Aşk;
bir cazibedir. Yanmak; münebbihtir. Gaye; uyanmaktır.
Şimdi:
Uyanmak için yanmak, yanmak için İlahî aşk lazımdır.
Bu aşk; Allah aşkıdır. Yani Allah’ın bütün alemleri
yaratmasına ve insanı yaratıp övmesine sebeb olan alaka
sevgisidir. En küçük bir misal ile ananın evlada ve evladın
anaya doymaz bitmez sevgisi gibi.
Bir
Hadîs-i Kudsîde [yani Peygamber Efendimizin naklettiği bir
Allah sözünde] Cenab-ı Hak; hilkâtin sebebinin, muhabbet
olduğunu bildiriyor.
Allah
bizi sevdiği ve karşılığında kendini bize sevdirmek için
yaratmış. Allah’ı seversek aslımızdaki murada uymuş
oluruz.
Bütün insanlar bu bakımdan mahiyette de bir asıldan, bir
mayadandır. Zîra her biri (can) diye Allah’ın ruhunu taşımaktadır.
Bütün beşeriyet yeryüzünde tek bir noktadan cereyan alan
top kandil mesabesindedir.
Sevmeyenin;
taştan farkı yoktur, belki ondan da daha manâsızdır.
Manevî rüşd; sevgi ile kemale erer. Aksi halde insan yüz yaşına
da gelse kemalsizdir. Allah insanı; kendi kemalini insanda
meydana çıkarmak için yaratmıştır. Kemal;muhabbetin
semeresidir. Kemalin özü muhabbettir.
Muhabbetsiz
insan; özsüz ve gayesizdir. Kuru bir daldır. Ne ferd, ne de
cemiyet gayesiz bir kemale eremez. Muhabbet; her güzel gayeye
vasıtadır. Aşk; onun yolunu açan hararet ve kuvvettir. İnsanca
her ideal, yani faydası umumî her gaye; muhabbetle başlar,
muhabbetle. biter.
Allah’ı
seven, insanları sever. İnsanlar Allah’ın yeryüzünde
sevgili ailesi mesabesindedir. İnsanları seven, Allah’a
tapar; sevmeyen kendini sever, kendine tapar.
Sevgi;
Hak yollarını tıkayan nefsin çamurlarını temizler. Onun açtığı
bu temiz yolda Allah’tan ilhamlar alınır. İlhamlar berrak
ve vazıh olur ve Allah’a bu yoldan varılır, bu yoldan
Allah’tan insana dönüp gelinir.
Sevgi
kaynağı Allah’tır. Allah [Vedüd] ismi ile; yani seven sıfatıyla
her insanın kalbine muhabbetle tecellîdedir. Kalblere gelen
Allah muhabbeti, oradan dönüp yine Allah’a gider. İnsanın
vazifesi; bu yolu tertemiz halde bulundurmaktır. Temizliği
yapan Allah’ın nurudur. Şimdi nuru almak için başlıca çare,
Allah’a ibadet ve hizmettir. Allah nurdur. Kendinden dileyene
veya iyi hizmetler edene nur verir. Ve bu temizliği devam
ettirmek için, bu nuru devam ettirmek gerekir.
Mesela,
ibadetin ruhu fikirdir. İnsan namazda olsun, namazın dışında
olsun Allah’ı düşününce, Allah da insana teveccüh ile
bakar. İnsan Allah’ı anınca Allah da insanı anar. İşte
bu düşünceler ve anmalardır ki, Allah’ın nurunu, feyzini
celbe vesîle olur.
Bodrum
- 18.12.2001
http://sufizmveinsan.com
|