BAZI MEKÂNLARIN FAZÎLETİ
Medine'nin Fâzîleti

1. Bölüm


Medine : Arapçada şehir devleti anlamına gelmekte olup, medenî kelimesinden türetilmiştir. Medeniyet kelimesinin türemesine vesile olduğu söylenmektedir.

Ahzab Sûresi 13. Âyet : O vakit bunlardan bir grup: "Ey Medine halkı! Sizin için duracak yer yok, hemen dönün." diyorlardı. Yine onlardan bir kısmı da Peygamberden izin istiyor, evlerimiz gerçekten (düşmana) açıktır." diyorlardı, halbuki açık değildi, sadece kaçmak istiyorlardı.

Tevbe Sûresi – 100 . Âyet : Muhacir ve Ensar'dan İslâm'a ilk önce girenlerin başta gelenleri ve iyi amellerle onların ardınca gidenler var ya, işte Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah'dan razı oldular ve onlara, altlarında ırmaklar akan cennetler hazırladı ki, içlerinde ebedi kalacaklar. İşte büyük ve muhteşem kurtuluş budur.

Tevbe Sûresi – 101 . Âyet : Hem çevrenizdeki bedevilerden münafıklar var, hem de Medine halkından münafıklıkta ısrar edenler var. Sen onları bilmezsin. Onları biz biliriz. Biz onları iki kere azaba uğratacağız. Daha sonra da büyük bir azaba itilecekler.

Tevbe Sûresi – 120 . Âyet : Medine halkına ve civardaki bedevilere, Resûlullah'ın emrine aykırı hareket etmek uygun olmadığı gibi, onun katlandığı zahmetlere öbürlerinin katlanmaya yanaşmamaları da yakışık almaz. Çünkü onların Allah yolunda çektikleri hiçbir susuzluk, hiçbir yorgunluk ve hiçbir açlık, ayrıca kâfirleri öfkelendirecek ayak bastıkları hiçbir yer veya düşmana karşı elde ettikleri hiçbir başarı yoktur ki, karşılığında kendilerine sâlih bir amel yazılmış olmasın. Çünkü Allah, güzel iş yapanların mükafatını zayi etmez.

4562 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Medine'yi şu şu yer arasında kalan kısımlarıyla haram ilan etti.
"Kim bu haramı ihlâl edecek bir davranışta bulunursa, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onun üzerine olsun. Allah Kıyamet günü o kimseden ne farz ne nafile (hiçbir hayır) kabul etmesin" (buyurdu)."

4563 - Yine Sahiheyn'in bir rivayetinde anlatıldığına göre, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (Medine'nin dışına doğru) yürüdü. Önünde Uhud görünmüştü:
"Bu dağ var ya, o bizi çok seviyor, biz de onu seviyoruz" buyurdular.
Medine'ye yönelince de:
"Ey Allahım! Hz. İbrahim Mekke'yi haram kıldığı gibi, ben de (Medine'yi) iki dağı arasıyla haram kılıyorum. Allah’ım, (Medine halkını) müdd (İki avuç dolusu kadar bir ölçü. Ağırlıkça da 875 gr. kadardır) ve sa'larınla  (Sa’ :1040 dirhemlik hububat ölçeği. Kile - Dirhem ; Eskiden kullanılan bir ağırlık ölçüsü. Şimdiki üç gram ağırlık.) mübarek kıl" buyurdular."

4564 - Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor:
"Biz Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan Kur'ân-ı Kerim ve bir de şu sahifede olandan başka bir şey yazmadık.. (Bu sahifede bulunana gelince,) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurmuştu ki:
"Medine Ayr dağı ile Sevr dağı arasında kalan hudud içerisinde haramdır. Kim orada bir bid'atte bulunur veya bid'atçiyi himaye ederse, Allah, melekler ve bütün insanların lâneti onun üzerine olsun. Allah onun ne farz, ne nafile hiçbir hayrını kabul etmesin. Müslümanların garantisinde ihanet ederse, Allah'ın meleklerin ve bütün insanların lâneti üzerine olsun. Onun (Kıyamet günü) ne farz ve ne nafile hiçbir hayrı kabul edilmez."
Bu rivayetin metni Sahiheyn'e uygundur.
Ebu Dâvud'da şu ziyade var: "Otu yolunmaz, av hayvanı ürkütülmez, yitik malı, onu ilan edecek olan alabilir. Hiç kimseye kıtal maksadıyla orada silah taşımak caiz olmaz. Oradan ağaç kesilmez. Kişi devesini otlatabilir."

4565 - Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Medine'nin sıkıntı ve meşakkatlerine ümmetimden sabır gösteren herkese, Kıyamet günü şefaatçi ve (hayır ameline) şahit olacağım."

4566 - Süfyan İbnu Ebi Züheyr radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Yemen fethedilecek. Bir grup insan, Medine'den oraya aileleri ve kendilerine tabi olanlarla gidecekler. Halbuki bilselerdi, Medine onlar için hayırlıydı. Şam da fethedilecek. Bir kavim Medine'den aileleri ve kendilerine tabi olanlarla oraya göç edecekler. Bilselerdi Medine onlar için hayırlı idi. Irak da fetholacak. Bir grup kimse ailesi ve kendilerine tabi olanlarla Medine'den oraya taşınacaklar.
Halbuki bilselerdi Medine onlar için hayırlı idi."

4567 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ben karyeleri yiyen bir karye(ye hicret)le emrolundum. Buna Yesrib diyorlar. Burası Medine'dir.
Medine, tıpkı körüğün curufu ayırması gibi insanları(n kötüsünü) defedip ayırır."

4568 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Medine'de ölmeye muktedir olan orada ölsün. Zira ben, orada ölene şefaat ederim."

Yansıtan: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul -
25.
10.2005
http://sufizmveinsan.com

 


Üst Ana sayfa e-mail