Hz.
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm bir güvercinin peşine düşüp onunla eğlenen bir adam görmüştü:
"Bir şeytan bir şeytaneyi takip ediyor!" buyurdular.
Kim
tavla oyunu oynarsa elini domuz kanına bulamış gibi olur.
Hz.
Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ademoğlunun her ameli
katlanır. (Zira Cenab-ı Hakk'ın bu husustaki sünneti şudur:) Hayır
ameller en az on misliyle yazılır, bu yediyüz misline kadar çıkar.
Allah Teâla Hazretleri (bir hadis-i kudside) şöyle buyurmuştur:
"Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sırf benim içindir,
ben de onu (dilediğim gibi) mükâfaatlandıracağım. Kulum benim için
şehvetini, yiyeceğini terketti." Oruçlu için iki sevinç vardır:
Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu
zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku (halüf), Allah
indinde misk kokusundan daha hoştur.
Ümmü
Ammâre Bintu Ka'b (radıyallahu anhâ)'ın anlattığına göre:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) yanına girmiştir. Ammare
yemek ikram edince, Aleyhissalâtu vesselâm: "Sen de ye!"
demiş, kadın: "Ben oruç tutuyorum'' deyince Resulullah şöyle
buyurmuştur: "Oruçlu kimse, başkasına ikramda bulunur ve yemeğinden
başkaları yerse, onlar yedikleri müddetçe melaike aleyhimüsselam
oruçluya rahmet duasında bulunurlar.
Amr
İbnu Ümeyye ed-Damri (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir sefer
dönüşü Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a uğradım. Bana:
"Ey Ebu Umeyye, sabah yemeğini bekle (beraber yiyelim)"
buyurdular. Ben: "Oruçluyum'' dedim: "Öyleyse gel yaklaş,
sana yolcudan haber vereyim (de dinle!" dedi ve devamla:)
"Allah Teâla Hazretleri yolcudan orucu ve namazın yarısını
kaldırdı" buyurdu.
Gündüz
orucuna sahur yemeği ile yardımcı olun, kaylüle (öğle uykusu)
ile de gece namazına yardımcı olun.
Kim
her iki bayramın da gecesini, Allah'tan sevap umarak ibadetle geçirirse
kalplerin öldüğü günde kalbi ölmez.
Hz.
Enes İbnu Malik radıyallahu anhuma anlatıyor: "Ramazan ayı
girmişti. Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bu mübarek
aya girmiş bulunuyorsunuz. Bu ayda bir gece vardır ki bin aydan hayırlıdır.
Bu gecenin hayır ve bereketinden mahrum kalan bir kimse, bütün hayırlardan
mahrum kalmış gibidir. Onun hayrı ise sadece (uhrevi saadetten)
mahrum kimseye haramdır.
Ciddi
bir sebep olmadan, kocasından hul' yoluyla boşanan kadın, cennetin
kokusunu alamaz.
İki
şey vardır gerekli kılıcıdır. Bir zat: -Ey Allah'ın Rasûlü!
gerekli kılan bu iki şeyden maksad nedir? diye sordu: Hz. Peygamber
(aleyhissalâtu vesselâm): "Kim Allah'a herhangi bir şeyi ortak
kılmış olarak ölürse bu kimse ateşe girecektir. Kim de Allah'a
hiçbir şeyi ortak kılmadan ölürse o da cennete girecektir"
cevabını verdi.
İstanbul
- 28.11.2002
http://sufizmveinsan.com
|