Kur'an Misalleri -3



Misallerle anlatılmakta olan gerçekler var ve onları anlatmak için daha önceden takdir ile yaratılmış benzeri olaylar (bu gerçekleri anlatmak için) misal verilmektedir. Anlatılan şey verilen misalin kendisi değil, o misal ile anlatılan şeydir, demiştik.

Tüm Rasul ve kavimlerin kıssaları, var olan ve yaşayan bir gerçeği anlatıyor. Kuran’daki birçok olayın hangi gerçeği anlattığını, hayattaki "benzeri" olaya bakarak görebiliriz.

Kur’an kitabında “misal” verilmiş olan şeylerin “özelliklerine” bakıyoruz. Bu özellikleri daha güçlü olan benzerlerin ise varlık ve hayat kitabında bulunduğunu görüyoruz.
Diğer bir deyişle, Kur’an kitabında misali verilerek anlatılan gerçek, Ana Hayat kitabında bizzat bulunmakta, iki İlahi kitap birbirini açıklamaktadır.

Kur’an’da İsa ile misali ile anlatılan gerçek, Vahiydir. Vahiy, Cenabı Hakk’ın sözleridir. “Gerçek söz” demektir. Değiştirilemez, bozulamaz, verdiği ışık söndürülemez, şifadır, gözleri açar, uyandırır, biznillah diriltir.
Ancak, insanların onu yanlış yorumlayıp kendi anlayışları ve zihinlerinde saptırmaları ve öyle sanıp anlatmaları vakidir. Bu ise hak sözü değiştirmez.

43:57. Meryem oğlu İsa, bir misal olarak anlatılınca senin kavmin hemen ondan saptırmaya başladılar.
43:58. Bizim tanrılarımız mı hayırlı, yoksa o mu? dediler. Bunu sana ancak tartışmak için söylediler. Doğrusu onlar hasımdırlar.
43:59. O, sadece kendisine nimet verdiğimiz ve İsrail oğullarına misal kıldığımız bir kuldur.

İsa’nın misal olduğu açıkça bildirilmektedir, bu misal hangi gerçeği anlatmaktadır?

1-     Ruhul Kudüs ile getiriliyor ve destekleniyor.
2-     Allah’ın izniyle ölüleri diriltiyor,
3-     Körlerin gözlerini açıyor,
4-     İnsanların evlerinde sakladığı şeyleri haber veriyor.
5-     İsrail oğullarının ihtilaf ettiği birçok konuyu açıklıyor. Fakat, yeterince iman, ilgi, bağlılık ve destek görmüyor.

Anlatılan şey: Vahiydir. yani “gerçek söz” yani Allah’ın tüm sözleridir. Vahiy:

1-     Ruhul Kudüs ile getiriliyor – destekleniyor. Kutsal bilinci taşıyor, veriyor.
2-     Kalbi / geleceği ölülere dokunduğunda diriltir, kalıcı hayat verir, biiznillah.
3-     Yaşayan gerçekleri göstererek bunlara doğuştan kör olanların gözünü açar,
4-     Göğüslerde gizli olanları bilir ve onlara kendilerini anlatır.

5-       İnsanların ihtilaf ettikleri birçok konuyu açıklıyor. Fakat yeterince iman, ilgi, bağlılık ve destek görmüyor.

Bunlardan başka benzer diğer bazı yönlerini karşılaştırırsak;
-İsa, İsrail oğulları tarafından takdir edilmediği gibi düşmanlıkla karşılanıyor,
-Ellerindeki saptırılmış şeylere dayanarak haksız yere suçlanıp tuzaklarla öldürülmeye, etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor.
-Ona inananlara da eziyetler ediliyor, saptırılmaya veya döndürülmeye çalışılıyor.
-İncil’de anlatıldığı üzere; İsa, verdiği mesajları hep misallerle anlatıyor.
-İsrail oğulları onu öldürdüklerini sanıyorlar, halbuki  bir müddet için geldiği makama çekilmiş olsa da O yaşıyor, asla İsrail oğulları tarafından öldürülmedi / öldürülemedi.

-Kendi anlayışları şeklinde gördükleri vahyi, onun kendisi zannederek onun aslını katlettiklerini sanıyorlar, halbuki onun taşıdığı – verdiği bilinç yaşıyor ve hidayete, diriltmeye, uyandırmaya, şifa vermeye devam ediyor. Onu yüksek bir yere çivileyip gerçekte etkisiz hale getiremediler, katlettiklerini sanıyorlar.

-Hatta ona benzettiklerinin başına geçirilen ve ona eziyet veren dikenli demir teller bile, kitaba sonradan ekledikleri ve bazı ifadelerin anlam sapmalarına sebep olan bazı işaretleri anlatır.

İsa ile verilen misalin neyi anlattığını, gerçeğini anlamadan görmek zordur.

Unutmayalım, Misal ile anlatılan şey, verilen misalin kendisi değil, onunla anlatılan gerçektir demiştik.

İsa gelse onun hizmetine girerdim, ona tabi olur, peşinden gider, Allah’ın büyük fazlı olarak sayesinde kurtuluşa ererdim, diyenler varsa; işte İsa misali ile anlatılan gerçek; Vahiydir – Kur’an’dır. Bu düşüncemizde ne kadar samimi olduğumuzu, vahye ne kadar tabi olduğumuzla ölçebilirsiniz.

İsa, Allah’ın sözleri olan Vahyi-Kur’an’ı, insanlığa ve özellikle Müslümanlara anlatmak için verilen bir misaldir.

Kur’an’daki ifadeler arasındaki bağlantılarından (Meryem) doğan bilinçtir. O bilincin hizmetine girer, ona tabi olur, peşinden gidersek; Allah’ın büyük fazlı olarak, sayesinde kurtuluşa ereriz. Allah isterse.

Onun ile verilen şifa, görüş  ve dirilişten nasib almak istenirse, daha evvel onun haricinden bünyeye alınanlardan temizlenmek ve yalnızca onun meshine açılmak şarttır.

Turgut Sak
turgutsak@gmail.com
İstanbul-09
.08.2006
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail