Kafese
beş maymun koyarlar. Ortaya da bir merdiven ve tepesine de iple
muzları asarlar. Her bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara
ulaşmak istediğinde, dışarıdan üzerine soğuk su sıkarlar.
Sadece merdivenleri çıkmaya çalışan maymun değil, diğerleri
de bu soğuk sudan nasibini alır. Bütün maymunlar bu
denemeler sonunda sırıl sıklam ıslanırlar. Bir süre sonra
muzlara hareketlenen maymun diğerleri tarafından engellenmeye
başlanır.
Daha
sonra, maymunlardan biri dışarı alınıp, yerine yeni bir
maymun(adı:"A"olsun) konulur. A'nın ilk yaptığı iş,
muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur; fakat diğer dört
maymun buna izin vermez ve yeni
maymunu döverler... Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri
daha yeni bir maymunla ("B") değiştirilir...ve B
merdivene ilk yaptığı atakta dayağı
yer. Bu ikinci yeni maymunu (B) en şiddetli ve istekli döven
ilk yeni maymundur(A).
Islak
maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. En yeni gelen
maymun (C)de ilk atağında cezalandırılır. Diğer dört
maymundan yeni gelen ikisinin (A ve B) en yeni gelen maymunu (C)
niye dövdükleri konusunda hiçbir fikirleri yoktur.
Son olarak en baştaki ıslanan maymunların dördüncüsü ve
beşincisi de yenileriyle (D ve E) değiştirilir. Tepelerinde
bir salkım muz asılı olduğu halde artık hiçbiri merdivene
yaklaşmamaktadır. Neden mi? Çünkü burada işler böyle
gelmiş ve böyle gitmelidir...
İşte
bu nokta organizasyonel şartlanmanın başladığı yerdir...
Düzenleyen: Dr. Ahmet Altıner
drahmetaltiner@yahoogroups.com
İstanbul
- 17.06.2003
http://sufizmveinsan.com
|