Tuz

 

Geçenlerde bulunduğum bir muhabbet ortamında bir ara konu tuza geldi. Dikkâtle dinlediğimiz kişi, tuzun çok önemli olduğunu, tuz deyip geçmemek gerektiğinden bahsetti. Tuzun bir katık olmasının yanında, insan vücudunda bulunması ve çok önemli bir yer teşkil etmesi sebebi ile ayrı bir ilgiyi ve hürmeti hakettiğini vurguladı.

Sonra konu başka yerlede kaydı.

Ama bu tuz mevzusu benim aklıma takılmıştı bir kere.

Bu yazıyı kaleme almadan önce tuz üzerine biraz araştırma yaptım ve ilginç sonuçlarla karşılaştım.

Örneğin Efendimizin tuz hakkında birkaç tane hadisi var. En çok ilgimi çeken şu hadis:  “Katığınızın efendisi tuzdur”.

İnsan için tuzun önemi sadece katık olması ile kalmıyor. İnsan vücudunda su ile birlikte çok önemli bir ihtiyaç maddesi tuz... Şimdi düşünüyorum da, yukarıdaki hadiste “Katığınızın” derken sadece yemekteki katık değil de, vücuttaki mineraller de kastedilmiş olamaz mı?

İnsan vücudunun yaklaşık %3.5'i tuzmuş. İlginç olan ise dünya denizlerindeki tuz oranı bazı yerlerde değişiklik gösterse de yaklaşık %3.5'miş. Süphanallah!.. Ne müthiş bir dengedir bu..

Tuz konusu aklıma takılınca bizim oralardaki bir adeti hatırladım. Köyümüzde komşular bir kapta yemek , tatlı vs getirdiklerinde kap boş geri verilmez içine mutlaka tuz konurdu.. Elbette büyüklerimizin bildiği bir hikmet vardır... Yoksa maddi değeri yok gibi olan bir tutam tuzu neden koysunlar kaba?...

Mustafa Kınıkoglu
kinikoglu@kardelendergisi.com

İstanbul - 05.07.2006
http://sufizmveinsan.com

 

 


Üst Ana sayfa e-mail