Hz.
Dürre Binti Ebî Leheb (r.anha)
Fahr-i
âlem Efendimizin (s.a.v.) amcası "Ebu Leheb'in kızıdır.
Annesi ise Ebu Süfyan b. Harb'in kızkardeşi Ümmü Cemil Erva binti
Harb b. Ümeyye'dir. Kocası Bedir savaşında kafir olarak öldürülen
Haris b. Âmir b. Nevfel idi. Bu evliliğinden üç oğlu oldu. Adlarının
Ukbe, Velid ve Ebu Müslim olduğu kaynaklarda bildirilmiştir. Babası
Ebu Leheb ve annesi Ümmü Cemil azılı birer İslâm düşmanı
idiler. Kur'an-ı Kerim'de bunların aleyhine müstakil bir sûre inmiştir.
Tebbet sûresi veya Mesed sûresi denilen bu sûrenin meali şöyledir:
"Ebu Leheb'in elleri kurusun, zaten o helak oldu. Onu malı ve
kazandığı şey kurtaramadı. O, alevli bir ateşe girecektir. Karısı
da odun hammalı olarak. Boynunda da bükülmüş bir ip olacaktır."
Peygamberimizin
(s.a.v.) baba bir amcası olması haysiyetiyle bir şerefi mahsûsaya
haiz bulunan Ebu Leheb, böyle iken bu şeref ve nimetin kadrini
takdir etmedi. Ve O'na (s.a.v.) yardım edecek yerde bilakis önüne
set çekmek isteyenlerin başını çekenlerden oldu. Karısı da
ondan geri kalmadı. Peygamberimizin (s.a.v.) evi ile evleri bitişikti.
Hem bunlar, hem de diğer komşuları eza ve cefa verici şeyleri
evine ve yoluna attıklarında Efendimiz (s.a.v.) bunları bir değnekle
alıp kenara atar, sonra da şöyle derdi: "Ey Abdimenafoğulları!..
Bu nasıl komşuluk böyle?.."
Hem
baba ocağı hem de koca evi Peygamber düşmanlığının birer üssü
mesabesinde
olmasına rağmen Dürre
binti
Ebi Lehep, İslâm'ı kabul etmede tereddüt göstermedi. Sıkıntılara
göğüs gerdi, sabretti. Ta ki, Bedir savaşında kocası ölünce
ilk rahat nefesini aldı. Bu savaştan yedi gece sonra da babası Ebu
Leheb, adese hastalığından öldü. Artık önündeki bir büyük
engel daha kalkmış oldu. Bir fırsatını bularak Mekke'den ayrılıp
Medine-i Münevvere'ye hicret etti.
Ebu
Leheb'in oğullarından biri Peygamberimizin (s.a.v.) bedduasına
maruz kaldı. Bir aslan tarafından parçalandı. Diğer iki oğlu ve
üç kızı İslâm'la şereflendi. Kendisi gibi karısı Ümmü Cemil
de imansız olarak öldü.
Dürre
binti Ebi Leheb (r.anha.) Medine'ye geldiği zaman Medine'nin cömertliği
ile meşhur olan sakinlerinden Hz. Rafî b. Mualla ez-Zürakî'nin
evinde misafir olarak kaldı. Bu Medineli sahâbinin evi âdeta
muhacirler için bir sığınma evi görevini yerine getiriyordu.
Bilhassa kadınlar için...
Hz.
Peygambere (s.a.v.) biat etmiş olduğu halde, her nasılsa,
ziyaretine gelen bazı kadınlar ona şöyle söylediler: "Sen
Aziz ve Celîl olan Allah'ın, hakkında, 'Ebu Leheb'in eli kurusun,
kurudu da.' dediği Ebu Leheb'in kızısın. Hicretinin sana ne faydası
var?" Onun bu sözlerle kınanması ve rahatsız edilmesini Hz.
Peygambere haber verdiler. Bunun üzerine Rasûlü Ekrem Efendimiz
(s.a.v.) bir öğle vakti halkı toplayıp namaz kıldırdıktan sonra
şöyle buyurdular: "Ey insanlar! Sizin nesebiniz varda
benim yok mu? Dürre benim amcamın
kızıdır. Onun hakkında hiç kimse hayırdan başka bir şey söylemesin.
Haberiniz olsun ki, kim benim soyumdan gelenleri ve akrabalarımı
incitirse beni incitmiş olur. Kim beni incitirse Allah'ı incitmiş
olur."
Rasûlullah (s.a.v.) daha sonra şöyle buyurdu: "Diriler ölen
yakınları yüzünden rahatsız edilmezler." Bu ikazını
yapıp bitirdikten sonra birisi kalkıp bir soru sordu: 'Yâ Rasûlallah!
İnsanların hangisi daha hayırlıdır?" Rasûlullah'da bu
soruya, "İnsanların en hayırlısı Kur'an'ı çok okuyan,
Allah'tan çok korkan, iyiliği çok emreden, kötülükten çok sakındıran
ve sılayı rahmi çok yapandır." diye cevap verdi.
Dürre
b. Ebî Leheb iyi bir şairdi. İnsanlara yemek yedirmeyi çok
severdi. Dine bağlılığını ve sadakatini her yerde ve her zaman gösterirdi.
Bir defasında münafığın birisinin, "Muhammed sadece
çöplükte
biten bir hurma ağacına benziyor." dediğini duydu. Hemen gidip
bu duyduğunu müminlerin annesi Ümmü Seleme'ye (r.anha.) aktardı.
Cebrail
(a.s.) insan suretinde vahiy getirirken şekline girdiği Dıhye b.
Halife el-Kelbi ile Medine'de evlendi. Daha sonra ise Zeyd b. Harise
ile evlendi.
Kendisinden
üç hadisi şerif rivayet edilmiştir. Ahmed b. Hanbel ve Taberani
kitaplarına yukarıda geçen, 'İnsanların en hayırlısı kimdir?'
sorusuna Hz. Peygamberin verdiği cevabı içeren rivayeti almışlardır.
Medine'de
vefat edip Cennetü'l bâkî'ye
defnedildiği tahmin edilen Hz. Dürre binti Ebî Leheb (r.anha.) hakkında
fazla bir malumat bulunamamıştır. Ancak onun örnek hayatı kıyamete
kadar yeni nesillere ruh vermeye devam edecektir. Allah (c.c.) ondan
razı olsun! Amin.
Hamdi
Boydak
İstanbul
- 29.01.2002
http://sufizmveinsan.com
|