır". Kuran “aynı” anlamda birbirini
açıklayıcı ve tamamlayıcı olarak “çift” kelime kullanır. Bu
doğrultuda Hanif demek Halis demektir. Haniflik veya Halislik
diye ayrı bir din yoktur. Din İslamdır, yani Halis / Hanif
İslamdır.
Esasen
İslam, hanif yani halis İslamdır. (Fırkalar-mezhepler İslam’ı
değil) "Yalnız Allah’ın" dini olan İslam’dır.
Kuran’ın
yani dinin temeli, Orta direği, Kâbesi, ve tam ORTASI Tevhittir.
Dini Rabbe Has kılmaktır. Kuranın ana ve Orta mesajı, işte bu
Halis İslam’dır.
Özellikle
gözetilmesi Emredilen “SALATI VUSTA” (Orta Salatı) işte bu mesaj
(Tevhit – halis islam) doğrultusunda Yalnız Allah için ayağa
Kalkmak, Yalnız Ona Yönelmek, Yalnız onu kabul etmek, Yalnız
onun Yönetimine, Yalnız onun Hizmetine ve Himayesine girmektir.
“Orta yol”
da budur: Hanif / Halis İslam.
“Sıratı
Müstakim” de budur: Hanif – Halis İslam.
Kuran’ın
diğer mesajları, Kuranın "Tam Ortasındaki" bu mesajın etrafında
ve aynı yöndeki detaylı açıklamalarıdır.
Mesela
“Takva” gibi çok önemli mesaj, Yalnız Allah’a güvenip dayanmak,
onun sözlerine çok sağlam bağlanmak ve böylece sapmalardan
korunmaktır ki aynı şekilde “dini rabbe özgülemek” yoluna çıkar.
Tevekkül de öyledir.
Rasullere
itaat, onlara destek olmak, onları örnek almak, onlar gibi
hanif-halis Müslüman olmaktır. Rasule "salat" etmek, onun bu
"hanif İslam davasına destek olmaktır". Bu emri kuru bir lafa
indirgemek, mesajı yanlış anlamak / anlatmaktır.
Örnek
alınması tavsiye edilen iki Rasul; İbrahim ve Muhammed a.s. nin
davası, kesinlikle "Halis İslam Çağrısıdır"
Bir kere bu
“orta ve ana mesaj” aldıktan sonra diğer açıklamalar daha
aydınlatıcı ve açıklayıcı etki yapar.
Mesela “Rab,
bir kul için Hayr murad ederse onun kalbini İslam’a açar” Orta
ve Ana mesajı alan kişiye
Deniyor ki:
“Rab, bir kul için Hayr murad ederse onun kalbini Kur'an’a yani
HALİS İslam’a açar”
İnsanlar
eylemlerinin "nasıl" olacağı soruları ile şekilselliği öne
çıkarmış, işin "bilinci" göz ardı edilmiştir. İnsanlar Şekilsel
eylemler ve detaylara o kadar boğulmuş ki, bir çok yükler
altında zora girmiş, Esas “Orta yol” ve ana mesaj olan “Dini
Rabbe özgülemek” mesajı adeta gölgede kalmış, bu Esas, Orta ve
Ana mesaj kaybedilmiştir.
Mizan işte
böyle bozulur. Önemli olana yeterince önem verilmez, fakat
önemce çok gölgede kalan detaylara dalarak ve böylece saparak
“Orta Yol” olan ana mesajdan, yani Dini Rabbe Halis kılmaktan
uzaklaşılır.
Turgut Sak
İstanbul-26.04.2005
http://sufizmveinsan.com
|