Sanki Varlık ve
varlık kurallarını Allah’tan AYRI ve ondan Bağımsız Zannederek;
Zan ettikleri
bu Tanrıyı Varlık içinde bir Varlık ve varlığın kurallarına
BAĞLI,
ama onları
kullanan bir varlık olarak hayal etmek, sonra da onu böyle kabul
veya inkâr etmek:
Allah’ı böyle
bir Tanrı Zannıyla O’na “Akılsızca İman Etmek” veya “Akılsızca
İnkâr etmek” Uzak bir dalalettir.
Çünkü her
ikisinin de, İman veya İnkâr ettiği, Allah değildir.
Biri Taklit
ehli şekilci zihniyet, diğeri Allah’ı Böyle bir Tanrı zannedip
Onu da olmayan tanrılar gibi inkâr eden zihniyettir.
Ünlü Ateist
Filozof SATRE (Allah’ı da böyle bir Tanrı zannederek) “Tanrının
Neden Olmadığını” şöyle anlatıyor:
TANRININ var olabilmesi için kendini yaratmış
olması gerekmektedir.
TANRININ kendisine gereksinimi vardır.
KENDİSİ OLMADAN KENDİSİNİ YARATAMAZDI.
Kendini yaratabilmesi için kendi dışında da var olmalıdır.
TANRI kendi varlığından dolayı vardır.
O halde kendi varlığı bir koşula bağlıdır.
Bir koşula bağlı olma TANRI kavramı ile bağdaşmaz.
Öyleyse TANRI yoktur!!!
TANRININ varlığının bir koşula bağlı olmadığını düşünelim...
BİR KOŞULA BAĞLI OLMADAN VAR OLUNAMAZ!
İNSAN MANTIĞINA GÖRE VAR OLAN HER ŞEY, BİR KOŞULA BAĞLIDIR...
Bir koşula bağlı olmayan TANRI var olamaz..
İnsan mantığına göre TANRI yoktur.TANRI var olamaz.
Yaratılmadığı için Olmayan yukarıdaki “TANRI”
kelimesi yerine;
YARATILMAMIŞ bulunan, yani “Allah’ın YARATILMAMIŞ
kendi vücudundan bir Vücud olan” ve “mekânsız saray” (Arş)
olarak tabir edilen “UZAY” Kelimesi konulunca,
sadece “yaratılan kavramlara BAĞLI olarak
düşünebilen” insan mantığının ne kadar YANILDIĞI ve yanıltıcı
olduğu anlaşılmaktadır.
İçinde
madde veya diğer tüm varlıklar olsun veya olmasın UZAY koşulsuz
olarak,
EZELİ olarak VARDI ve EBEDİ olarak VAR
bulunacaktır.
Çünkü YARATILMAMIŞ bulunan bu mekânsız saray
ARŞ-UZAY,
Allah’ın sonsuz-sınırsız, bağımsız,
Eşsiz-benzersiz, doğmamış-yaratılmamış VÜCUD’undan (VAR
bulunmaklığından), bir VÜCUD’tur.
Uzay (Arş), Allah’ın Yarattıkları ve
yaratacakları için, kendi Mutlak ve Sonsuz Vücudundan açmış
olduğu bir Alandır, Onun hükümranlık ve Yetkinlik Alanıdır,
yaratılanlara Mekândır, Gerçek bir Vücuttur, “Meydan”dır.
Yaratılan her şey işte bu “Meydan”a gelir. Varlık
sahnesidir.
Allah’ın Sonsuz ve Mutlak Vücudu, bu Uzay
Mekânının Mekânıdır.
Allah’ın Kıdem ve Beka Sıfatı, Zamanın Zeminidir.
Şimdi, bu filozofun hatalı mantığını açıkça
gösterebilmek için ve
ALLAH’IN BÖYLE BİR TANRI OLARAK
DÜŞÜNÜLEMEYECEĞİNİ göstermek için,
“Allah’ı Tanrı yerine koyma mantığının” ne kadar
geçersiz, asılsız, tutarsız ve YANLIŞ olduğu açıkça göstermek
için,
Bu Filozofun kullandığı TANRI kelimesinin yerine
UZAY kelimesi yazalım.
UZAYIN var olabilmesi için kendini yaratmış
olması gerekmektedir.
UZAYIN kendisine gereksinimi vardır.
KENDİSİ OLMADAN KENDİSİNİ YARATAMAZDI. (Çünkü yaratılmayan bir
varlık olamaz!)
Kendini yaratabilmesi için kendi dışında da var olmalıdır.
UZAY kendi varlığından dolayı vardır.
O halde kendi varlığı bir koşula bağlıdır.
Bir koşula bağlı olma UZAY kavramı ile bağdaşmaz.
Öyleyse UZAY yoktur!!!
UZAYIN varlığının bir koşula bağlı olmadığını düşünelim.
BİR KOŞULA BAĞLI OLMADAN VAR OLUNAMAZ! (Görüldüğü gibi UZAY var
olmamalıydı!)
İNSAN MANTIĞINA GÖRE VAR OLAN HER SEY BİR KOŞULA BAĞLIDIR...
Bir koşula bağlı olmayan UZAY var olamaz.
İnsan mantığına göre UZAY yoktur.
UZAY var olamaz.
Bu
durumda görülebileceği gibi ateist filozof SATRE’ ın MANTIĞINA
GÖRE:
UZAY YOKTUR !....... UZAY OLAMAZ!…. UZAY OLMAMALIYDI!…..
Görüldüğü gibi, Tanrının olamayacağını anlatırken
“Allah’ı da olmayan tanrılar gibi zannetmenin yanlışlığı” ile
yürütülen bu mantık, kendisini kesin bir şekilde yanlışlaşmakta
ve imha etmektedir.
Turgut Sak
İstanbul-08.02.2005
http://sufizmveinsan.com
|