51-) Cünub olunca biraz bekleyeceksen, su
varsa, abdest al, su yoksa teyemmüm et. Eğer cünüb olarak biraz
uyuyacaksan, abdest al da Öyle uyu. Eğer cünub iken yemek
yiyeceksen, su içeceksen, abdest al. Ağzını güzelce yıka. Melekler
cünübe ve kâfirin ciyfesine yaklaşmazlar.
Kimseye gadretme.
Gadr: Söz ve ahid verdikten sonra ahdini bozmaya denir.
Anana, babana isyan etme. Öf bile deme. Belki onlara daima dua et.
Anana, teyzene çok ikram et. Bunlar, Allah ve Resulünün
vasiyetleridir. Kimse hakkında kafi hüküm verme. Hüsnü zan et. İyi
görüyorum de. Allah'a karşı edeb böyle olur.
52-) Bir cemaate imam olup namaz kıldırınca dua ederken, yalnız
şahsına dua etme. Belki bütün cemaate dua et. Eğer yalnız şahsına
dua edersen, hainlik etmiş olursun. Bir de, Hakkın rahmetini
kullarından kıskandığın ve nefsini başkalarına tercih ettiğinden
dolayı en kötü ahlâk sahibi olduğunu isbat edersin. Çünkü Allah,
Mü'min kullarını medhederken onlar, başkalarını, nefislerine tercih
ederler buyurur.
Abdestin daraldığı halde namaz kılma. Huzuru kalb, namazın ruhudur.
Yemek hazır, namaz da hazırlanmışsa, evvelâ yemeğini ye. Sonra namaz
kıl.
Ana ve babanın dualarını almaya gayret et. Misafirin duası da
makbuldür. Aman mazlumun bed duasından sakın. Mazlumun duasıyla
Allah arasında hicab yoktur.
Vücudundaki zaid kılları, tırnakları kes. Her işinde adaletli ol.
Allah'a ve Allah'ın kitabına sarıl. Allah'ın razı olacağı şeylere
devam et. Allah'ın büyüklüğünü düşün. Haşyetullah'dan ağla. [Haşyetullah:
Allah'ın büyüklüğünü ve sonsuz kuvvet ve kudretini düşünerek
titremek demektir.]
53-) Hayırlı bir iş yapmışsan, ona devam et. İsterse az olsun. Sen
ibadeti bırakmadıkça Allah feyzini kesmez. Bir müddet ibadet
ettikten sonra bırakıvermek, Allah ile arandaki rabıtayı kesmek
gibidir.
Şöyle ol: İşlemekte bulunduğun hayırlı amellerini ölünceye kadar
bırakmamaya azimli ol. Terk ettiğin kabahatleri de bir daha
yapmamaya azimli ol. Her nefes Allahi ile olursun. Ayat-ı İlâhiye'de
hakdan ayrılma, Şeriate uymayan te'villere sapma, Sadakaların en
efdaline devam et.
Verdiğinde gözün kalmasın. Kendisinin muhtaç olduğu şeyleri,
tercihan başkalarına verenleri Allah-ü Zül Celâl meth buyuruyor.
Seve seve vermişler, Allah bize yeter demişler. Verdiklerini
unutmuşlar. Eğer böyle yapamazsan, evvelâ kendini doyur ve kandır da
sonra artarsa başkalarına da verirsin.
Resulüllah, sadakanın en efdali (An zaiıri ganiyli) verilendir
buyurdu. Verdikten sonra Allah ile istiğna edip verdiğinde gözün
kalmaması demektir. (Allah ile istiğna: Başkasına yüz suyu dökmemek)
Korktuğun ve umduğun kimselerin yanında da Hak söyle. Kurban bayramı
günü çok iyilik yap. Allah katında en büyük gündür. Arefe ve Aşure
günlerinden de efdaldir.
Her hak sahibine hakkını ver, hatta her hakka da hakkını ver.
Kimsede hakkın bulunduğunu görme.
İnsaf et. (insaf: Muhabbet, sevmek, adalet) başkalarından insaf
bekleme. Senden birisi özür dilerse, derhal kabul et. Kendini,
başkasından özür dileyecek bir hale düşürme.
54-) Secdede duayı çok yap. Secde hali, kulun Allah'ına en yakın
bulunduğu hâldir. Allah herkese yakındır. Matlup olan, kulun Allah’a
yakınlığıdır.
Herkese lutf ile muamele et. Hele akrabaya, ehlü iyale daima
şefkatli bulun. Herkese selâm ver. Eğer başkasının sana vereceğini
bilirsen, o selâm versin sen al.
Dünyada kendinden aşağısına bak. Zenginlerin servetine gözünü dikme.
Fitneye uğrarsın. Herkes için dünya, tatlı ve sevgilidir. Nimetler
de tab'an sevgilidir. Başkasının sevgilisine göz dikme.
Zahidin zühdünde nimet, Abidin ibadetinde nimetler vardır. Olmasa,
devamlı ibadet yapamazlar. [Zühtün ve ibadetin zevklerine kendini
kaptırmak da makbul değildir. Abid has olmalı. İbadetten değil
mabud'dan nasib almalı.]
Ayet: Onlardan bir sınıfa, fitneye düşürmek İçin verdiğimiz, dünyaya
ait zilletlere ve debdebelere sakın gözünü dikme. Rabbinin rızkı,
hem hayırlı hem de bakidir. (TAHA) suresi 131. Debdebe: Gürültü,
patırtı (hadra haşin)
Rabbinin sevdirdiği hayırlı ve devamlı-olan rızk, îman ve
ibadetinden o anda doyduğun rızıktır. Gözünü kaptırma diye tenbih
edilen o debdebe var ya o fitnedir o. . .
Birisinin sende hakkı, alacağı varsa, güzelce öde. Hatta fazlasıyla
öde. Sakın alacaklına eza etme. Mü'min kardeşinin malına, canına,
namusuna, akraba ve taallukatına bir tecavüz vaki olursa, onu koru.
Her işinde Allah'ın haklarına riayet et. Aman nefsinin arzularına
uyma. Allah'tan başka dost yoktur.
En çok riayet edilmesi icap eden, Allah haclarıdır. Sakın canlı bir
mahluka eza etme. Kurbanını dahi keserken keskin bıçakla kes.
55-) Sözlerin en güzellerini ihtiva eden Allah'ın kitabını, içindeki
hükümleri ve Allah kitabı olduğunu düşünerek oku. Allah-u Zül Celâl,
sana da anlamak feyzini ihsan eder.
Kur'an’ı başkalarına da öğret, Naib-i Rahman olursun. (Naib: vekil)
Ruh-ul Emin, O Kur'an’ı Hazreti Muhammed Sallâllahü Aleyhi
vesellem'in kalbine indirdi. Kur'an okuyan temiz kalbli insanların
kalbine, her okuyuşta yeni İner gibi feyz getirir. Hayırlınız,
Kur'anı öğrenip öğretendir. Aman bahil olma. Allah'ın emirlerinden,
nefsine zor gelenleri yap. Korkak olma, Allah sana kendine sığınmayı
emretti. Sen de, her halinde Allah'a sığın. Muin'in (yardımcın)
Allah olunca hiç korkma.
Kul, Fatiha'i şerifeyi okurken, “sana kulluk eder, yardımı ancak
senden beklerim” deyince: Allah, bu âyetim benimle kulumun
arasındadır. Kulunum istediği verilecektir, buyurur. “Bizi doğru
yola ilet” duasını edince de; bunlar hep kuluma aittir. Kuluma
istediği verilecektir, buyurur.
Yalnız, bunlarda dikkat edilmesi icap eden şey, bu ve emsali
âyetleri okurken, hikâye tarikiyle okumamalı. Birçok hafızlar ve
âlimler, bu âyetleri, Allah'ın kelâmını hikâye kasdi ile okudukları
için hiçbir fayda göremezler. Çünkü Cenabı Hak, “kulum istediği
zaman” diye buyurur, istemeğe, hikâye “istemek” demek olmadığından
icabet olunmaz.
Bir kısım insanlar Kur'an okur ve dinlerlerken boğazlarından aşağı
gitmez. Ağızlarında kalır, buyurulması, okurken kalbleri hazır
olmayanlara aittir.
Allah rızası için her fedakârlığa katlanan sadık Mü'mindir. Dinde ve
başka şeylerde kavi olanlar, nefislerinde de kavi'dirler.
İmanlarında Kavi değildirler. Mû'min, Hassaten Allah haklarında kavi
olandır. Allah'ın bir ismi de Mü'min'dir, Senin adın da mü'min'dir.
Miü'minler birbirine bağlıdırlar.
Mü'min. mahluk, müemmen Halik'a bağlanır ve ona dayanırsa onu hiç
bir kuvvet yıkamaz.
56-) Kendinde hiçbir zaman varlık görme. Daima fakir ve aciz
olduğuna inan. Allah (Rabbi mahzen) dir. (Mahzen: Halis ve safi
olan) Sen de Abdi mahzen ol. Allah'ın rızası için daima hazır bulun,
bu hale rabıta denir.
Düşman hududunda nöbet beklemek ile rabıtadır. Muratıb'ın sevap
defteri kapanmaz. Bir namazı kılıp da gelecek namaza niyet eden de
‘muratıb'dır.
Al'i İmran suresinin son âyetini oku. Resul-ü Ekrem'in Ravzai
şeriflerine varınca, Resulullah'ın hadisi şeriflerini okuyacağın
zaman evvelâ sadaka ver. Sadaka mal ile olduğu gibi Tehlil, Tekbir,
Teşbih. Tahmid, Havkale ile de olur.
Tehlil: La İlahe İllallah, Tekbir: Allah-u Ekber, Teşbih: Süb-han
Allah, Tahmid: El tiamd-ü LİIlah, Havkale: La havle ve la kuvvete
İllâ Billah demektir. Bunlar zikirlerin en cidalidir. Daha açıkçası
haline göre bir hayır işleyip de Resulullah'ın huzuruna o halde
girenler. Hadisleri böyle temiz bir ağız ile okuyanlar
ResuluALLAH'dan feyz alırlar.
57-) Namaz kılan bir Müslümanı günahlarından dolayı tekdir etme.
Hadisi şerifte şöyle varid olmuştur: Bir insan mü'min kardeşine
“kâfir” derse, o kelime dediği yere gider. Eğer dediği gibi ise,
orada kalır, dediği gibi değilse söyleyene gelir. Mü'min kardeşine
kötü söz de söyleme. Allah, o sözden onu korur da söylediğin şeyi
senin başına verir. Mü'min kardeşinin yüzüne karşı veya arkasından
yalan, sahih, hile. hurda her ne ki yaptı isen karşılığı sana gelir.
Cezasını sen çekersin.
58-) Sakın kimse ile alay etme, eğlenme. Hele Derviş meşrebli salih,
mütevazı insanlarla alay etmek, din ile alay etmek gibidir.
Öylelerini küçük görüp onlara gülme. Bâzı ilmine mağrur insanlar var
ki, muttaki kimselerle istihza ederler. Yarın kıyamette onlarla da
istihza edilecektir. Şöyle ki: Cennetin kapıları açılıp Cennet
nimetleri gösterilecek, haydi girin denecek, tam girecekleri zaman
kapılar yüzlerine kapanacak ve onlara; Siz Dünyada iken Allah
dostları ile eğlenirdiniz işte cezanız bu, haydi Cehenneme denecek.
59-) İnsanların şerlisi olma. Şerli insanın dilinden, kötü
sözlerinden herkes usanmış olduğu için yüzlerine gülerler,
şerlerinden korkulduğu için onlara güler yüz gösterirler, işte
şerrinden çekindiklerinden dolayı kendilerine ikram olunan insanlar
en şerli insanlardır. Sakın sen de böyle olma.
Karının sırrını kimseye söyleme. Karısının sırrını ifşa eden
insanlar ahlâken en düşük insanlardır.
Hiç kimsenin anasına, babasına sövme. O da senin anana, babana
söverse, sen sebep olduğun için anana, babana âsî olmuş olursun.
Peygamberimiz, anaya, babaya sövmeyin, deyince Ashap, “hiç insan
anasına, babasına söver mi?” dediler. “Evet , başkasının ana ve
babasına söver, o da onun ana ve babasına söver” buyurdu.
Büyük günahlardan biri de Müslüman’ın ırzına dil uzatmaktır.
Gâvurların haçlarına, putlarına sövme. Allah'a sövdürmeğe sebep
olursun.
Bir Rafızi'nin yanında mezhep bahislerini açma. Ashaab-ı Kiram'a
taan ettirmeğe sebep olursun.
60-) Tabiyetinde bulunduğun Devletin büyüklerine dil uzatma. Husûmet
adamlarının başta bulunmasıyla elde edilen menfaatler çok büyüktür.
Beşeriyet hali hataları olursa, vebali onlara aitdir. Sen itaatini
bozma. Hükümet memurlarının Devlet namına yaptıkları işlere itiraz
etme. Emirlerine inkiyat et. Düzeni bozma. Zemmedersen sıfatı
zemmet, mevsufa tecavüz etme. Methedersen, hem sıfatı nemde mevsufu
methet.
61-) Allah'ın azabından kendini kurtarmak istersen, Müslü-manların
büyüklerine, baban gibi hürmet et. Orta yaşlılarına ikram et.
Küçüklerine şefkat göster. Mü'min kardeşlerine kalbinde adavat
bulunan, Cennet kokusu duymaz.
Halkın ezasına tahammül et. Kimseye eza etme. Kulak ol, dil olma.
Yâni sözleri dinle, çok söyleme. Allah'ın emirlerine tazim,
mahlukatına şefkat, en mühim vazifedir. Kurtuluş ve saadet, bu iki
şeyi yapmakladır.
62-) Hayırlı bir şey söylemiş veya hayırlı bir şeye delâlet etrniş
isen evvelâ onu kendin işle. İlk nasihati nefsine yap. İnsanlar,
evvelâ insanın işine bakarlar, sözlerine değil.
Mürşitin fiili sözünden daha müessirdir. Resulullah'da sizin için
güzel numune vardır, buyrulmuştur.
Bâzı insanlar, Kur'an okur da, okuduğu Kur'an ona lanet eder. Hatta
kendi kendine lanet okur. Meselâ zalim bir adam (gözünü aç, Allah'ın
laneti zalimleredir.) ayetini yalancı bir adam da (Allah'ın laneti
yalancılaradır.) âyetini okurken,kendine lanet eder.
Kur'an'ın zemmettiği bir sıfat, kendisinde bulunan bir kimse o âyeti
okurken, keza Kur'an’ın methettiği bir sıfat, kendisinde bulunmayan
bir kimse, o âyeti okurken Kur'an, onun aleyhine hüccet oluyor değil
mi?
63-) Şeriat ilminden bir şey biliyorsan, bilmeyene söyle. Sakın
bildiklerini gizleme. Bir mezhebe bağlanıp onu körü körüne taklide
yeltenme. Allah'ın emrettiği şeyle amel et. Bilmediklerini Ehli
Zikre (Kitabullah ve Resulullah'ın sünnetini bilenlerden) sor. Bir
Müftü, Allah ve Resul'ünün hükmü budur derse, onunla amel et, benim
re'yim, kanaatim budur derse, başkasına sor.
Dinde güçlük yok. Ruhsatlarla amel et. Alışında, verişinde semahat
et. Başına gelen musibetten dolayı kimseyi ayıplama. Allah'tan
afiyet iste, nefsini ıslaha çalış
64-) Daima Allah'a yalvar ki, seni salih mü'minlerden eylesin. O
zaman Resulullah'ın dostu ve nâsır'ı olursun.
Dünyanın fitnelerinden sakın. Allah'ın ziyneti var, şeytanın ziyneti
de var, Dünyanın da ziyneti var. Allah'ın ziyneti helâl olan şeyler,
şeytanın ziyneti haram olan şeylerdir. Dünyanın ziyneti de iki
cepheli, bir kısmı mubah, bir kısım haranı. Bunları iyi ayırıp, ona
göre hareket etmeli.
Hoşuna gitmeyen bir şey başına gelmişse, o anda sabra sarıl. Makbul
sabır bu. Sakın o musibete kızıp kötü söyleme. Bir kadının çocuğu
ölmüş, kabri başında ağlıyordu. Resul-ü Ekrem oradan geçerken kadına
sabır tavsiye etti. Resulullah’ı tanımadığı için, geç, benim
musibetimle sen mübtelâ olmadın dedi. O, Resulullah idi dediler.
Kadın nedametle özür diledi. Resulullah; sabır ilk musibet çarptığı
zaman olur, buyurdular.
Zayıflara merhamet et. Onların yüzü suyu hürmetine Allah, nusret ve
rızık. ıihsan buyurur. Karz (ödünç) aldığın kimseye, sana iyilik
yapana, hediye verene, sadaka verene iyilik yap. Hiç bir "şey
yapamazsan onlara selâm ver. Veren el.alan elden hayırlıdır. Selâmın
kadrini eski Müslümanlar bilirlerdi. Bir arada yürürlerken,
aralarına bir ağaç hail olsa, birleşince yine birbirlerine selâm
verirlerdi. Yâni bu arada birbiri aleyhine kötü bir şey hatıra gelir
korkusundan veya, şeytan böyle bir ilkaatta bulunabileceğinden
endişe ederek. Selâm ile tecdidi aht ve tecdidi İslâm ederlerdi. Bu
selâm arkadaşına; şu ayrıldığımız müddetçe senin dostluğunda idim
demektir.
Erkekler daima kavi ve üstün yaratılmışlardır. Binaenaleyh,
kadınlara daima şefkat ve merhametle muamele etmelidirler.
65-) Fatiha-i şerifeyi okurken Besmeleyi vaslet sonuna kadar bir
nefeste oku. Ebu Bekre İmamı Ali'den gelen bir hadisi şerifte;
Besmeleyi Fatihaya vaslederek okuyanı Allah affeder. Hasenatım kabul
eder. Dilini Cehennem yakmaz. Kabir azabından, azabı nardan fezağ
ekberden emin olur. Herkesten evvel Allah'a kavuşur, diye rivayetler
vardır.
66-) Allah için Gayyur ol. Kıskanç, hayvani ve tabii gayretlerden
sakın. Meselâ karına, kızına, anana, kardeşine, başkasının kötü
nazarını nasıl girye görüyorsan, bütün insanlara da aynı hali
nefsinde duymalısın. Buna gayret-i Diniyye denir.
Amma, kendine yapılan fenalıktan duyduğun eleme başkalarına
yapıldığı zaman duymuyorsan bu, gayret-i diniyye değil yalancı
gayrettir.
Resulü'llah'ın dünyada eli, yabancı bir kadına dokunmadı.
Kadınlardan bi'atı sözle alırlardı.
Musibet anında (İNNÂ L İ L L Â H İ VE İNNÂ l L E Y H İ R A C İ U N)
de. Bîr cenazen olursa, cemaatin yüz kişi veya kırk kişi kadar
olmasına çalış. O cemaat, o meyyit hakkında şahittirler. Bir kişiye
yüz kişi şahitlik ederse, o şahadet red olunmaz.
67-) Sadaka vermeğe gayret et. Sadaka Allah'ın gazabını söndürür.
Kıyamette gölgelik olur. Meleklerin duasına mazhar kılar.
Hadisi şerifte; Her sabah iki melek iner, biri. Ya Rab sadaka
verenlere sen ikram et. Verdiği gibisini de sen ona ver. Diğeri de,
Ya Rab cimrilerin elindekiler telef olsun diye dua ederler. Tabii
meleklerin duaları makbuldür. Bu Hadisi şerifin ikinci şıkkı olan,
Ya Rab cimrilere telef ver demek; "onlar da mallarını hayra sarf
edebilsinler, onları cahillikten kurtar da sehi olsunlar diye dua
ederler", diye hüsnü te'vil-de bulunanlar da vardır. Çünkü, melekler
daima insanların hayrına dua ederler.
Cehennem ateşinden kendini koru. Öyle ki yarım hurma vermek
suretiyle olsun. Şeyh Muhiddin burada der ki: Endülüs'te
şeyhlerimizden birisi hakkında zındık diye şikâyet ettiler. Halk hep
birden aleyhine kıyam ettiler. O zamanın Sultanı emir verdi.
Memleketin ileri gelenlerini toplayın sorun eğer, zındıklığında
müttefikan şahadet ederlerse, öldürün diye Valiye emir verdi.
Vali de düşmanlarının başında gelenlerden idi. O zat, meydanı
siyasete gelirken ekmekçiye uğradı, yarım ekmek aldı ve sadaka etti.
Vali halka sorunca, hepsi, iyi adamdır dediler. Vali şaşırdı. Hep
müttefıkan bu adam hakkında zındık diyorduk hepinizin kanaati bir
anda değişti. Bu, mutlaka bir emri Semavi ile oldu. Derken o zat
gülmeğe başladı. Ne gülüyorsun, dediler. Hadis-i şerifin sıdkına ve
tecellîsine gülüyorum. Biliyorum ki bu cemaat bu sahidliğin aksine
mutekit idiler. Vali de aynı kanaatte idi. Hepiniz de benim
aleyhimde idiniz. Ben bu ateşi görünce yarım etmek sadaka verdim.
Yarım ekmek yarım hurmadan çoktur. Hepinizin ateşini yarım ekmekle
söndürdüm dedi.
68-) Sakın, Allah seni nehyettiği yerlerde görmesin. Emrettiği
yerlerden de gaip etmesin, Allah'tan başkasının bilmediği amelleri
yapmaya çalış. Bu amellerin gizliliği İhlasın en büyük
âlâmetlerindendir.
Arafe ve Aşure oruçlarına devam et. Zilhicce'nin ilk on gününde,
Muharrem'in ilk on gününde ibadeti çok yap.
Eğer zayıf düşüp vazifelerini yapamayacak bir hâle düşmeyeceksen
Allah yolundaki savaşlarda oruç tut. Eğer başkalarının sana hizmet
etmelerini istiyorsan melekleri kendine hizmet ettir.
Melekler ilim tahsil edenlere hizmet ederler. Hatta ilim tahsil
etmek üzere yolunda yürüyenlerin ayakları altına kanatlarını
sererler.
Öğrendiklerinle âmel edince de Allah yanında sevgili ve büyüklerden
olursun.
Hastaları ziyaret edersen yetmiş bin melek seninle beraberdir. Sana
dua ederler. Günahlarının affını Allah'tan niyaz ederler. Akşam
ziyaret edene sabaha kadar, sabah ziyaret etmişsen akşama kadar
meleklerin istiğfarı devam eder.
Her sabah ve akşam namazlarından sonra üç kerre:
(EUZÜ B l L L A H - İ S S E M İ G - U L ALİ M-U M İ N-E Ş ŞEYTAN-İ R
RACİM) deyip sure-i Haşr'in son üç âyetlerini oku.
Her namazın sonunda (ALLA H-Ü M M E E C I R N İ M İ N-E N N A R)
yedi defa oku.
Akşam namazından sonra Evvabin namazı kılarsan sonunda şöyle dua
eyle: (Ya Rab imânımda dosdoğru olmaya, sağlığında ve ölürken de
imanlı olarak ölmeye ve Mahşer'e çıkmaya muvaffakiyetler ihsan
buyur) de.
Günahında ısrar etme, her günahın akabinde tövbe et.
69-) Secdeyi çok yap. Yemini çok etme. Hüküm sahibi bir memur olmaya
heves etme. Eğer olmuşsan; öfkeli hâlinde, içinde bir sıkıntı
varken, aç karnına, acele bir işin varken hüküm verme.
Kimseye “benim Mevlâm” deme. Mevlâ Allah'ındır. Dinînde, imanından
istifade edeceğin kimselerle sohbet et.
“Allah aşkına” diyerek kimseden bir şey isteme. Hatta, Allah'dan
“Allah aşkına” diyerek yalnız Cennet ve Cemal’ den başka şey isteme.
Sakın “Allah aşkına” diyerek dünya isteme.
Başka birisi bir kadına talip olmuşsa, sen de o kadına talip olma,
ama ona verilmemişse, o zaman istersin.
Başkası bir mala pazarlık ederken, sen de aynı mala talip olma.
Kabirler üzerine oturma. Kabre karşı namaz kılma. Bir insanın yüzüne
karşı namaza durma.
Başına gelen musibetten dolayı Ölümü isteme. Belki şöyle dua et: (Ya
Rab, eğer yaşamak hakkımda hayırlı ise, yaşat, ölüm hayırlı ise,
imân ile göçür) de. Mamafih istemekle ölüm gelmez, sözler ölüm
getirmez. O, değişmeyen bir karara bağlıdır.
Su içerken otur da iç. Her sabah; Ya Rab, bana söven ve eza eden,
beni gıybet eden ve kızdırmak için günaha girmiş kullarını ben
affettim. Sen şahit ol, onlara hep hakkımı helâl ettim. Dünya ve
Ahirette kimsede hakkım yoktur de.
70-) Vasi, elçi, şahit olmamaya gayret et. Gusül ettiğin yere abdest
bozma. Nezretme. Yapmışsan nezrini yerine getir. Nezri bahiller
yapar.
Harp isteme amma, düşmanla karşı karşıya gelince arlık sebat et.
Sakın firar etme.
Rüzgâra sövme, Rüzgar, nefesi Rahman'dır. Allah'dan hayırlı
rüzgarlar iste. Şerlilerinden Allah'a sığın.
Yeni bir elbise giyince besmele çek. Ve Ya Rab, bu elbise içinde
beni hayırlı işlere muvaffak buyur diye dua et.İpekli elbise
giyme.
Uyuyanlara karşı namaza durma. Kalbinde kötü bir hatıra
varken namaza durma.
Allah'tan başkası adına yemin etme. Ateşle kimseye azap etme,
Abdestin daralınca, o halde namaz kılma.
71-) Mütevazı ol, kasılma. Allah yanında mevki, takva iledir. Yarın
mahşerde bütün nesebler iptal edilecek yalnız Allah ile olan neseb
kalacak, o da takva'dır.
Kim olursa olsun isyan ile emrederse itaat edilmez. Sana söz
söyleyene kulak ver, isterse çirkin olsun. Çünkü o kendine kıymet
vermiştir. Bu suretle onun da gönlünü almış olursun.
Hediyeyi red etme, tahkir de etme. Her şeyi güzel yapmaya çalış.
Dedikoduyu bırak. Lüzumsuz şeyleri de çok sorma. Bil ki her hareket
ve sükûn ve her giriş ve çıkışta şeriatın hükmü vardır. Bunları
öğren.
Mallarını israfına harcama. Güçlük, matlık, nefret gösterme. Daima
kolaylık, sevgi göster. Bilmeyenlere öğret. Gizli ve aşikâr yüz
kızartıcı şeyleri bırak. Allah'tan utan, kötü yolda başına bir
musibet gelmeden yaşıyorsan, mağrur olma çok şiddetli bir azaba
gidiyorsun gözünü aç.
Allah'ın mekrinden hazer et. Rahmetinden ümidini kesme. Hâf ile rica
beynini daima muhafaza eyle. Aklı gideren şeylere, müskirata hiç
yanaşma. Tabii konuş, kendimi beğendireceğim diye sözde san'at
gösterme.
72-) istiğfara devam et. Hele seher vakitleri çok istiğfar et.
Allah'ın bir sınıf melekleri vardır onlar, kürei arzda bulunanlara
dua ederler. Bir sınıf daha vardır ki onlar, seherlerde istiğfar
eden Mü'minlere dua ederler.
Üç şeyden kork; Allah'tan, nefsinden, Allah'tan korkmayandan. Her
işinde niyetin halis olsun. İhtiyarlara hürmet et. Lafız-ı Kur'an
olanlara ikram et.
Borçlu olma, borçluluk geceleri rahatı kaçırır, gündüzleri zelil
eder. Rabbinin ibadetine dünya ziynetlerinden bir şey karıştırma.
Dünya garazları insandan ayrılmayan hastalıklardır.
Ebdalinin reislerinden bir zat, arkadaşları ile yeşillik, sulu bir
yerden geçerken suların şırıltısı, çayır ve Çimenlerin güzelliği
hoşuna gitti de arkadaşlarından ayrıldı. O şelâleden abdest aldı.
Namaz kıldı, nefsinin arzusunu tatmin etti. Amma, bütün arkadaşları
başından dağılıverdiler. O da rütbesinden azlolundu. Binaenaleyh
nefsin arzularına, İbadette de olsa tabi olma.
Kimsenin ayıplarını araştırma. Nefsinle meşgul ol, onun ıslahına
çalış. Çocuklarına güzel isimler koy, edeb öğret. Karınla hoş geçin,
onun mertebesinde sohbet et. Kendine uydurmaya çalışma ona medar et.
Çörek otu ölümden başka her derde devadır. Onunla şifalan.
73-) Müslüman kardeşlerinden biri ile karşılaşınca selâm ver.
Musafaha et. Yalnız kimsenin karşısında eğilme.
Resul-ü Ekrem Efendimize sordular: “Müslüman Müslüman'a mülâki
olunca eğilir mi?” “Hayır” buyurdu. “Musafaha ederler mi?” diye
sorulunca “evet” buyurdular. Yine bir Hadis-i şerifte; şöyle varit
olmuştur: Her hangi iki Müslüman karşılaşınca selâmlaşır ve musafaha
ederlerse, Allah onları birbirinden ayırmadan mağfiret eder.
Vasiyetin daima baş ucunda bulunsun. Ölüm belki ansızın gelir.
Kadınlarla çocuklarla çok oturma. Onların mertebesine ine ine
çocuklaşır ve ahmaklaşırsın. Kadınlarla sohbette, daha başka
tehlikeler de vardır.
Kadınların, yabancı erkeklerle nazik nazik konuşmaları, onlarla
sohbet etmeleri, ziynetlerini göstermeleri, hiç doğru değildir.
Bunu, her Müslüman’ın hanımlarına anlatması mühim vazifesidir. Bâzı
hanımlar erkeklere hüsnü zan ederek konuşmakta beis görmezler, lâkin
erkeler, hanımların hüsnü zannı gibi değildirler. Şeytan da araya
girince, fena neticeler husule gelir.
Hanımların yanına hizmetçi diye, genç delikanlılara müsaade
edilmemeli, Kadınlar, onlarla daima hicab ardından konuşmalı. . .
Yanından hiç ayrılmayan, daîma iyilik ve kötülüklerini yazan
meleklere hep, aleyhine olan şeyleri yazdırma. Bir gün gelip
dosyaların sana verilecek. Ve oku denecek.
Allah, sana servet ihsan etmişse, onu Allah'ın razı olacağı yerlere
sarf eyle. Allah'ın ihsanı olan o serveti, Allah'a isyan yollarında
harcama. Bâzı gafillerin muvakkat yaşayışlarına aldanma, insan,
nimeti arttıkça şükrü artırmalı. Şükür etmeyenlerin kalbine gaflet
gelir. Kalbi Allah'tan gafil olanların dilleri zikrullaha, kalbleri
huzura kavuşamaz.
Müslüman kardeşinin namusunu koru. Onu, hiçbir yerde mahcup etme.
Bir Müslüman, rnü'min kardeşini tahkir eder, küçük düşürür ve mahcup
ederse, Allah da o' büyük günde, yardıma muhtaç bulunduğu günde onu
rezil eder.
74-) Mideyi çok şişirme ahmaklaşırsın. Yaşamak için ye. Rabbine
kulluk etmek için yaşa, yemek için yaşama. Semirmek için yeme.
İçerisine yemek konulan kapların en şerlisi midedir.
Vücuttan düşmeyecek, vazifeden kalmayacak kadar yemeli. Midenin üçte
birine yiyecek, üçte birine içecek koymalı. Üçte birini de nefes
almak için boş bulundurmalı. Günde bir öğün Sıddıkların yemeği, iki
öğün mü'minlerin yemeğidir. Gün bir öğün üç tâbiri, oburların
uydurmasıdır. İslâmiyette böyle bir şey yok.
Lokmaları küçük al. İyice çiğne, birini yutmadan diğerini alma. Her
lokmada besmele çek. Yutunca Allah'a Hamdet. Su içerken bardağın
içine nefes alma. Bardağı ağzından çek de öyle nefes al.
Suyu üç nefeste iç. Bir yere yaslanarak mağrurların yediği gibi
yeme, kölelerin yediği gibi ye. Sen Rabbinin sofrasında kulsun,
edebe riayet et. Eğer cemaatle bir sofrada yemek yiyorsan. Önünden
ye. Çeşitli yemekler varsa, canının sevdiğinden doyuncaya kadar ye.
Başkasının yediğine bakma. Sofrada Önüne bak. Hırsla yeme. Yemeğin
içine sinek kanadını batırmışsa, o sineği alıp atmadan yemeğe daldır
da sonra at. Çünkü, onun bir kanadında zehri, diğer kanadında
panzehir vardır. Evvelâ zehirli kanadını daldırır. Sinek insanlara
zararlı bir
mahluktur.
Bizim görmediğimiz şeyleri Nübüvvet nuru İle gören Peygamberimiz
böyle haber verdiler.
Bir kaba köpek dalarsa yâni bîr kaptan kelp yer veya içerse, hemen
onu dök. Ve o kabı yedi defa yıka birisini toprak veya kumla
yıka.
Üstüne başına dikkat et necaset bulaşmasın. Abdest bozunca da iyice
kurulan, elbisene idrar bulaşmasın, hem de idrar iyice kesilmeden
abdest alma. Eğer, abdest aldıktan sonra bir yaşlık görülürse,
abdest bozulur.
Seferden gelirken evine ansızın gelme. Mektup yaz, haber sal,
(Telgraf çek, telefon et) geleceğin günü bildir.
Birini döveceksen yüzüne vurma. Birini seviyorsan sevgini ona söyle,
onun da seni sevmesine vesile olur.
75-) Bir imama uyunca ondan evvel tekbir alma. İmamın tekbirinden
sonra al. Bütün erkânda imamın peşinde git. Kendin imam olursan
cemaatin en zayıfını düşün. Namazı uzatma. Kur'anın mânalarını
kendine tatbik et. Bilmiyorsan Allah kelâmı olduğunu düşün.
İmam (SEM î ALLAH-Ü LIMEN H A M I D E H deyince; İnan ki bu sözü
kulunun lisanından Allah söyledi. (RAB B E N A V E L E K E L H A M D
) de.
Rükû, sücud teşbihlerine üç defa söyle. Üçten az olmasın Fazla
söylersen de olur.
Namaza girerken; vekar ve sükûnetle yürü. Uykun varken namaz kılma.
Yatsı namazından evvel uyuma. Yatsı namazından sonra da konuşma
hemen yat, erken kalkarsın.
İstanbul - 2.11.2004
http://sufizmveinsan.com
|