Allah
ve melekleri namazda birinci safa rahmet ederler. Müezzin sesinin ulaştığı
yere kadar mağfiret görür. Yaş ve kuru her ne, sesini işitirse,
onu tasdik eder. Ona, beraberinde namaz kılanların ecrinin bir misli
verilir.
Müezzinler
Kıyâmet günü, boyun itibariyle insanların en uzunu olacaklardır
Kim
Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına,
genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.
Biz
oruçlunun hacamat olmasını, sâdece bitap düşmesinden korkup
terkettik.
Sahur
yemeği yiyin, zira sahurda bereket var.
Biriniz
ezanı işitince (yiyip-içtiği) kap elinde ise, ihtiyacını görünceye
kadar onu bırakmasın.
Mu'az
İbnu Zühre anlatıyor: "Bana ulaştı ki, Resulullah
aleyhissalatu vesselam, iftar ettiği zaman şu duayı okurdu:
"Allahümme leke sumtü ve ala rızkıke eftartü. (Ey Allahım
senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açıyorum.)
Kim
yalanı ve onunla ameli terketmezse (bilsin ki) onun yiyip içmesini bırakmasına
Allah'ın ihtiyacı yoktur.
Biriniz
yemeğe davet: edilince, oruçlu ise: "Ben oruçluyum" desin.
Hz.
Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz bir seferde Resulullah
(aleyhissalatu vesselâm) ile beraberdik. Aramızda bir kısmı oruç
tutuyor, bir kısmı da tutmuyordu: Sıcak bir günde bir yerde
konakladık. Gölgelenenlerin çoğu elbisesi olanlardı. Bir kısmımız
güneşe karşı eliyle korunuyordu. Derken oruçlular yığılıp
kaldılar, oruçsuzlar kalkıp çadırları kurdular, hayvanları
suladılar. Bunun üzerine, Resül-i Ekrem aleyhissalâtu vessalâm:
"Bugün sevabı oruçsuzlar kazandı!" buyurdular.''
İstanbul
- 21.11.2002
http://sufizmveinsan.com
|