-194-


Bir mecliste ceryan eden sözler gizli tutulmalıdır. (KENZÜL İRFAN/ S.175)

Kişi, insanlar arsında herhangi bir hüküm veya karar vareceği zaman;doğruluğunun gölgesi altındadır. Yahut böyle karar vermelidir. ( HALETÜ EHL’İL-HAKİKAİ MAALLAH / S. 138)

Zekat vermeyen millete gökten yağmur yağdırılmaz. Hayvanlar olmasaydı (Zekat vermeyenlere katiyyen) yağmur yağdırılmayacaktı. (RAMUZÜ’L EHADİS/4357)

Yevm-i Mev’ud kıyamet günüdür, Yevm-i Meşhud’ da Arefe günüdür. Şehid ise Cuma günüdür. Cuma gününden daha üstün olan bir güne güneş doğup batmamıştır. Onda öyle bir saat vardır ki o saatte kul Allah’ tan ne dilerse mutlaka dilediğini verir. Neden sığınırsa mutlaka Allah ondan korur.” (RAMUZÜ’L EHADİS/3022)

Andolsun ki! Kullarımı en hayırlı gecelerde saklarım. O sarsıntıda kafir olarak aldığım (kimse için bu helak) zaten hakkında taktir ettğim ölümü olur, imanlı olarak aldığım ise bu(helak gibi görünen hadise), şehadet(şehidlik vesilesi) olur. (SUYUTİ)

Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Zekâtta haddi aşan, vermeyen gibidir." (KÜTÜB-İ SİTTE/2027)

Amr İbnu Şuayb, an ebihi an ceddihi (radıyallâhu anh) tarikinden anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalatu vesselâm) Mekke caddelerinde dellâl çıkararak şöyle ilan ettirdi: "Duyduk duymadık demeyin! Sadaka-i fıtr her müslümana, erkek-kadın, hür-köle, küçük-büyük olsun vâcibtir. Bu, ya iki müdd buğday veya onun dışında bir sa' yiyecektir." (KÜTÜB-İ SİTTE/2022)

Abdullah İbnu Amr İbni'l-Âs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: "Sadaka, ne zengine ne de sakatlığı olmayan güçlüye helâl değildir."  (KÜTÜB-İ SİTTE/2035)

Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bize sadaka vermemizi emretmişti. Abdullah İbnu Mesud'un hanımı Zeyneb radıyallahu anhüma: "Kardeşimin yetim çocukları ile fakir olan kocama versem bu, beni sadaka mükellefiyetinden kurtarur mu? Ben onlara şöyle şöyle infak ediyorum!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Evet!" buyurdular. Ravi der ki : "Zeyneb san'atkar bir kadındı, el işi yapardı." (KÜTÜB-İ SİTTE/6526)

    İstanbul -04.11.2004
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail