Dönenler ve Dönmeyenler !...
1. Bölüm


NECM Sûresi- 33.Âyet:
Gördün mü arkasını döneni?

BAKARA Sûresi- 27.Âyet:
Onlar öyle
(fâsıklar) ki, kesin söz verdikten sonra sözlerinden dönerler. Allah'ın ziyaret edilip hal ve hatırının sorulmasını istediği kimseleri ziyaretten vazgeçerler ve yeryüzünde fitne ve fesat çıkarırlar. İşte onlar gerçekten zarara uğrayanlardır.

NÛR Sûresi- 48.Âyet:
Onlar, aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Peygamber'e çağırıldıklarında
, bakarsın ki içlerinden bir kısmı yüz çevirip dönerler.

ENFÂL Sûresi- 23.Âyet:
Allah onlarda bir hayır görseydi elbette onlara işittirirdi. Fakat işittirseydi bile yine onlar yüz çevirerek dönerlerdi.

İSRÂ Sûresi- 46.Âyet:
Ayrıca, onu anlamamaları için kalplerine bir kapalılık ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Sen, Kur'an'da Rabbinin birliğini yâdettiğinde onlar, canları sıkılmış bir vaziyette, gerisin geri dönüp giderler.

Ali İmran Sûresi-149.Âyet:
Ey iman edenler! Siz eğer kâfir olanlara uyarsanız, sizi topuklarınız üstünde gerisin geriye çevirirler
. O zaman büsbütün kaybedersiniz.

Muhammed Sûresi-25.Âyet:
Gerçekten doğru yol kendilerine açıkça belli olduktan sonra gerisin geri küfre dönenlere şeytan, kötülüklerini güzel göstermiş ve onları uzun emellere düşürmüştür.

Tevbe Sûresi-92.Âyet:
Kendilerini bindirip savaşa gönderesin diye gönüllü olarak sana geldiklerinde, "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum." dediğin zaman, bu uğurda harcayacakları bir şey bulamadıklarından dolayı üzülüp gözlerinden yaş döke döke geri dönüp gidenlere de bir günah yoktur.

Tevbe Sûresi-93.Âyet:
Kınamaya yol, ancak zengin oldukları halde geri kalmak için senden izin isteyenleredir. Bunlar geri kalanlarla beraber olmayı tercih ettiler. Allah da kalblerini mühürledi. Onlar, artık başlarına geleceği bilmezler.

Fetih Sûresi-16.Âyet:
Geri kalan o bedevîlere de ki, -siz son derece güçlü, cengaver bir kavimle savaşa davet olunacaksınız. Onlarla İslâmı kabul edesiye vuruşacaksınız. İtaat ederseniz, Allah size büyük ecir verir. Ama daha önce yüz çevirdiğiniz gibi gene döneklik yaparsanız, sizi acıklı bir azaba uğratacak.’

Âl-i İmrân Sûresi -144.Âyet:
"Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler geçmişti. Ölür veya öldürülürse geriye mi döneceksiniz? Geriye dönen, Allah'a hiçbir zarar vermez. Allah, Şürkederlerin mükâfâtını verecektir"

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ölüyü, (mezara kadar) üç şey takip eder: Ailesi, malı ve ameli.
Bunlardan ikisi geri döner, biri baki kalır: Ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle bâki kalır."

Ali İbnu Ebi Tâlib (radıyalllâhu anh) buyurdular ki:
"Dünya arkasını dönmüş gidiyor, âhiret ise yönelmiş geliyor. Bunlardan her ikisinin de kendine has evlatları var. Sizler âhiretin evlatları olun. Sakın dünyanın evlatları olmayın. Zira bugün amel var hesap yok, yarın ise hesap var amel yok."

İbnu Abbâs ve İbnu Ömer radıyallahu anhüm anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bir kimse bir atiyyede bulunur veya bir hibede bulunursa, sonradan atiyye ve hibesinden rücü etmesi ona helal olmaz, sadece baba çocuğuna yaptığı bağıştan dönebilir."

Bir rivÂyette:
"Atiyye veya hibesinden dönen, kusmuğuna dönen köpek, gibidir" denmiştir."

Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Tekrar savaşmak için bir tarafa çekilmek veya bir başka topluluğa katılmak maksadı dışında, savaş günü arkasını düşmana dönen kimse Allah'tan bir gazaba uğramış olur. Onun varacağı yer cehennemdir. Ne kötü bir dönüştür!" (Enfâl, 16) Âyeti Bedir günü indi."

İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ), "İnsanlardan bâzısı vardır, Allah'a (dininin) yalnız bir taraf(ın)dan (tutup, şekk ve tereddüd içinde) ibâdet eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa ona yapışır. Eğer bir fitne isabet ederse yüzü üstü döner. Dünyada da, ahirette de hüsrana uğramıştır o. Bu ise, apaçık ziyanın ta kendisidir." (Hac, 11) Âyetinin iniş sebebini açıklamak maksadıyla şöyle buyurdu:

"Bazıları vardı, Medine'ye gelir, bakardı; bu gelişiyle hanımı oğlan doğurur, atı da yavrularsa:

"Bu din, derdi, sâlih iyi bir dindir."

ŞÂyet hanım oğlan doğurmaz, atı da yavrulamazsa:

"Bu din kötüdür" derdi."

İbnu Abbâs radıyallahu anhüm  anlatıyor:

"Bir kişinin ridasını rüzgâr savurmuştu, tutup rüzgâra lanet etti.

Resülullah aleyhissalâtu vesselâm müdahale buyurdu:

"Sakın rüzgâra lanette bulunmayın. O memurdur, (Allah'ın emriyle) iş görmektedir. Şunu bilin ki, kim bir şeye haksızlıkla lanet ederse, lanet kendisine döner."

Derleyen: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul -15
.07.
2006
http://sufizmveinsan.com

 


Üst Ana sayfa e-mail