Allah'ın,
helal kıldıkları arasında en sevmediği şey talaktır.
Bir
kadının kız kardeşinin tabağındakini boşaltmak ve kendisi
evlenmek için boşanmasını talep etmesi helal değildir. Kendine de
(rızık, nafaka nev'inden Allah tarafından) takdir edilen şey vardır.
İçerisinde
teşehhüd bulunmayan bir dua, kesilmiş el gibidir.
Kur'ân-ı
Kerîm'den tek harf okuyana bile bir sevab vardır. Her hasene on
misliyle (kayde geçer). Elif-Lâm-Mim bir harftir demiyorum. Aksine
elif bir harf, lâm bir harf ve mim de bir harftir.
İbnu
Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Bir adam: "Ey
Allah'ın Resûlü, Allah'a hangi amel daha sevimlidir?" diye
sordu. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Yolculuğu
bitirince tekrar yola başlıyan" cevabını verdi. "Yolculuğu
bitirip tekrar başlamak nedir?" diye ikinci sefer sorunca:
"Kur'ân'ı başından sonuna okur, bitirdikçe yeniden başlar"
cevabını verdi.
Aziz
ve celîl olan Allah diyor ki: "Kim, Kur'ân-ı Kerîm'i okuma meşguliyeti
sebebiyle benden istemekten geri kalırsa, ben ona, isteyenlere verdiğimden
fazlasını veririm.
Ebu'd-Derda
radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
ile beraberdik. Gözünü semaya dikti. Sonra: "Şu anlar, ilmin
insanlardan kapıp kaçırıldığı anlardır. Öyle ki, bu hususta
insanlar hiçbir şeye muktedir olamazlar!" buyurdular.
Ziyad İbnu Lebid el-Ensari araya girip: "Bizler Kur'an'ı okuyup
dururken ilim bizlerden nasıl kapıp kaçırılır? Vallahi biz onu
hem okuyacağız, hem de çocuklarımıza, kadınlarımıza okutacağız!"
dedi. Resulullah da: "Anasız kalasın, ey Ziyad, ben seni Medine
fakihlerinden sayıyordum. (Bak) işte Tevrat ve İncil, yahudilerin
ve nasranilerin elinde, onların ne işine yarıyor (sanki onunla amel
mi ediyorlar)?" buyurdu. Cübeyr der ki: "Ubade İbnu's-Samit
radıyallahu anh'a rastladım. Kardeşin Ebu'd-Derda ne söyledi, işittin
mi? dedim. Ve ona Ebu'd-Derda'nın söylediğini haber verdim. bana:
"Ebu'd-Derda doğru söylemiş, dilersen kaldırılacak olan ilk
ilmin ne olduğunu sana haber vereyim: İnsanlardan kaldırılacak
olan ilk ilim huşu'dur. Büyük bir câmiye girip huşu üzere olan
tek şahsı göremiyeceğin vakit yakındır!" dedi.”
Mü'min
kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır! Zira her işi onun için
bir hayırdır. Bu durum, sâdece mü'mine hastır, başkasına değil:
Ona memnun olacağı birşey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir
zarar gelse sabreder bu da hayırdır"
İmanın
tadını, Rabb olarak Allah'ı, din olarak İslâm'ı, peygamber
olarak Muhammed'i seçip râzı olanlar duyar.
İstanbul
- 19.12.2002
http://sufizmveinsan.com
|