Sevgi
makamının dört adı vardır. Bunlardan birincisi "el-hubb"dur51.
Bunun saflığı kalbe nüfuz eder, saydamlığı ise arazların
bozulmasıyla bozulmaz. Sevgiliyle birlikteyken, âşığın başka bir
maksadı, gayesi yoktur. Sevgilinin iradesi önünde kendi
iradesini bırakır.
İkincisi "el-vedd"dir. Allah'ın "Vedûd" ismi bundan türer. El-vedd
Allah'ın sıfatlırandandır ve bu sıfat O'nda sabittir.
Yeryüzündeki sübu-tundan dolayı el-vedd diye adlandırılmıştır.
Üçüncüsü, "el-ışk"dır. Aşk, sevgide ifrattır, aşırılıktır.
Kur'an'da bu aşırı sevgi kinayeli olarak çokça geçmektedir:
"insanlardan kimi, Allah'tan başka eşler tutar, Allah'ı sever
gibi severler onları. İnananlar ise, Allah'ı çok, hem de pek çok
severler" (Kur'an, 2/165). "Vezirin karısı52 uşağının nefsinden
muradını almak istedi, çünkü Yusuf'un aşkı onun yüreğini kor
gibi yakmıştı."(Kur'an, 12/30) yani Yusuf için gönlünde
beslediği sevgi kalbinin zarı olmuştu. Bu zar öylesine ince bir
deridir ki kalbin üzerini tamamen kaplar. Bu zar, kalbi dıştan
bütünüyle saran çok ince bir örtüdür. Peygamberimizin bir
hadisine göre, Hakk, Kendini "şiddetli aşk"la nitelendirmiştir.
Ancak aşk ve âşık isimleri Hakk'a uygun düşmez, çünkü bu "aşk"
terimi, âşığı bütünüyle ve her yönüyle kuşatacak derecede
sevginin sarması demektir. Bu aşk sözcüğü "gündüzsafası" veya
"çitsarmaşığı" anlamına gelen "aşakatü" kökünden gelmiştir.
Dördüncüsü, "el-heva" dır. Heva, iradenin sevgilide açığa
çıkarılmasıdır, yani kalbe doğan ilk durumdan itibaren iradenin
tamamıyla sevgilinin iradesine bağlanmasıdır. Allah'ın böyle bir
adı yoktur. Heva'mn doğmasına sebep, bazen bir bakıştır, bazen
bir haberdir, bazen de bir ihsandır. Aslında sebebleri pek
çoktur. Anlamı ise, Kudsî hadislerde ve peygamberimizin sahih
hadislerinde geçmektedir. Demek ki Allah, nafile olarak yapılan
hayırları ve ibadetleri çokça yapan ve böylece dinde Resulüne
ittiba eden kulunu çok sever. İşte bu makam bizde "heva" diye
adlandırılır. Bazıları buna konuşmayla doğan sevgi demişlerdir.
Ey insanlar, kulağım âşık oldu diri birine
Gözden önce kulak âşık oldu, bakın şu işe.
Bir bakışla ve bir konuşmayla doğan aşk hakkında şu dizeleri
söylüyorum:
Senden başkasına olan sevgim bakışla doğuyor
Ancak senin sevgindir ki konuşmayla doğuyor
Allah biliyor ya, sevgili hakkında hiçbir şey bilmiyorum " Oysa
onun için, insanlar arasında bir dost, bir sevgili deniliyor
Arzum yalnız kalmaktır onunla onu elde etmek için
Arzum onun bakmasıdır gözlerimin içine derin derin.
Gene aynı konuda şu dizeleri söylüyorum:
Varlığım sevgilimin peşinde tükendi gitti
Gözlerim ona bakamaz oldu
Bir gün ona bakacak olsa gözlerim
Kurbanı olur ölürüm o huri güzelin
Onu görünce birden bire
Takıldım o güzel gözlerine
Sabaha kadar bütün gecem büyülü geçti
âşık oldum birden, mecnuna döndüm seher vakti
Ah! ihtiyattan doğan sakıncalar!
Keşke tedbirim koruyabilse beni
Kaza ve kaderin hükmünden
Oysa tam tersine aşk deryasına düşürüyor beni
Ey Tanrım, kim bu güzel varlık? Aşkıyla yaktı beni
Bu utangaç gürelin güzelliği
Ey güzelliği ceylan güzelliği olan sevgili
Aşk şarabıyla gideriyorsun susuzluğumu
Dik dik baksan ya da şefkatli gözlerle ne çıkar
insanın aklını başından alıyorsun sen
Karanlık içinde parlayan bir yıldızsın sen
Senin aşkından dağılıyor kara bulutlar
Nefesi benziyor misk kokusuna
Ki dağıtıyor çok tatlı çok hoş bir koku
Sanki o bir kuşluk güneşi
Sanki o parlıyor gökte gümüş rengi ay gibi
Aydınlanınca hava o görünüyor ilk kez
Agoran şafakta sabah ışığı oluyor sanki o
Onu kaybeder kararınca hava
O güzelin kara saçlarına benzeyen karanlıkta
Ey sen karanlık gecede parlayan ay
Gel yanıma, yak bütün varlığımı, aydınlat gönlümü
Işıklarla doldur gözlerimi ki seni göreyim
Çünkü bana kalan yalnızca gözlerimdir benim
Duyduğum aşk cazibesinin gerçek temeli
Sesini duyuşumdan ileri geliyor yüreklendiriyor beni.
Gene aynı konuda şu dizeleri söylüyorum:
Kulağım âşık gözüm âşık
Bakışlar ve duyuşlar arasındaki aşk ne kadar farklı
Kulağım âşık oldu sevgilimin sözlerine
Gözüm âşık oldu sevgilimin gözlerine
Gelirse sevgili bir gün, göz görür âşık olur
Doyamaz sevgiliye bakmaya bakışıyla mutlu olur
Kulak dinler mest olur gelirse sevgili bir gün güzellik
suretinde
Başka şey duymaz Zeyneb'e âşık olur53
Tuhaf ama Zeynep'te bir oldu
işitme ve görme duyusu.
Bil ki, yukarıda da söylediğimiz gibi, sevginin dört çeşit adı
vardır. Bu adlardan her biri için, diğer üçünde olmayan bir hal
vardır. Şimdi biz bunları birer birer ele alalım.
İlahi aşk
Muhittin ibni Arabi
Çeviren :Mahmut Kanık
Derleyen:
Halil Ilbıra
Bodrum
- 06.07.2004
hilbira@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com
|