İhsan Allah’ı
görür gibi ibadet etmendir; sen onu görmesen dahi o seni görür.
(HALETÜ EHL’İL-HAKİKAİ MAALLAH / S. 82)
Abdest üzerine abdest
almak nur üzerine nur katmaktır. (KENZÜL İRFAN/ S.28)
Kuran Keşkeştçe (Keşkeştçe anlaşılması güc
bir kavmin dili üzerine) inmemiştir. O apaçık bir Arap dilinden nazil
olmuştur. (RAMUZÜ’L EHADİS/2801)
Mimin başına gelen şeyler sebebiyle katiyyen yakınmaz, kafir ise en
ufak meseleyi dert yapar.
(RAMUZÜ’L EHADİS/2851)
Ebu Said el-Hudri
anlatıyor: Peygamber efendimiz meclislerin en hayırlısıen geniş
olanıdır buyurduğunu işittim. (EBU DAVUD)
İbnu Mes'ud
radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki: "Benden bir şey işitip onu (artırıp eksiltmeden)
işittiği şekilde başkasına ulaştıran kimsenin (Kıyamet günü) Allah
yüzünü taze kılsın. Zira, kendisine ulaştırılan öyleleri var ki,
bizzat işitenden daha iyi kavrar."
(KÜTÜB-İ SİTTE/4099)
İbnu Amr
İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Ben Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm'dan işittiğim her şeyi yazıyordum. Kureyş bu işten beni men
etti. Dediler ki: "Sen her (işittiğin) şeyi yazıyorsun, halbuki
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir insandır, memnun ve öfkeli halde
de konuşur."
Bunun üzerine yazmaktan vazgeçtim. Sonra durumu Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm'a anlattım. Parmağı ile ağzına işaret ederek:
"Yaz, nefsimi elinde tutan Zâta yemin olsun, ondan haktan başka bir
şey çıkmaz!" buyurdu." (KÜTÜB-İ
SİTTE/4101)
İstanbul
-19.10.2004
http://sufizmveinsan.com
|