Düşen ekmek ufaklarını yiyen darlık görmez çocuğu da
ahmak olmaz. (İHYAU’ULÜMİ’D-DİN CİLT II S18)
Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle önlesin. Eğer buna kadir
olmazsa diliyle, diliyle de önleyemezse, kalbiyle önlesin; bu da
imanın en zayıfıdır.(SÜNEN’ÜN NESEİ S:565)
İyiliği emredin, yoksa Allah Taala sizden aşağı olan
kavm insanlarını sizlere musallat eder, o zaman sizin iyilerinizin de
duası kabul olmaz. .(KİMYA-YI SAADET S:306)
- Hz. Enes İbnu
Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki: "(İslam'ı yaşama) işi gittikçe zorlaşacak. Dünya da
(gerçek Müslümanlara) gittikçe sırt çevirecek. İnsanların da cimriliği
artacak. Kıyamet ancak şerirlerin tepesine kopacak. Mehdî, Hz. İsa'dan
başkası değildir." ."(KÜTÜB-İ SİTTE/7181)
- Hz. Mu'az
İbnu Cebel radıyallahu anh anlatıyor: "Bir gün, Resülullah
aleyhissalâtu vesselam, bir namaz kılmış ve namazı çok uzatmıştı.
Namazdan çıkınca biz: "Ey Allah'ın Resülü! Bugün namazı çok
uzattınız!" dedik. Şu açıklamayı yaptılar: "Ben bugün, bir ümit ve
korku namazı kıldım. Ben (namazda) aziz ve celil olan Allah'tan
ümmetim için üç şey talep ettim. Allah bunlardan ikisini verdi, birini
vermedi. Ben Allah'tan ümmetime, kendileri dışında bir düşman musallat
etmemesini talep ettim, bu talebimi kabul etti. Allah'tan ümmetimi
(eski ümmetler gibi) toptan suda boğarak helak etmemesini talep ettim.
Allah bunu da kabul etti. Allah'tan ümmetimin kendi aralarında
savaşmamalarını talep ettim, Allah bunu reddetti."
."(KÜTÜB-İ SİTTE/7249)
- Hz. Enes
radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Muhakkak ki, İsrailoğulları yetmiş bir fırkaya
bölündü, ümmetim de yetmiş iki fırkaya ayrılacak. Biri hariç hepsi
ateştedir. O hâriç olan cemaattir." ."(KÜTÜB-İ SİTTE/7161)
- Ebu Sa'îd
radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm (bir
gün): "Hiçbiriniz kendisini tahkir etmesin" buyurmuştu. Yanındakiler:
"Ey Allah'ın Resülü! Bizden biri nefsini nasıl tahkir eder?" diye
sordular. "Bir kimse öyle bir şey görür ki, onunla ilgili bir şey
söylemesi Allah'ın onun üzerindeki hakkıdır. Fakat o, bu hususta
konuşmaz. (Yani, insanlardan çekinip konuşmamakla nefsini tahkir
etmiş, alçaltmış olur). Allah Teâla Hazretleri de Kıyamet günü, ona:
"Şu şu meselede niye üzerine düşen sözü söylemedin?" diye hesaba
çeker. Adam: "Konuşmamı halk korkusu engelledi" der. Allah
Teâla da: "Sen
(insanlardan değil), önce benden korkmalıydın" der."(KÜTÜB-İ SİTTE/7165)
İstanbul - 27.11.2003
http://gulizk.com
|