Pederi olmayan bir
çocuk için dayısı pederi makamındadır. (KENZÜL İRFAN/ S.165)
Allah’tan en çok
korkanınız, onu en çok bilendir. ( HALETÜ EHL’İL-HAKİKAİ MAALLAH / S.
134)
Afiyet (ve refah) ehli kıyamette Allah’ ın
bela ehline verdiği mükafatı gördüklerinde, derilerinin, makaslarla
doğranmasını dileyecekler (ama iş işten geçecektir) (RAMUZÜ’L
EHADİS/4534)
Her iyi ve kötünün arkasında namaz kılın, her iyi ve kötünün namazını
kılın, her iyi ve kötünün kumandasında cihad edin.
(RAMUZÜ’L EHADİS/3818)
Ebû Hureyre (ra)
anlatıyor:
Resulullah (sav)
şöyle buyurdu: “Kim yemin eder de yemininde –Lat ve Uzza adına- derse
hemen –La ilahe illallah- desin. Kim arkadaşına –Gel kumar oynayalım-
derse hemen sadaka versin.” (BUHARİ-MÜSLİM)
Hz. Enes
radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle
buyurdular: "İlim talebi her müslümana farzdır. İlmi, ona layık
olmayan kimseye öğretmek, domuzun boynuna mücevherat, inci, altın
takmak gibidir." (KÜTÜB-İ SİTTE/6014)
Ebu Katâde
babasından naklediyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular
ki: "Kişinin (öldükten sonra) geride bıraktıklarının en hayırlısı şu
üç şeydir: "Kendisine dua eden salih bir evlad, ecri kendisine ulaşan
bir sadaka-i cariye, kendinden sonra amel edilen bir ilim." ."
(KÜTÜB-İ SİTTE/6022)
Hz. Enes İbnu
Malik radıyallahu anhuma anlatıyor: "Ramazan ayı girmişti. Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bu mübarek aya girmiş
bulunuyorsunuz. Bu ayda bir gece vardır ki bin aydan hayırlıdır. Bu
gecenin hayır ve bereketinden mahrum kalan bir kimse, bütün
hayırlardan mahrum kalmış gibidir. Onun hayrı ise sadece (uhrevi
saadetten) mahrum kimseye haramdır."(KÜTÜB-İ
SİTTE/6473)
İmam Mâlik
in Muvatta'da kaydına göre şu rivâyet kendine ulaşmıştır:
"Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e
ümmetinin ömrü gösterilmiş. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm),
önceki ümmetlerin ömrüne nisbetle kısa olduğu için, amelde onların
uzun ömürde işlediklerine yetişemezler diye bu ömrü kısa bulmuş. Bunun
üzerine Cenab-ı Hakk bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi'ni
vermiştir." (KÜTÜB-İ SİTTE/866)
Zirr İbnu
Hubeyş anlatıyor: "Ubey İbnu Ka'b (radıyallahu anh)'a dedim ki, "İbnu
Mes'ud (radıyallahu anh): "Bütün sene geceleri kalkan kimse Kadir
gecesine tesadüf edebilir diyormuş (ne dersiniz?)." Bana şu cevabı
verdi: "Kendisinden başka ilâh olmayan Zat-ı Zülcelâl'e yemin olsun,
Kadir gecesi Ramazan ayındadır. Ve o gece, Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'ın bize kalkmamızı emrettiği gecedir, o da yirmi yedinci
gecedir. Bunun emâresi, o gecenin sabahında güneşin beyaz ve ışınsız
olarak doğmasıdır." (KÜTÜB-İ SİTTE/873)
İstanbul
-02.11.2004
http://sufizmveinsan.com
|