NECM
Sûresi- 33.Âyet:
Gördün mü arkasını döneni?
BAKARA Sûresi- 27.Âyet:
Onlar öyle
(fâsıklar) ki, kesin söz verdikten sonra sözlerinden dönerler.
Allah'ın ziyaret edilip hal ve hatırının sorulmasını istediği
kimseleri ziyaretten vazgeçerler ve yeryüzünde fitne ve fesat
çıkarırlar. İşte onlar gerçekten zarara uğrayanlardır.
NÛR
Sûresi- 48.Âyet:
Onlar, aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Peygamber'e
çağırıldıklarında,
bakarsın ki içlerinden bir kısmı
yüz çevirip dönerler.
ENFÂL Sûresi- 23.Âyet:
Allah onlarda bir
hayır görseydi elbette onlara işittirirdi. Fakat işittirseydi bile
yine onlar yüz çevirerek dönerlerdi.
İSRÂ
Sûresi- 46.Âyet:
Ayrıca, onu
anlamamaları için kalplerine bir kapalılık ve kulaklarına bir
ağırlık veririz. Sen, Kur'an'da Rabbinin birliğini yâdettiğinde
onlar, canları sıkılmış bir vaziyette, gerisin geri dönüp
giderler.
Ali
İmran Sûresi-149.Âyet:
Ey iman edenler! Siz eğer kâfir olanlara uyarsanız, sizi
topuklarınız üstünde gerisin geriye çevirirler.
O zaman büsbütün kaybedersiniz.
Muhammed Sûresi-25.Âyet:
Gerçekten doğru
yol kendilerine açıkça belli olduktan sonra
gerisin geri küfre dönenlere şeytan,
kötülüklerini güzel göstermiş ve onları uzun emellere düşürmüştür.
Tevbe Sûresi-92.Âyet:
Kendilerini bindirip savaşa gönderesin diye gönüllü olarak sana
geldiklerinde, "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum." dediğin zaman,
bu uğurda harcayacakları bir şey bulamadıklarından dolayı üzülüp
gözlerinden yaş döke döke geri dönüp gidenlere de bir günah
yoktur.
Tevbe Sûresi-93.Âyet:
Kınamaya yol, ancak zengin oldukları halde geri kalmak için senden
izin isteyenleredir. Bunlar geri kalanlarla beraber olmayı tercih
ettiler. Allah da kalblerini mühürledi. Onlar, artık
başlarına geleceği bilmezler.
Fetih Sûresi-16.Âyet:
Geri kalan o
bedevîlere de ki, -siz son derece güçlü, cengaver bir kavimle savaşa
davet olunacaksınız. Onlarla İslâmı kabul edesiye vuruşacaksınız.
İtaat ederseniz, Allah size büyük ecir verir. Ama
daha önce yüz çevirdiğiniz gibi gene
döneklik yaparsanız, sizi acıklı bir azaba uğratacak.’
Âl-i
İmrân Sûresi -144.Âyet:
"Muhammed ancak
bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler geçmişti. Ölür veya
öldürülürse geriye mi döneceksiniz? Geriye dönen, Allah'a hiçbir
zarar vermez. Allah, Şürkederlerin mükâfâtını verecektir"
Hz.
Enes radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ölüyü, (mezara
kadar) üç şey takip eder: Ailesi, malı ve ameli.
Bunlardan ikisi geri döner, biri baki kalır: Ailesi ve malı geri
döner, ameli kendisiyle bâki kalır."
Ali
İbnu Ebi Tâlib (radıyalllâhu anh) buyurdular ki:
"Dünya arkasını dönmüş gidiyor, âhiret ise yönelmiş geliyor.
Bunlardan her ikisinin de kendine has evlatları var. Sizler âhiretin
evlatları olun. Sakın dünyanın evlatları olmayın. Zira bugün amel
var hesap yok, yarın ise hesap var amel yok."
İbnu
Abbâs ve İbnu Ömer radıyallahu anhüm anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bir kimse bir atiyyede bulunur veya bir hibede bulunursa, sonradan
atiyye ve hibesinden rücü etmesi ona helal olmaz, sadece baba
çocuğuna yaptığı bağıştan dönebilir."
Bir
rivÂyette:
"Atiyye veya hibesinden dönen, kusmuğuna dönen köpek, gibidir"
denmiştir."
Ebu
Said (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Tekrar savaşmak için bir tarafa çekilmek veya bir başka topluluğa
katılmak maksadı dışında, savaş günü arkasını düşmana dönen kimse
Allah'tan bir gazaba uğramış olur. Onun varacağı yer cehennemdir. Ne
kötü bir dönüştür!"
(Enfâl, 16) Âyeti Bedir günü indi."
İbnu
Abbâs (radıyallahu anhümâ), "İnsanlardan bâzısı vardır, Allah'a
(dininin) yalnız bir taraf(ın)dan (tutup, şekk ve tereddüd içinde)
ibâdet eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa ona yapışır. Eğer
bir fitne isabet ederse yüzü üstü döner. Dünyada da, ahirette de
hüsrana uğramıştır o. Bu ise, apaçık ziyanın ta kendisidir." (Hac,
11) Âyetinin iniş sebebini açıklamak maksadıyla şöyle buyurdu:
"Bazıları vardı, Medine'ye gelir, bakardı; bu gelişiyle hanımı oğlan
doğurur, atı da yavrularsa:
"Bu
din, derdi, sâlih iyi bir dindir."
ŞÂyet
hanım oğlan doğurmaz, atı da yavrulamazsa:
"Bu din
kötüdür" derdi."
İbnu
Abbâs radıyallahu anhüm anlatıyor:
"Bir
kişinin ridasını rüzgâr savurmuştu, tutup rüzgâra lanet etti.
Resülullah aleyhissalâtu vesselâm müdahale buyurdu:
"Sakın rüzgâra lanette bulunmayın. O memurdur, (Allah'ın emriyle) iş
görmektedir. Şunu bilin ki,
kim bir şeye haksızlıkla lanet ederse, lanet kendisine döner."
Derleyen: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul -15.07.2006
http://sufizmveinsan.com
|