Kur'an Misalleri - 8



İnsanda öylesine muhteşem güzellikte bir cevher varki, bu meleke (özellik) Kur’an’da Yusuf misali ile insanlığa anlatılmaktadır. İnsandaki bu meleke kişinin “kalbidir”.

Bu kalbe sahip olmanın yolu; İbrahim gibi dinini yalnız Allah’a tahsis etmektir, bu duruşa muhakkak ilahi ilgi ve icabet gelir. Ona İsmail gibi ilahi kelamı doğru işitmek nimeti verilir. Ona Yakup gibi herkesin ulaşamayacağı yakınlık fazladan verilir. Sonra bunlardan Yusuf gibi bir güzel gönül gelecektir.
İbrahim, İshak-İsmail ve Yakub’un nesli Yusuf, ahirete göre bir rüya olan bu hayattaki hadiselerin doğru tevil ve tabiri, kişideki işte bu güzel özelliğe: “Kalbe” verilmiştir.

Yusuf iftiralara maruz kalıyor: İnsandaki benzetme yönünü düşünün, kişiler nefsindeki kuvvelerin hevasıyla arzuladığı bir yanlışı işlediğinde bunu “gönlüm istedi” diyerek hep kendi gönlüne iftira etmekte değil midir?
“Yusuf’a yapılan iftiralar” misaline değil, sadece Allah’ın bildiği, kendi içimizdeki yaşadığımız bu gaybi gerçeğe bakarsak; Yusuf suresindeki misallerle, içinde yaşadığımız hallerin yine bize anlatıldığını görür ve gerçeği idrake yaklaşırız. Bi-iznillah.

İnsanlar gönlünü gömer – pasifize eder.
Fakat, ölüm yakınlığındaki hassasiyet halindeki kişiye kendi gönlü; ona yaptıklarını son zamanda bildirecektir. İşte Kuran’daki misal ile ifadesi:
12:15. Onu götürüp de kuyunun dibine atmaya ittifakla karar verdikleri zaman, biz Yusuf’a: Andolsun ki sen onların bu şuursuzca yaptıkları işlerini kendilerine haber vereceksin diye vahyettik.

Yusuf suresi bize bizi anlatmaktadır, kendimizdeki en güzel özelliğimizden nasıl kurtulmaya(!) çalıştığımızı anlatmaktadır. Kendimize gıyaben-iç dünyamızda nasıl zulmettiğimizi, bizim kendi gaybımızı – içimizde olanları bize anlatmaktadır. İnsan kadar gizemli, derin bir suredir.

Fakat biz O deryadan bir misali dar bir çerçeveden kısmen resmederken, orada yaşayan birçok muhteşem güzellikleri ve gerçekleri de örtmüş oluyoruz, yaşayan geniş ve derin bir denizi, aslına bakacak gözlere donduruyoruz.

12:102. İşte bu (Yusuf kıssası) gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar hile yaparak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin.

İnsan:
- İbrahim gibi her şeyi reddedip kalbini yalnız yaratan rabbine makam kılmadan onun kelamını işitmeyecektir.
- Bu temiz ve güzel Kalbe kavuşmadıkça yakınlık gözleri açılmayacaktır.
- Yusuf’un kardeşleri gibi, gönlünü gaybe terk ederek aradığını asla bulamayacaktır.
- Sebebini bir türlü anlamadığı sıkıntısının kaynağını bilmeyecektir.
- Ve zaten idrak edemediği “Kapasitesinin hakkını veremeyecektir.”

21:10. Andolsun, size içinde sizin zikriniz bulunan bir kitap indirdik. Hâla akıl etmez misiniz?

39:27. Andolsun ki biz, zikretsinler diye, bu Kur'an'da insanlara her misali verdik.

12:108. De ki: "İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz. Allah'ı tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan değilim."

12:111. Andolsun onların kıssalarında ulu’l elbab için pek çok ibretler vardır. (Bu Kur'an) uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat o, kendinden öncekileri tasdik eden ve her şeyi açıklayan (bir kitaptır); iman eden toplum (kişiler) için bir rahmet ve bir hidayettir.

Turgut Sak
turgutsak@gmail.com
İstanbul-12
.09.2006
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail