Hayat mücadelesinde insana gayret, kuvvet, metanet veren, herhangi bir zorluk karşısında ahlakından , vicdanından, namusundan insanı ayırmayan, istikametini yeisle değiştirmeyen, kanaatlerini zaaf ile feda ettirmeyen, insanlığını koruyan, ümidine, şerefine, neş’esine destek olan yegâne şey manevi kuvvettir.

Hayat yolunun müşkül safhalarında insanı yılgınlıktan ve yığılıp kalmaktan , düşüp dağılmaktan bocalayıp kaçmaktan koruyan kuvvet  budur. Yolunda insanı yeisten,usançtan koruyan ruh budur. Bu manevi kuvvet ; hayatın özüdür. Dize derman bundan gelir, yüreğe cesaret bundan gelir. Aklı selim ile düşünce ve metanet bununla gelir, sıhhatle itidal ile ileriyi , uzakları görmek ve emniyetle icabı mülahaza etmek bununla gelir. İnsanı şerefli yolunda tutan ve yürüten budur. İnsanı düşmekten , zilletten alıkoyan budur. İnsanı daima yükselme , ilerleme aşkı , zevki veren , insana yorgunluğunu duyurmayan ve bilakis yorgunluğu zevk yapan budur.Felaketlerde, perişanlıklardan ; yoksullukta kötülüklerden; herhangi bir tesir altında tereddiden muhafaza eden budur.

Muvaffakiyetlerin özü bu kuvvettedir. Büyük insanların yükselmesine esas olan bu kuvvettir : (İnanmak, güvenmek) kuvvetidir. Hür olan insanların sermayesi budur. Şerefli insanların hazinesi budur. Esarete karşı şahlanan , mütecavize karşı duran ,  kuvvete karşı yükselen , insanı hakkına güvendiren , zalimlere arzı teslimiyetten koruyan kuvvet budur. Düşene el uzatan, muhtacın yardımına koşturan, adalete bekçilik ettiren kuvvet budur.

İsimleri tarihe geçen ve hatıraları insanların vicdanında yaşayan şöhretli iki türlü insan vardır ki biri rahmetle diğeri de nefretle anılır. Rahmetle anılanlar, bu zümredendir ve bu zümrede iyi olmak için , kuvvete, servete, saltanata da ihtiyaç yoktur, yalnız (iyi adam ) olmak vasfı kâfidir. İşte asırlarca bunların mezarları bile hürmetle herkese ziyaretgâh oluyor. Toprağı bile mübarek sayılan , bu saltanatsız insanların bütün meziyetleri, insanlara ilim ve irfanda yücelmeleri için yardımı her şeyin önünde tuttmak, egoistçe davranmamak ve kendi istek ve arzularını her ne olursa olsun ön plana almamaktan ibarettir.

Bodrum - 09.04.2002
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail