Gelecek sonbaharda, şayet bir federal
mahkeme müdahale etmediği takdirde lise 9. sınıf öğrencileri
biyoloji dersinde evrim teorisi ile ilgili olarak alışılmadık bir
söylemle karşılaşacaklar.
Bu söylem kısmen şöyle;
‘’Darwin’in teorisi halen teoridir ve
yeni ispatlar ortaya çıktıkça da sürekli test edilmektedir.
Teorinin ispatlanamamış bölümlerinde boşluklar vardır. Intelligent
Design ‘’akıllı tasarım’’ Darwin’in görüşünden farklı olarak yaşamın
mense ini/ orijinini izah etmektedir.’’
Geçtiğimiz hafta Amerika Başkanı
George W.Bush evrim le ilgili derslerin
‘’intelligent
design-akıllı tasarım’’ konusu ile birleştirilerek verilmesini
desteklediğini belirtti. Buna gerekçe olarak da canlıların bazı
özelliklerinin sadece doğal bir seçim ‘’natural selection’’ fikri
ile izah edilemeyeceği ve bu izahın en güzel bir şekilde akıllı
bir nedene veya bir vasıtaya dayandırılarak yapılabileceği
söylenmiştir. Geleneksel yaratılmışlık düşüncesinin aksine bu
düşünce doğada tanrı nın parmak izlerini bulmaktadır. Başkan,
kelimelerini çok dikkatle seçerek her iki konununda iyi bir şekilde
öğretilmesi gerektiğini belirtmiş ve böylece insanların bu
tartışmanın ne olduğu hakkında daha net bir bilgisi olabileceğini
belirtmiştir.
Bugün Amerika’da bu inançlar ve
gelişen akıllı tasarım hareketi okullarda biolojinin en temel olarak
inandığı konularda değişimler yapmaktadır. 20 eyalette evrimle
ilgili öğretiler hakkında yeni kanunlar çıkartılma yolundadır.
Bu hafta Kansas’ta eyalet eğitim
kurulu (ki muhafazakar eğilimleri vardır) yeni bir bilimsel
standartlar taslağını kabul edecektir. Bu taslakta evrimin teorik
yönüne ağırlık verilmekte ve talebelerden bu teori ile ilgili
belirli argumanları öğrenmeleri istenmektedir.
Önerilen kurallar eyaletin evvelce
kabul ettiği temel olarak bilim tanımını da değiştirecektir.
Şu andaki Kansas standartlarına göre
bilim şöyle tanımlanmaktadır ‘’ Bilim, dünyada gözlemlediklerimiz
hakkında doğal açıklamalar arayan insanların aktivitesidir.’’
Yeni yazılacak tanım ise kapıyı doğa
üstü güçlere de aralayacaktır.
Akıllı tasarım görüşü canlı
varlıkların tesadüfi mutasyonlar ve doğal bir seçimle
evrimleşemeyecek kadar kompleks olduklarını savunmaktadır.
Bu görüşün lideri konumunda Lehigh
Üniversitesi biyologlarından Michael Behe yaşayan organizmaların son
derece akıllı yapılara sahip olduklarını belirtmiş ve buna örnek
olarak göz, görme sistemi ve kanın pıhtılaşmasını sağlayan mekanizma
yı vermiştir ki bu işlemde en azından 20 proteinin birbirleriyle
etkileşimi söz konusudur. Behe, bu fenomenlerin ‘’daha basite
indirgenemeyecek kadar komplike’’ olduğunu belirtimiştir, çünkü
herhangi bir kısmı çıkartmak veya değiştirmek bütünü etkilemekte ve
geçersiz kılmaktadır.
Behe’nin iddiasına göre bütün bu
kompleks yapılar evrimin yavaş yavaş gelişmesi ile oluşamaz.
Dokuz çocuğuna evde eğitim veren ve
katolikliğin şartlarını yerine getiren Behe bütün bu gelişim
sürecinde tasarımcının eli olduğunun açıkça kendini gösterdiğini
belirtmekte, bu yüzden de çoğu kişinin Darwinsel bir evrime
inanmadığını söylemektedir.
Ayrıca, matematikçi, filozof ve
teolog olan William Dembski şu anda Southern Baptist Theological
Seminary de yeni bir akıllı tasarım (intelligent design) merkezi
kurmuştur. Kendiside matematik ilmindeki ihtimal hesaplarını
kullanarak tesadüfi mutasyonlar ve doğal bir seçimin (natural
selection) doğadaki bu kompleks sistemi izah edemeyeceğini ifade
etmiştir.
Akıllı tasarım fikrini destekleyen
kişilerin pek çoğu evvelce Darwin’e itiraz edenlerin aksine
evriminde bu tasarımda bir rolü olduğunu da kabul etmektedirler.
Ayrıca, tartışmaların içine bir tanrı kavramını sokmaktan özellikle
kaçınmaktadırlar ve de bilim diline sadık kalmayı tercih
etmektedirler.
Şimdilerde akıllı tasarım konusunun
okullarda ne şekilde anlatılacağı tartışma konusudur. Burada hem
Darwin karşıtı hem de evrim teorisini onaylayan görüşler
çarpışmaktadır. Başkan Bush’un akıllı tasarımı destekleyici
konuşmalarından sonra Darwin karşıtı bir eğitimci ‘’Başkan’ın
desteğini takdir ediyorum, ancak ben Darwin’in evrim teorisini
kritik etmek için akıllı tasarım konsepti yerine bilimsel
standartları kullanmayı tercih ederim’’ demiştir.
Pennsylvania Senatörü Rick Santorum ki
muhafazakar sağ kanatta lider bir isimdir, kendisiyle yapılan bir
röportajda ‘’Öğretmemiz gereken şey evrim teorisindeki problemler ve
eksikliklerdir (bilinmeyen noktalardır). Akıllı tasarım konusu ise
henüz evrim teorisinin yanı sıra öğretebileceğimiz bilimsel bir
teori aşamasına gelmemiştir.
Akıllı tasarıma inanan bilim adamları
bile bu nosyonun henüz tam olgunlaşmadığını söylemektedirler ve
çoğunluğu herhangi bir açmaza düşmemek ve geri adım atmamak için
yavaş yavaş ilerlemeyi tercih etmektedir.
Kaliforniya Monterey Bay Aquarium
Araştırma Enstitüsünden oşinograf Edward Peltzer ‘’bu konu pek çok
sebepten dolayı olgunlaşmamıştır, bilim ortadadır ancak ilgili
kitaplar henüz yoktur. Öğretmenlerin eğitilmesi gereklidir. Bunun da
zamanı gelecektir, ama henüz değil’’ demiştir.
Akıllı tasarım fikrini destekleyen pek
çok kişi Darwinism’in kendi içinde bir inanç haline geldiğinden
yakınmaktadırlar.
New Mexico Üniversitesinden kimya
profesörü David Keller geçen hafta ‘’evrimdeki problemler’’ isimli
anti-Darwinist bir forumu yönetmiş ve her iki görüşte de dinin yer
aldığından bahsetmiştir.
Pek çok bilim adamı akıllı tasarım
taraftarları ile bir tartışmaya girmekten kaçınmaktadır, zira böyle
bir tartışma evrimle ilgili ciddi bir tartışma olduğu izlenimini
yaratacaktır. Oxford Üniversitesinde kamuoyuna bilimi anlatmaktan
sorumlu biolog profesör Richard Dawkins ve arkadaşları akıllı
tasarım görüşünü destekleyenlerin bilimin kurallarına göre hareket
etmediklerini, tezler yayınlamadıklarını ve hipotezlerinin
araştırmalar ve delillerle ispatlanamadığını söylemektedirler.
Behe ise akıllı tasarımın deneylerle
kanıtlanmasının mümkün olamayacağını söylemektedir. Bu şekilde bir
tartışmanın bilimin içinde bir ikilem olduğu izlenimini vereceğini
de ifade etmiştir ve bunun tarih dersinde dünyanın yuvarlakmı
yoksa düzmü olduğu şeklinde iki düşünce ekolünün varlığını anlatarak
talebelerin yanlış yönlendirilmesine benzediğini söylemiştir.
Harvard Üniversitesinden matematik ve
evrimsel biyoloji profesörü Martin Nowak evrim teorisi karşıtı
matematiksel argumanlarında yanlış yönlendirildiğini söylemiştir.
‘’Bir gözün meydana gelişinin ihtimalini hesaplamak mümkün değildir,
ve bizde bu hesabı yapabilmek için gerekli bilgiye, veriye sahip
değiliz. ‘’ Nowak kendini inançlı bir insan olarak kabul etmekte ve
Darwin’in teorisi ile tanrı ya inanmak arasında bir çelişki
olmadığıni ifade etmektedir. Gözlemlerine göre bilim tanrı karşıtı
bir delil öne sürmemektedir, sadece bilim ve din farklı sualler
sormaktadırlar.
Hiç şüphesiz ki başkan akıllı tasarım
konusunu gündeme taşıyarak Darwin’le farklı görüşte olanlara cesaret
vermiş ve bir adım daha ileri giderek hepimizin bu fikir ayrılığını
öğrenmemizi sağlamıştır.
15. Ağustos
2005 tarihli Time mecmuasından özet...