Cehennem gibi kaçanı uyuyan(bir felaket) görmedim.Cennet gibi de
arayanı uyuyan(bir güzellik) görmedim. (TİRMİZİ CİLT IV/ 360)
İnsanlar içinde Adem Aleyhisselam’a en çok benzeyen benim. Gerek
ahlak, gerek yaratılış bakımından da bana en çok benzeyen İbrahim
Aleyhisselam’dır. (İHYAU’ULUMİ’D-DİN CİLT II/ S. 899)
Allah’ın nurdan ve zulmetten yetmiş küsur perdesi vardır. Onları
açacak olsa, yüzünün güzelliğinden gözünün gördüğü yere kadar ne varsa
yanar. (İNSAN-I KAMİL/ S. 101)
Hz.
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam, erkeklere benzemeye çalışan kadına ve kadınlara benzemeye
çalışan erkeğe lanet etti."
(KÜTÜB-İ SİTTE/6553)
Huzeyfe ve Ebu Mes'ud el-Bedrî (radıyallahu anh) Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğini işittiklerini anlatır:
"Sizden önce yaşamış olan birisine, ruhunu kabz etmek üzere melek
gelmiş idi, sordu:
"-Bir
hayır işledin mi?" Adam:
"-Bilmiyorum" diye cevapladı. Kendisine tekrar:
"-Hele
bir düşün (belki hatırlarsın) dendi. Adam:
"-Bir
şey hatırlamıyorum, ancak dünyada iken, insanlarla alış-veriş
yapardım. Bu muâmelelerimde zengine ödeme müddetini uzatır, fakire de
(ödeme işlerinde müsâmaha ve bazı eksikliklerini bağışlamak sûretiyle)
kolaylık gösterirdim" dedi. Allah onu (bu kadarcık iyiliği sebebiyle
affedip) cennetine koydu."
(KÜTÜB-İ SİTTE/201)
Yine
Ebu Hureyre radıyallahu anh hazretleri anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü!
dendi. Sana peygamberlik ne zaman vacib oldu?
Şöyle
cevap verdi:
"Hz.
Adem ruhla cesed arasında iken!"
(KÜTÜB-İ SİTTE/4327)
Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Gözü değene (ain) abdest alması
emredilir, onun abdest suyu alınır, bununla göz değmesine uğrayan
(main) yıkanırdı."
(KÜTÜB-İ SİTTE/4013)
Vehb
İbnu Münebbih'in anlattığına göre kendisine: "Lâilâhe illallah
cennetin anahtarı değil mi? dendi de: "Evet, öyledir ama dişsiz
anahtar olur mu? Dişleri olan anahtarın varsa kapın açılır, yoksa
kapalı kalır, açılmaz" cevabını verdi.
(KÜTÜB-İ SİTTE/12)
Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) dedi ki: "Üç şey vardır ki imanın aslındandır:
1.
Lâilâhe illallah diyene saldırmamak: İşlediği herhangi bir günahı
sebebiyle bu kimseyi tekfir etme, herhangi bir ameli sebebiyle de
İslâm'dan dışarı atma.
2.
Cihad, bu Allah'ın beni peygamber olarak gönderdiği günden, bu ümmetin
Deccâl'e karşı savaşacak en son ferdine kadar cereyan edecektir, onu,
ne imamın zâlim olması, ne de âdil olması ortadan kaldıramayacaktır.
3.
"Kadere iman".
(KÜTÜB-İ SİTTE/35)
Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biriniz namaz kılınca, yüzünün
karşısına bir şey koysun. Bulamazsa bir değnek koysun. Beraberinde bir
değnek de yoksa bir çizgi çizsin. Böyle yaparsa önünden geçen
kendisine zarar vermez."
Ebu
Dâvud der ki: "Alimlerden bazısı, çizginin uzunlamasına olacağını,
bazısı da hilal gibi enlemesine olacağını söylemiştir."
(KÜTÜB-İ SİTTE/2716)
Abdullah İbnu'z-Zübeyr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bağırsakları birbirinden ayıran
miktarda süt emilmedikçe evlenme yasağı hasıl olan emme vuku bulmaz."
(KÜTÜB-İ SİTTE/6564)
Hz.
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Kıskançlığın bazısını Allah sever, bazısını
da sevmez. Allah'ın sevdiği kıskançlık, kötülük olduğunda kuvvetli zan
beslendiği zaman duyulan kıskançlıktır. Allah'ın hoşlanmadığı
kıskançlık da zayıf bir ihtimal karşısında duyulan kıskançlıktır."
(KÜTÜB-İ SİTTE/6581)
İstanbul
-06.05.2004
http://sufizmveinsan.com
|