Bir kimsenin “İnsanlar
helak oldu!” dediğini duyarsanız, bilin ki o kendisi, herkesten çok
helak olandır. (HADİS)
Hz. Ebu Hureyre(ra) anlatıyor:
Resulullah (sav);
-Müflis kimdir bilirmisiniz?
Buyurdular.
Ashab;
-Bize göre müflis, parası ve
malı olmayandır. Dedi.
Allah Resulu(sav);
-Ümmetimden gerçek müflis o
kimsedir ki, kıyamet günü namazıyla, orucuyla, zekatıyla ve fakat
(bununla beraber) şuna hakaret etmiş, buna iftira etmiş, şunun malını
yemiş, bunun kanını dökmüş, şunu dövmüş olarak gelir. Dolayısıyla
sevaplarından şuna verilir, buna verilir; eğer adam borcunu ödemeden
sevapları tükenirse (zülmettiği) o kimsenin günahlarından alınarak ona
yüklenir. Sonra da cehennem ateşine atılır.
(MÜSLİM)
Vaziyeti müsait olupta beni
ziyarete gelmeyen bana eziyet etmiş olur. (İHYAU’-ULÜMİ’D-DİN CİLT I/
S.737)
Birinci kitap tek
kapıdan tek harf üzerine indi, Kur-an ise yedi kapıdan yedi harf
üzerine nazil oldu: Nehyedici, helal kılıcı, muhkem, müteşabih emsal
(ayetlerini ihtiva etmiştir) öyleyse onun helalini helal, haramını da
haram kılın. Onda ne ile emrolundu iseniz onu yapın, neden nehyedildi
iseniz ondan kaçının, ondaki misallerden de ibret dersi alın,
muhkemiyle amel edin.
(RAMUZÜ’L
EHADİS/5635)
Kim ama’ nın elinden tutup kırk adım
götürürse cenneti hak eder.
(RAMUZÜ’L EHADİS/5394)
Hz. Abbâs İbnu Abdilmuttalib anlatıyor:
"Kureyş'ten bir grup kendi aralarında konuşurken biz onlara
rastladığımızda yanlarına varınca konuşmalarını keserlerdi. Durumu
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a anlattık. Şöyle buyurdular:
"İnsanlara ne oluyor ki, kendi aralarında konuşurlarken Ehl-i
Beytimden bir adamı görünce konuşmalarını kesiyorlar. Allah'a yemin
olsun! Onları Allah için ve bana olan akrabalıkları için sevmeyenlerin
kalplerine iman girmez." (KÜTÜB-İ SİTTE/5986)
Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh
anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Hasan ve
Hüseyin'i kim severse mutlaka beni de sevmiştir. Kim de onlara
buğzetmişse mutlaka bana da buğzetmiştir."
(KÜTÜB-İ SİTTE/5988)
Hz. Enes radıyallahu anh
anlatıyor: "Hz. Ömer, "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın vefatından
sonra, Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh'a: "Gel beraber Ümmü Eymen
radıyallahu anha'ya gidip ziyaret edelim, tıpkı Aleyhissalatu
vesselam'ın onu ziyaret ettiği gibi" dedi ve gittiler. Ümmü Eymen
onları görünce ağladı. "Niye ağlıyorsun? Resûlullah'ın Allah nezdinde
bulacağı (mükâfaatlar)ın daha hayırlı olduğunu bilmiyor musun?"
dediler. Ümmü Eymen: "Evet bilmez olur muyum? Allah indinde olan,
Resûlullah için elbette daha hayırlıdır. Velakin beni ağlatan, semadan
gelen vahyin kesilmiş olmasıdır" dedi. Bu sözleri onları da
hüzünlendirdi. Ümmü Eymen'le birlikte onlar da ağladılar."
(KÜTÜB-İ SİTTE/4457)
İkrime anlatıyor: "(Bir gün)
Sabah namazından sonra, İbnu Abbas radıyallahu anhüma'ya, Hz.
Sevde'nin vefat ettiği söylenmişti, hemen secdeye kapandı. Niye böyle
davrandığı sorulunca şu cevabı verdi: ""Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm: "(Allah'ın ayetlerinden) bir ayet gördüğünüz vakit secde
edin!" buyurmuştu. İmdi, "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın
zevcelerinin gitmesinden daha büyük bir ayet var mıdır?"
(KÜTÜB-İ SİTTE/4456)
İstanbul
-08.10.2004
http://sufizmveinsan.com
|