-175-


Tevrat, Zebur ve İncile inanın. Ancak sizi kuşatan Kur’an olsun. (İBN KESİR CİLT II/S.578)

Bir kulun kalbi tam olmadıkça, yaptığı işlerde tam olmaz. Kalbin tam ve sağlam olması için ise.. dilin sağlam olması gerekir. (HALETÜ EHL’İL-HAKİKAİ MAALLAH / S. 274)

Allah üç şeyi bizzat kendi yed-i kudretiyle yaratmıştır:
Adem’ i kendi yed-i kudretiyle yarattı.
Tevratı kendi yed-i kudretiyle yarattı
.
Cennet ağaçlarını kendi yed-i kudretiyle dikti.
(RAMUZÜ’L EHADİS/3480)

Rabbimin tecellisini rüyamda yeşillere bürünmüş bir genç şeklinde gördüm. Üzerinde altından iki nalın vardı. Yüzünün üzerinde de altın kelebekler uçuşuyordu. (RAMUZÜ’L EHADİS/3589)

Ebu Sa'idi'l-Hudri radıyallahu anh, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan anlatıyor: "Ademoğlu sabaha erdimi, bütün azaları, dile temenna edip: "Bizim hakkımızda Allah'tan kork. Zira biz sana tabiyiz. Sen istikamette olursan biz de istikâmette oluruz, sen sapıtırsan biz de sapıtırız!" derler." (KÜTÜB-İ SİTTE/5872)

Sevbân radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "Ümmetimden birkısım insanları bilirim ki, Kıyamet günü Tihâme dağları emsalinde bembeyaz (tertemiz) hayırlarla gelirler. Aziz ve celil olan Allah Teâla hazretleri o sevapları saçılmış toz haline getirir (değersiz kılar, kabul etmez)."
Sevban dedi ki : "Ey Allah'ın Resülü! Onları bize tavsif et, durumlarını açıkla da, bilmeyerek biz de onlardan olmayalım!" Aleyhissalâtu vesselâm açıkladılar:
"Onlar sizin din kardeşlerinizdir. Sizin cinsinizden insanlardır. Sizin aIdığınız gibi onlar da gece (ibadetin)den nasiplerini alırlar. Ancak onlar, Allah'ın yasaklarıyla tenhâda başbaşa kalınca o yasakları ihlâl ederler, çiğnerler." (KÜTÜB-İ SİTTE/7269)

Hz. Muaviye radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün) aramızda doğrulup buyurdular ki:
"Haberiniz olsun! Sizden önce Ehl-i kitap, yetmişiki millete (dine) bölündüler. Bu ümmet ise yetmişüç fırkaya bölünecek. Bunlardan yetmişikisi ateşte, sadece biri cennettedir. Bu da (Ehl-i Sünnet ve'l) cemaattir." (KÜTÜB-İ SİTTE/4742)

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"(Ey kadınlar topluluğu!) Ben, akıl sahiplerine aklı ve dini nakıs olanlardan galebe çalan sizin kadarını hiç görmedim!" demişti. İçlerinden dirayetli bir kadın:
"Bizim aklımızın ve dinimizin noksanlığı nedir?" diye sordu.
"Aklınızın noksanlığı, şahidlikte, iki kadının şehadetinin bir erkek şehadetine denk olmasıdır. Dindeki noksanlık ise, ay hali sebebiyle) ramazanda oruç yemeniz ve bazı günler namaz kılmamanızdır" cevabını verdi." (KÜTÜB-İ SİTTE/3281)

 İstanbul -27.08.2004
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail