Selam sana bağrında
Alemlerin incisine sahip şehir!
Mübarek ayakların izini taşıyan, hicret kutluluğunda doğan şehir
MEDİNE !
Güllerce selam sana,
Rasulce selam!
Medine’de caddeler
tebessüm eder misafirlerine, uzak kıtalar aşmış, seçilmiş
konuklardır üzerinde gezenler..
Gözlerinde bu yollarda
yürüyen Rasulullah’ın izlerine rastlamak özlemi , kalplerinde
mescidinde O’nun baş koyduğu yerlere baş koyma sıcaklığı vardır..
Uhud’da sanki O’nu
görecekmişçesine dikkatle bakar etrafa bir mümin, bir hayal
beliriverir gözlerinde dinlerken okçular tepesinin hikâyesini...
Hele şehitlerin efendisi Hz Hamza’nın da içlerinde bulunduğu
şehitlerin mütevazı kabristanına takıldığında gözleri, sanki
yeniden yaşanmıştır Uhud harbi yeniden ağlamıştır nazlı Nebi.
Gözyaşları yeniden dökülmüştür Uhud’a...
Müminlerin gözyaşları şehitlerin mübarek kanlarına karışır
sanki…
Adımlar hızlanır
Mescidi Nebevi’nin bahçesinde, melekler karşılar ziyaretçileri.
Alemlerin Efendisinin ziyaretçilerini…
Her girişte
Mescide, huzur girer kalbe, sürur girer, aşk girer.
Rasulullah aşkı.
Gözler doyamaz
Mescidi seyretmeye, çünkü kalp gözüdür bakan, can gözünü neyleye?
Bakan, göreceğini
görmüş, doyamaz ama mutludur.
Belki ömür boyu
sürecek bir mutluluğu yudumluyordur sakince..
“Ya nasip!” der,
sevgiliye.
Yeniden buluşuncaya
kadar “ya nasip” der gözyaşları...
Ravza’da huzura
dururken aşılan yıllara ve yollara “Ya nasip” der.
Artık ötelere kalan
kavuşmaya Ya nasip der.
Bir sonraki durak
Kevser havuzudur inşallah, Ya nasip!
Ö.Zeyneb EKİNCİ
muttakisahabe@hotmail.com
Kayseri - 30.03.2004
http://gulizk.com
|