18 Mayıs 2005
17:03
Ünlü Rus yazar Tolstoy, ölümünden bir yıl önce Hz. Muhammed'in
hadislerini bir kitapta derledi. Tolstoy'un bu kitabı Rus halkını
etkilememesi için uzun yıllar saklandı. Ünlü Rus yazar Tolstoy'un,
ölümünden bir yıl önce Hz. Muhammed'in (s.a.s.) hadislerini
derlediği bir risalesi olduğu ortaya çıktı. Tolstoy'un eseri, Rus
halkında İslama ilgi uyandırmaması için komünizm döneminde
gizlenmiş.
'Muhammed her
zaman Evangelizmin (Hıristiyanların) üstüne çıkıyor. O insanı Allah
saymıyor ve kendini de Allah ile bir tutmuyor. Müslümanların
Allah'tan başka ilahı yoktur ve Muhammed O'nun peygamberidir. Burada
hiçbir muamma ve sır yoktur." Bu sözler tanınmış Rus yazar Lev
Nikolayeviç Tolstoy'a ait.
Sadece Rusça
konuşulan ülkelerde değil dünya edebiyatında da büyük saygınlığa
sahip Tolstoy'un yıllardır gizlenen risalesi Türkiye'de de ilk kez
"Hz. Muhammed" adıyla yayımlanıyor. Tolstoy, bu risalesini 1909
yılında neşrediyor. Ancak komünizmin baskı yıllarında kitap Rus ve
Müslüman halkları etkilememesi için devlet tarafından bilinçli bir
politikayla gözlerden uzak tutulmuş.
Sovyetler'in
yıkılması ile 1990 yılında eser "Hz. Muhammed'in Kuran'a Girmemiş
Hadisleri" adıyla Rusça yeniden yayımlanıyor. Karakutu Yayınları
tarafından Türkiye'de okuyucuya sunulan kitabın editörü Azeri Prof.
Telman Hurşidoğlu Aliyev, kitabın orijinal adını İslami
terminolojiye göre teknik olarak hatalı buldukları için sadece
"Hz.Muhammed" koymayı tercih ettiklerini belirtiyor. Tolstoy'un da
orijinal baskılarda "hazreti"
sıfatını bizzat kullanmış olması dikkat çekici.
Tolstoy'u bu
kitabı yazmaya yönelten olay 1908 yılında Hindistanlı alim Abdullah
El Sühreverdi'nin "Hz. Muhammed'in Hadisleri" kitabını okuması
oluyor. Kitaptan oldukça etkilenen Tolstoy, seçtiği hadislerle hemen
bir kitapçık oluşturuyor. Tolstoy daha çok, Allah inancı, fakirlik,
eşitlik, ölüm ve iyi insan olma gibi konuları içeren hadisleri
toparlamış. "Hz. Muhammed" kitabının editörleri Tolstoy'un seçtiği
hadislerin Kütüb-ü
Sitte'de yer alanlarını da tek tek tespit etmişler.
Tolstoy'un
seçtiği hadislerden bazıları şöyle:
"Hakikat insanlar
için ne kadar acı olsa da, hakikati söyleyin."
"Hiç kimse
öfkesini yutmaktan daha güzel bir içki içmemiştir."
"Çok fazla yiyip
içerek kendi kalbinize yüklenmeyin."
"Sizden biriniz,
kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip
istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz."
"Ölüm bir
köprüdür, dostu dosta kavuşturur."
"İşçinin hakkını
alnının teri kurumadan veriniz."
Yaşadığı dönemde
de Rusya'da büyük saygınlığa sahip Tolstoy'un hadis kitapçığı
yayınlaması önemli. Ancak tek başına buna dayanarak yazarın Müslüman
olduğunu iddia etmek mümkün değil. Fakat "Hz.Muhammed" kitabı
edebiyat dünyasında önemli tartışmalara sebep olacak, Tolstoy'un
Müslüman
olduğuna dair bilgi ve mektuplara da yer veriyor.
Prof. Aliyev, bir
Arapla evlenip İslamı kabul etmiş Valeriya Porohova isimli Rus bir
kadının anılarına yer veriyor. 11 yıl eşiyle Suudi Arabistan'da
yaşayan bayan Porohova, Kur'an-ı Kerim'i Rusça'ya tercüme
etmiş. Porohova, ünlü yazar Tolstoy'un son zamanlarında İslamı kabul
ettiğini ve bir Müslüman gibi toprağa verilmeyi vasiyet ettiğini
iddia ediyor. Tolstoy'un İslami usûllere göre defnedildiğini iddia
eden
Porohova, mezarının başında Hıristiyanlığın sembolü olan Haç'ın da
yer almadığını belirtiyor. Sovyet hükümetlerinin bu gerçeği uzun
yıllar gizlemeye çalıştığını kaydeden Prof. Aliyev, Tolstoy'un
Müslüman olduğunun öğrenilmesi halinde Rus halkında İslama yönelme
akımının başlamasından korkulduğunu ileri sürüyor.
Kitap, Rus Yelena
Vekilova'nın Tolstoy ile oğulları üzerine yaptığı çarpıcı
mektuplaşmaya da yer veriyor. Rusya'da 1904'te çıkarılan ve
çocukların herhangi bir sebepten dolayı ayrıldıkları ana-baba dinine
dönmelerine izin veren düzenleme sonrası yaşanıyor bu
mektuplaşmalar.
Azeri kökenli general İbrahim Ağa ile evli olan Vekilova biri
üniversitede, diğeri askeri okulda okuyan iki oğlunun babalarının
dini İslam'a meylettiğini, Rus ve Hıristiyan olarak kendisinin ne
yapması gerektiğini soruyor ünlü Rus yazara.
Tolstoy'un bayan
Vekilova'ya cevabi mektubu oldukça net.
"Muhammediliğe,
Hıristiyan dininden daha fazla önem vermelerine gelince, ben bütün
kalbimle buna katılıyorum. Bunu söylemek ne kadar tuhaf olsa da
benim için Muhammedilik, Haça tapmaktan mukayese edilmeyecek kadar
üstündür." satırlarıyla gençlerin tercihini destekliyor. Tolstoy,
mektubun devamında çok daha ilginç bir tespitte bulunuyor: "Eğer
insan seçme
hakkına sahip olsaydı, aklı başında olan her Hıristiyan ve her bir
insan şüphe ve tereddüt etmeden Muhammediliği, tek Allah'ı ve O'nun
peygamberini
kabul ederdi."
"Hz.Muhammed"
kitabı Tolstoy'un 'İtirafları'na yer veriyor. Söz konusu eseri
Tolstoy, hasta olan erkek kardeşinin kendisinde uyandırdığı etkiyle
kaleme alıyor. Tolstoy'un hayat hikâyesine de kısaca yer veren
kitapta, araştırmacı ve edebiyatçılara belge özelliği taşıması için
mektuplar ve hadislerin toplandığı risalenin Rusça orijinallerine de
ek olarak yer veriliyor.
1828'de doğan
Tolstoy, önce annesini, sonra babasını kaybetti. 9 yaşından itibaren
halasının gözetiminde büyüdü. Asil ve zengin bir ailenin çocuğu olan
Tolstoy, çocuk yaşında Fransızca ve Almanca öğrendi. 1844'te Kazan
Üniversitesi'nde Doğu Dilleri üzerine eğitim görmeye başladığı
halde, bohem yaşama olan düşkünlüğü ile bu eğitimi yarıda bıraktı.
19 yaşına
geldiğinde ailesinden kalan servetin vârislerinden birisi olarak
genç yaşında büyük bir servete kondu. 1851'de Kafkaslara askeri
eğitim
almaya gitti. İki yıl sonra Osmanlılara karşı savaşmak üzere cepheye
katıldı. 1856'da ordudan ayrıldı. Çocukluk anılarını anlattığı
'Çocukluk'u 1851'de henüz 23 yaşındayken kaleme almaya başladı.
Kafkas
halklarının yaşamını ele aldığı 'Hacı Murat' ve 'Kazaklar'
romanlarını 1852'de, Kırım Savaşı'nı anlattığı 'Sivastopol
Hikayeleri'ni 1855'te yayımladı. Ardından Fransa, İngiltere ve
Belçika'ya seyahatler düzenledi. 1862'de evlendi. Ertesi yıl en
önemli eserlerinden 'Savaş ve Barış'ı yazmaya başladı, 6 yıl sonra
1869'da tamamladı. 1873'te bir diğer klasik eseri 'Anna Karanina'yı
kaleme almaya başladı ve 3 yılda
bitirebildi. Bir diğer güçlü eseri 'Diriliş'i yirmi yıl sonra
yazmaya başladı ve 1899'da tamamladı. Ara dönemde 'Din Nedir?',
'Ölüm Manifestosu' ve 'Üç Ölüm' gibi insan, yaratıcı ve ölümü ana
tema olarak ele aldığı
hikâye ve romanları yazdı.
Tolstoy, 82
yaşında eşiyle yaşadığı geçimsizlik ve kavgalara kızarak
çocukluğundan beri yaşadığı Yasnaya Polyana'daki evini terk etti. 20
Kasım 1910'da Odesa-İstanbul üzerinden Bulgaristan'a gitmeye
çalışırken
zatürreeye yakalandı ve Astapova'da metruk bir tren garında hayata
veda etti. Vasiyeti sebebiyle Yasnaya Polyana'daki çiftliğinin
sessiz ve gölgeli bir yerine gömüldü...
İstanbul
-21.05.2005
http://sufizmveinsan.com
|