-128-


Enes (R.A) DEN RİVAYET EDİLMİŞTİR: Resulullah(S.A.V) kişinin ayakta içmesini menetti. “Ya yemek?” diye soruldu ve Resul-i Ekrem, “O daha ağırdır” buyurdu. (TİRMİZİ CİLT III/ 338)

Allah’ın( yardım) eli cemaatle beraberdir. (TİRMİZİ CİLT IV/ 43 )

Helal yemek ye, duan kabul olsun. (İHYAU’ULUMİ’D-DİN CİLT II/ S. 235)

Zeyd İbni Eslem (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Dilenci at üzerinde de gelse ona sadaka verin." (KÜTÜB-İ SİTTE/3244)

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kardeşine zalim de olsa mazlum da olsa yardım et." "Mazlumsa yardım ederim, zalime nasıl yerdim ederim?" diye sorulmuştu.
"Onu zulümden alıkoyarsan, bu da ona yardımdır" (KÜTÜB-İ SİTTE/3328)

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bana buyurdular ki: "Ey oğulcuğum, ailene girdiğin zaman selam ver ki, selamın, hem senin üzerine hem de aile halkına bereket olsun!" (KÜTÜB-İ SİTTE/3349)

Sa'd İbnu Übâde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü dedim, annem vefat etti, (onun adına) yapacağım sadakanın hangisi efdaldir?'' "Su!" buyurdular. Bu cevap üzerine Sa'd bir kuyu kazdı ve: "Bu kuyu Sa'd'ın annesi için" dedi." (KÜTÜB-İ SİTTE/3261)

Atâ İbnu Yesâr rahimehullah anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kul hastalandığı zaman Allah Teâlâ hazretleri ona iki melek gönderir ve onlara: "Gidin bakın, kulum yardımcılarına ne diyor bir dinleyin!" der. Eğer O kul, melekler geldiği zaman Allah'a hamdediyor ve senalarda bulunuyor ise, onlar bunu, her şeyi en iyi bilmekte olan Allah'a yükseltirler. Allah Teâla hazretleri, bunun üzerine şöyle buyurur: "Kulumun ruhunu kabzedersem; onu cennete koymam kulumun benim üzerimdeki hakkı olmuştur. Şâyet şifâ verirsem, onun etini daha hayırlı bir etle, kanını daha hayırlı bir kanla değiştirmem ve günahlarını da affetmem üzerimde hakkı otmuştur.''(KÜTÜB-İ SİTTE/3213)

Abdurrahman İbnu'l-Kasım anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Benim (yokluğumdan hasıl olan) musibet, müslümanları musibetlerinde teselli etmelidir." (KÜTÜB-İ SİTTE/3220)

Hz. Câbir İbnu Abdillah radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm, Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh'ın elinden tuttu, oğlu İbrahim'e gittiler. Aleyhissalâtu vesselâm oğlunu can çekişir vaziyette buldu. Kucağına aldı ve ağladı. Abdurrahman:
"Ağlıyor musun? Ağlamaktan bizi sen men etmedin mi? " dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Hayır (ağlamaktan değil), iki ahmak, fâcir sesten yasakladım: Musibet sırasındaki ses; yüzleri tırmalamak, cepleri yırtmak ve şeytan mâtemi." (KÜTÜB-İ SİTTE/5400)

İstanbul -24.02.2004
http://gulizk.com


Üst Ana sayfa e-mail