Kendi Kitabını Okumak


“Nefsini  bilen  Rabbini bilir”

Tüm kâinatın minimize olmuş şekli, özütüdür  insan... Kendini  okumaya, nefsini tanımaya  başladığında  âlemleri , o âlemlerin ve kendisinin  Halıkını da hakkıyla tanımaya  başlamış olacaktır. Muazzam bir öğrencidir akıl ve şuur sahibi  her  birey, ders kitabı nefsi, yardımcı kaynak kâinat  ve  öğretmeni Rabbidir.

Bir an dahi yoktur ki yeni bir şeyler  öğrenmesin,  bu yüzden sürekli tekamül  eden  bir  üçlüdür  ruh,  kalp ve akıl döngüsü. Hayatın her döneminde bu üç  boyutun dengede kalmasına uğraş verir insan . O  stabil noktayı yani istikrarı  yakalamak, bir  çabanın  sonucudur ancak.  Gayretlerin birikimi  olan düşünme,  hissetme ve önemseme duyguları bu istikrarı  hareketlerine yansıtır,  iç  âlemden  dış  âleme  taşır. Nefsten nefsin  dışındaki  tüm  boyutlara  yansıyan, dengenin  hakim  kalması isteği  kişiye ve topluma  ışıktır.

Hayatta dümdüz  bir  istikrar  çizgisinde  yürümeyi  düşünmek ideal olandır, ama  gerçekte mükemmel  ve  kusursuz  olan  ideale  ancak yaklaşılabilinir;  çünkü insan mükemmel değildir, böyle  yaratılmamıştır. Hata  yapma özelliği  vardır  ama  hemen  arkasından hatalarını  görebilecek  bir  basiret de erdem  olarak  sunulmuştur kendisine.  Zaman  zaman pikler  şeklinde  doğrudan sapmalar  olsa da ,   yine  de  hep  doğrudadır  yüreği,  duası. Yanlışı   gördüğünde  hatayı telafi etmeye  yönelik  bir  duygu  vardır özünde, tıpkı  hata  yapmaya  meyilli  olması gibi. İşte  nefsinin  aczini,    yetersizliğini bilen  kişi, Rabbinin  mükemmelliğini  de  anlayacaktır. Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Ya  da anlayanla, anlamayan?
Rahman,  onu  her  durumda  bağrına basmaya  hazırdır,    yanlış  yapsa da onu affedecek  bir  Rabbi  olduğunu  bilip  ona içten bir eziklik,  gönülden bir istiğfar  ile  dönmesi yeterlidir tüm  yanlışının silinmesi  için.
Tevbe edip yeniden aynı  hatayı  işlese, Rabbine  dönse ve af diles  yeniden  af  olunur, tekrar  işlese günahı, yeniden  mağfiret.
Tekrar  ve  tekrar dönse ta ki  son  nefesine kadar,  yeniden  temizlenir  sanki  hiç  işlememiş  gibi.
İnanan  bir  mümin için Allah’tan  ümidini  kesme  diye  bir  şey  yoktur.  Bu  ne  güzel  bir  bağışlanma, ne engin  bir  merhamet,  düşünülürse  bundan  daha  büyük bir  sevgi yoktur.

Nefsine dönen kişi, Rabbine  dönüş  istikametini  tutmuştur. İçte  kurmaya çalıştığı  dengenin  stabil,  devamlı kaldığı  noktalar, Rabbine  en  yakın  olduğu, O’nu  en çok  hissettiği  anlar olacaktır.
Ve  bunu çevresine hal  diliyle taşıdığı  her  an  da ödevini tam  yapmış bir öğrencinin  neşesini  duyacaktır  gönlünde.
Nefs kitabını okumaya başlayınca, sınırlı duygularıyla sonsuzlara talip olma hevesine  müptela  olur  artık.  Her sayfada bambaşka  bir  boyutta  algılamaya başlar  evreni. Bu  kitabın  her  satırı, ebediyete uzanan bambaşka bir  yoldur.

İlim, ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Bu nice okumaktır?

Sırrına vakıf, ilmi ‘ kendi kitabını’ okumaya  yardımcı kılanların istikameti Hak’tır.

Ö.Zeyneb EKİNCİ
muttakisahabe@hotmail.com

Kayseri - 06.01.2004
http://gulizk.com


Üst Ana sayfa e-mail